Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 12 Haziran seçimleri sonrası partisinden seçilen milletvekillerine AK Parti Genel Merkezi’nde ilk kez hitap etti. CHP’nin yemin etmemesinin CHP tarihine sürülmüş kara bir leke olduğunu söyleyen Erdoğan, “Hiç kimsenin hukuku çiğneme hakkı yoktur. Türkiye muz cumhuriyeti değil. Nasıl olsa kanunları esnetiriz anlayışıyla sonuçlarını bilerek keyfice adaylar gösterenler bugün yargı kararlarına herkes kadar saygı duymakla mükelleftir” dedi. Erdoğan şu mesajları verdi:
Cesur bir duruş sergiledik
Milli irade bizim için kutsaldır, muteberdir. Milli irade üzerinde vesayeti asla kabul etmedik, etmiyoruz. Millet iradesi üzerindeki gölgeleri tek tek kaldırarak bugünlere geldik. Yetkilerin aşılması karşısında sağduyulu olduk. Hukukun zorlanması karşısında kararlı, cesur bir duruş sergiledik. Hakkımızda ‘muhtar bile olamaz’ diye manşetler atıldı. Şiir okuduğumuz için hüküm giydik. Parlamentonun yüzde 65’ine sahip olduğumuz zaman partimiz kapatılmak istendi. Cumhurbaşkanı seçimimiz engellenmek istendi. Çetelerin, hukuk, demokrasi dışı örgütlenmelerin hedefi haline getirildik. Öyle bir şey olmamış olsaydı bu yıl kişi başı milli gelir 11 bin doların da üzerinde olacaktı.
Hukuk kurallarını hiçe saymadık
Bugüne kadar bize yapılmış haksızlıkların tamamını hukuk içinde çözme gayreti içinde olduk. Beğenmediğimiz düzenlemeler oldu ama hukuk kurallarını hiçe saymadık. Bize oy verenleri sokaklara dökmedik. Hep yalnız bırakıldık. Anamuhalefeti, muhalefeti, medyası bizim bu mücadelemize gerekli desteği vermedi. Milli irade üzerinde vesayeti kabul etmiyoruz. Demokrasi ve hukuk dışı uygulamalara asla göz yummuyoruz. Ancak en az bunun kadar hukukun zorlanmasını, hiçe sayılmasını da tasvip etmiyoruz. Dayatmalarla, tehditlere netice alınamayacağını çok iyi biliyoruz.
Yargıya müdahale isteniyor
Meclis’i boykot ederek, meşruiyetini tartışmaya açarak ulaşılabilecek bir hedef olmadığını biliyoruz. Hukukun siyasallaştığından dert yanıp, hukuka siyasi müdahalede bulunulmasını istemenin ne kadar büyük tutarsızlık olduğunu biliyoruz. Hukuka karşı imtiyaz talep etmek ne kadar yanlışsa, dayatmalar da o kadar yanlıştır. Onların zamanında yargı yürütmeden talimat almış olabilir. AK Parti döneminde yargı millet adına karar verir, hiç kimseden emir ve talimat almaz.
Milli iradeye sahip çıktık
Anayasa, yasalar ve Meclis içtüzüğü yasama çalışmalarının yürütülmesi konusunda Genel Kurul’a yetki veriyor. Meclis’i çalıştırmaya devam edeceğiz. Muhalefetin hem mevcut sorunları aşma noktasında sorumlu davranıp yemin edip Meclis çalışmalarına katılması en büyük arzumuzdur. Ama olmadı. Bu olmadığı takdirde milli iradenin boykot yoluyla engellenmesine müsaade etmeyiz.
Komisyon bal gibi çalışır
Muhalefet ister gelsin ister gelmesin parlamentonun çalışmasına mani bir hal yoktur. Anamuhalefetin genel başkanı biz olmazsak komisyonlar çalışmaz diyor. Maalesef kılavuzu yanlış. Demokrasinin bizim parlamentonun çalışmasına yönelik iktidar güçlü kılınmıştır. Neden? Azınlık çoğunluğa tahakküm etmesin diye. Kılıçdaroğlu komisyon bal gibi çalışır. Meclis divanı çalışır. CHP biran önce bu kafa karışıklığından kurtulup ana muhalefet görevini devralmalı.
Hakimlere talimat mı vereceğiz!
AK Parti’ye kapatma davası açıldığında da mücadelelerini hukuk zemininde verdiklerini hatırlatan Erndoğan, “Terör örgütü kurmaktan yargılanan o yazarlar AK Parti’ye kapatılma davası açıldığında, ‘yargı da milli iradedir’ diye yazıyorlardı. Dün milli iradeyi temsil eden yargı bugün temsil etmiyor mu? AK Parti iktidarını çoğunluğun azınlığa tahakkümü olarak sorgulamak isteyenler, acaba bugün azınlığın çoğunluğa tahakkümünü sorgulamayacak mı? Başbakan ne yapacak? Hakimleri arayıp talimat mı verecek? Başka iktidarlar döneminde bunlar yaşanmış olabilir. Ama bizim dönemimizde bunlar yaşanmaz ve yaşanmayacak. Türkiye muz cumhuriyeti değil. Nasıl olsa kanunları esnetiriz anlayışıyla sonuçlarını bilerek, keyfice adaylar gösterenler bugün yargı kararlarına herkes kadar saygı duymakla mükelleftir. Sorun TBMM’nin yani Türkiye’nin sorunudur. Dolayısıyla çözüm de ortak olacak. Muhalefet makul öneriler getirmeli. Tepkiyle, protestoyla bir yere varılamaz... En önde oturacaksın ondan sonra kendini yok yazdıracaksın. Bu ana muhalefetin tarihine kara bir leke olarak geçmiştir” diye konuştu.