Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İspanya seyahatinin gidişinde uçakta önemli açıklamalarda bulundu. Aralarında Haber Müdürümüz İbrahim Acar'ın da bulunduğu gazetecilerle sohbet eden Başbakan Erdoğan, Taksim ve Çamlıcaya Cami, darbe araştırma komisyonuna gönderdiği cevaplar, Dolmabahçe görüşmesi ile Mısır'da yaşanan gelişmeler ve Gazze'ye ne zaman gideceği gibi konularda önemil açıklamalarda bulundu. İşte Erdoğan'ın sohbetinden önemli satırbaşları...
BDP VE DOKUNULMAZLIK MESELESİ
Aslında yeni bir şey söylemedik. Bu bizim tavrımız. Daha önce de bu yönde açıklamalarımız oldu.
DARBE ARAŞTIRMA KOMİSYONUNA VERİLEN CEVAPLAR
Uçağa binmeden önce teslim ettik. Gerçi bazı cevaplarım sizi tatmin etmeyecektir. Mesela Dolmabahçe filan. Bizim için rutin bir görüşmeydi. Başbakanlığım süresince yaptığım çok sayıda görüşmeden biriydi. 27 Nisan sonrası İstanbul'da idim. Rutin görüşmemizi yapmak için İstanbul'a çağırdım ve çalışma ofisimde rutin görüşmemizi yaptık. O görüşmenin orda yapılmış olması önemliydi. Sadece o değil bir çok görüşme benimle birlikte mezara gidecek. Anlamadığım şey şu; başbakanlık binasında yaptığımız görüşmelerin içeriğini soruyorlar. Diğer görüşmelerin içeriğini açıklıyor muyum ki bunu açıklayayım? Anılarımı yazıyorum. Ama anılarımda, günlüğümde Dolmabahçe olmayacak kamuoyuyla paylaşmadığım diğer görüşmeler de olmayacak.
ÇAMLICA'YA CAMİ
90'ı aşkın proje yarıştı. Avrupa da binaya bakınca bu Katedral bu kilise diyebiliyorsunuz Biz de baktığımızda bu cami diyebilmeliyiz. Klasikten moderne çok ilginç adaylar da vardı. Modern çizgi adına çok garip projeler de vardı. Cami mimarisi özellikli bir konu. Eseri gördüğünüzde ‘evet bu bir ibadethanedir, camidir' diyebilmeniz lazım. Yarışma'nın süresi kısa değildi. Cami mimarisinde Müslüman olmayanların o ruhu yakalaması zor. Mimarın, neyi niye yaptığını ortaya koyması, anlatması lazım. Sinan böyle baktığı için 600ü aşkın eser bıraktı. Batının ruh dünyasın da bize ait bazı kültürler yok. Dolayısıyla caminin ruhunu vermeleri çok kolay değil.
İKİNCİ İLAN EDİLEN PROJE İÇİNİZE SİNDİ Mİ?
Evet sindi. Ayrıca juride olsam ikinci seçmezdim. Ayrıca neden birinci seçmeyip spekülasyonlara yol açıyorsun? Kültür merkezleriyle, seminer ve sergi salonlarıyla, etrafıyla bütün bir proje. Belki şimdi maketleriyle çok anlaşılmıyor. Ama bittiği zaman güzel olacak emin olun. Mesela şimdi Marmara İlahiyat fakültesi camiinde de tartışma çıkıyor. Tek kubbede çok büyük bir cami olacak. Modern ile klasiği bütünleştirmiş, iki minare de lafzatullah var. Mimar nedenini açıklıyor. Otoparklarıyla sergi salonlarıyla bütün bir proje. Altında dükkan olmamalı. Zaten camilerin altında sağında solunda bu tip ticari yerler de olmamalı. Ben bu tip projelere temelden karşıyım. Cami projesinin tartışmasına eyvallah. Tartışılsın. Ama birçok eleştiri bilmeden yapılıyor. Neymiş orası meskun mahal değilmiş? Gidip baktın mı? Yok yeşil alan zarar görecekmiş. Orada yeşil alan zaten yok ki. Ayrıca oradaki tüm antenleri toplayıp tek kulede Küçük Çamlıca'ya taşıyoruz. İhalesini yıl sonuna kadar yapmayı düşünüyoruz.
TAKSİM'E CAMİ NEREYE YAPILACAK?
Evet yapılacak. Şimdi ki mescidin yerinde, etrafında birkaç bina daha var. Onların orası bir ada. Maksem'in arkası. Birkaç parsel kamulaştırılarak orada ihtiyaca gerçek manada cevap verebilecek bir cami yapılacak.
MUHAMMED MURSİ'YE YÖNELİK ELEŞTİRİLER
Mısır'da 4 ay sonra seçim var. Orada yaşanan bazı olaylar bizi de üzüyor. Aslında yetkilerin kendinde toplanması diye bir durum da yok. Bizlerin de çektiği bazı sıkıntıları onlar da çekiyor. Siz de özgürlüğü sağlayıcı yasal teminatları almak durumundasınız. Yaptığı düzenlemeler 6-7 madde. Bunları yetkileri kendinde topluyormuş havasında vermeyi iktidarını gölgelemeye yönelik bir hamle olarak görüyorum. Ama bunun zamanlaması doğrumudur bilemem. Nitekim kendisini eleştirenler de var.
GAZZE İÇİN DAVET ALDIM
Dün akşam Halid Meşal ile görüştüm. Size sürpriz yapabilirim. Kendisi davet etti. Hazır olduklarını söyledi. Batı basınında çıkan eleştirilerin hepsi aynı merkezden idare edilen şeyler. Türkiye'nin itibarının yükselmesini istemeyen merkezler onlar. Oysa bizim itibarımız halkımız nezdinde, Gazze, Katar, Mısır sokaklarında çok yüksek. Halid Meşal ile İsmail Heniye bizi bilir. Mursi bilir. Katar Emiri de bilir.
“PATRİOT FÜZELERİYLE İLGİLİ ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR”
Türkiye-İspanya 4. Yüksek Düzeyli İşbirliği Zirvesi'nin ardından Başbakan Erdoğan ile İspanya Başkanı Mariano Rajoy ortak basın toplantısı düzenledi.
Erdoğan, Türkiye'nin talep ettiği Patriot füzeleriyle ilgili gelinen nokta ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Türkiye ziyareti sırasında ne gibi mesajlar vereceğinin sorulması üzerine, “Daha önce de ifade ettiğimiz gibi, ülkemizin güneyindeki bu gelişmeler karşısında, NATO ile müzakere edilerek, atılan bu adım neticesinde şu anda NATO'dan görevlendirilen heyetler ülkemize gelmiş ve Türk Silahlı Kuvvetlerimizden de görevlendirilen arkadaşlarımızla bölgede çalışmalarını sürdürüyorlar ve bu bölgedeki çalışmalar neticesinde de konuşlandırmaların nerelerde olacağını, bunu belirleyecek ve adımlarını da ona göre atacaklardır” dedi.
“KOMÜNİST ÜLKELERDE BİLE 90'LI YILLARDA KALDIRILDI”
Okullarda kıyafet serbestliğini sağlayan değişikliğe ilişkin bir soru üzerine de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şunları söyledi:
“Siyasette bir gerçek vardır. Attığınız her adımın beğenenleri olur, beğenmeyenleri olur. Yüzde 100 herkes beğenecek diye bir şey yok. Eğer böyle bir adımı atmaya yürütme kendini görevli hissediyorsa, demek ki bir yerde bir sıkıntı var. Bir sıkıntı olduğu içindir ki bu adım atılıyor. ‘Bugüne kadar böyle bir şey yok' diye bir yaklaşım tarzı yanlıştır. Ülkemizde yıllarca tek tip giyim tarzı hep eleştiri konusu olmuştur. Hatta hatta bunun komünist ülkelerde bile 90'lı yıllarda kaldırıldığını ama demokrasinin egemen olduğu bu ülkelerde hala bu tek tipçiliğin yürümesinin yanlış olduğunu, bırakalım herkes nasıl arzu ediyorsa, gücü neye yetiyorsa onu alsın, onu evladına giydirsin ve bu şekilde bu tür adımlar atılsın. Bunlar hepsi bir talebin neticesinde atılan adımlardır. Ben bu adımın da 2013-2014 eğitim-öğretim yılında uygulamaya konulacağını buradan hatırlatmak istiyorum ve yapılan bu iş tabii bütün kamuoyu araştırmalarına dayalı olarak da bizim attığımız bir adımdır. Hayırlı olacağına inanıyorum. Şimdiden de bütün yavrularımıza hayırlı olsun diyorum.”
“HİÇBİR ÜLKEYE REVA GÖRÜLMEDİ”
BDP VE DOKUNULMAZLIK MESELESİ
Aslında yeni bir şey söylemedik. Bu bizim tavrımız. Daha önce de bu yönde açıklamalarımız oldu.
DARBE ARAŞTIRMA KOMİSYONUNA VERİLEN CEVAPLAR
Uçağa binmeden önce teslim ettik. Gerçi bazı cevaplarım sizi tatmin etmeyecektir. Mesela Dolmabahçe filan. Bizim için rutin bir görüşmeydi. Başbakanlığım süresince yaptığım çok sayıda görüşmeden biriydi. 27 Nisan sonrası İstanbul'da idim. Rutin görüşmemizi yapmak için İstanbul'a çağırdım ve çalışma ofisimde rutin görüşmemizi yaptık. O görüşmenin orda yapılmış olması önemliydi. Sadece o değil bir çok görüşme benimle birlikte mezara gidecek. Anlamadığım şey şu; başbakanlık binasında yaptığımız görüşmelerin içeriğini soruyorlar. Diğer görüşmelerin içeriğini açıklıyor muyum ki bunu açıklayayım? Anılarımı yazıyorum. Ama anılarımda, günlüğümde Dolmabahçe olmayacak kamuoyuyla paylaşmadığım diğer görüşmeler de olmayacak.
ÇAMLICA'YA CAMİ
90'ı aşkın proje yarıştı. Avrupa da binaya bakınca bu Katedral bu kilise diyebiliyorsunuz Biz de baktığımızda bu cami diyebilmeliyiz. Klasikten moderne çok ilginç adaylar da vardı. Modern çizgi adına çok garip projeler de vardı. Cami mimarisi özellikli bir konu. Eseri gördüğünüzde ‘evet bu bir ibadethanedir, camidir' diyebilmeniz lazım. Yarışma'nın süresi kısa değildi. Cami mimarisinde Müslüman olmayanların o ruhu yakalaması zor. Mimarın, neyi niye yaptığını ortaya koyması, anlatması lazım. Sinan böyle baktığı için 600ü aşkın eser bıraktı. Batının ruh dünyasın da bize ait bazı kültürler yok. Dolayısıyla caminin ruhunu vermeleri çok kolay değil.
İKİNCİ İLAN EDİLEN PROJE İÇİNİZE SİNDİ Mİ?
Evet sindi. Ayrıca juride olsam ikinci seçmezdim. Ayrıca neden birinci seçmeyip spekülasyonlara yol açıyorsun? Kültür merkezleriyle, seminer ve sergi salonlarıyla, etrafıyla bütün bir proje. Belki şimdi maketleriyle çok anlaşılmıyor. Ama bittiği zaman güzel olacak emin olun. Mesela şimdi Marmara İlahiyat fakültesi camiinde de tartışma çıkıyor. Tek kubbede çok büyük bir cami olacak. Modern ile klasiği bütünleştirmiş, iki minare de lafzatullah var. Mimar nedenini açıklıyor. Otoparklarıyla sergi salonlarıyla bütün bir proje. Altında dükkan olmamalı. Zaten camilerin altında sağında solunda bu tip ticari yerler de olmamalı. Ben bu tip projelere temelden karşıyım. Cami projesinin tartışmasına eyvallah. Tartışılsın. Ama birçok eleştiri bilmeden yapılıyor. Neymiş orası meskun mahal değilmiş? Gidip baktın mı? Yok yeşil alan zarar görecekmiş. Orada yeşil alan zaten yok ki. Ayrıca oradaki tüm antenleri toplayıp tek kulede Küçük Çamlıca'ya taşıyoruz. İhalesini yıl sonuna kadar yapmayı düşünüyoruz.
TAKSİM'E CAMİ NEREYE YAPILACAK?
Evet yapılacak. Şimdi ki mescidin yerinde, etrafında birkaç bina daha var. Onların orası bir ada. Maksem'in arkası. Birkaç parsel kamulaştırılarak orada ihtiyaca gerçek manada cevap verebilecek bir cami yapılacak.
MUHAMMED MURSİ'YE YÖNELİK ELEŞTİRİLER
Mısır'da 4 ay sonra seçim var. Orada yaşanan bazı olaylar bizi de üzüyor. Aslında yetkilerin kendinde toplanması diye bir durum da yok. Bizlerin de çektiği bazı sıkıntıları onlar da çekiyor. Siz de özgürlüğü sağlayıcı yasal teminatları almak durumundasınız. Yaptığı düzenlemeler 6-7 madde. Bunları yetkileri kendinde topluyormuş havasında vermeyi iktidarını gölgelemeye yönelik bir hamle olarak görüyorum. Ama bunun zamanlaması doğrumudur bilemem. Nitekim kendisini eleştirenler de var.
GAZZE İÇİN DAVET ALDIM
Dün akşam Halid Meşal ile görüştüm. Size sürpriz yapabilirim. Kendisi davet etti. Hazır olduklarını söyledi. Batı basınında çıkan eleştirilerin hepsi aynı merkezden idare edilen şeyler. Türkiye'nin itibarının yükselmesini istemeyen merkezler onlar. Oysa bizim itibarımız halkımız nezdinde, Gazze, Katar, Mısır sokaklarında çok yüksek. Halid Meşal ile İsmail Heniye bizi bilir. Mursi bilir. Katar Emiri de bilir.
Erdoğan: Bırakalım herkes nasıl arzu ediyorsa, onu evladına giydirsin
İBRAHİM ACAR MADRİD'DEN BİLDİRİYOR
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, okullarda kıyafet serbestliğini sağlayan değişikliğe ilişkin, “Bırakalım herkes nasıl arzu ediyorsa, onu evladına giydirsin” dedi.“PATRİOT FÜZELERİYLE İLGİLİ ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR”
Türkiye-İspanya 4. Yüksek Düzeyli İşbirliği Zirvesi'nin ardından Başbakan Erdoğan ile İspanya Başkanı Mariano Rajoy ortak basın toplantısı düzenledi.
Erdoğan, Türkiye'nin talep ettiği Patriot füzeleriyle ilgili gelinen nokta ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Türkiye ziyareti sırasında ne gibi mesajlar vereceğinin sorulması üzerine, “Daha önce de ifade ettiğimiz gibi, ülkemizin güneyindeki bu gelişmeler karşısında, NATO ile müzakere edilerek, atılan bu adım neticesinde şu anda NATO'dan görevlendirilen heyetler ülkemize gelmiş ve Türk Silahlı Kuvvetlerimizden de görevlendirilen arkadaşlarımızla bölgede çalışmalarını sürdürüyorlar ve bu bölgedeki çalışmalar neticesinde de konuşlandırmaların nerelerde olacağını, bunu belirleyecek ve adımlarını da ona göre atacaklardır” dedi.
“KOMÜNİST ÜLKELERDE BİLE 90'LI YILLARDA KALDIRILDI”
Okullarda kıyafet serbestliğini sağlayan değişikliğe ilişkin bir soru üzerine de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şunları söyledi:
“Siyasette bir gerçek vardır. Attığınız her adımın beğenenleri olur, beğenmeyenleri olur. Yüzde 100 herkes beğenecek diye bir şey yok. Eğer böyle bir adımı atmaya yürütme kendini görevli hissediyorsa, demek ki bir yerde bir sıkıntı var. Bir sıkıntı olduğu içindir ki bu adım atılıyor. ‘Bugüne kadar böyle bir şey yok' diye bir yaklaşım tarzı yanlıştır. Ülkemizde yıllarca tek tip giyim tarzı hep eleştiri konusu olmuştur. Hatta hatta bunun komünist ülkelerde bile 90'lı yıllarda kaldırıldığını ama demokrasinin egemen olduğu bu ülkelerde hala bu tek tipçiliğin yürümesinin yanlış olduğunu, bırakalım herkes nasıl arzu ediyorsa, gücü neye yetiyorsa onu alsın, onu evladına giydirsin ve bu şekilde bu tür adımlar atılsın. Bunlar hepsi bir talebin neticesinde atılan adımlardır. Ben bu adımın da 2013-2014 eğitim-öğretim yılında uygulamaya konulacağını buradan hatırlatmak istiyorum ve yapılan bu iş tabii bütün kamuoyu araştırmalarına dayalı olarak da bizim attığımız bir adımdır. Hayırlı olacağına inanıyorum. Şimdiden de bütün yavrularımıza hayırlı olsun diyorum.”
“HİÇBİR ÜLKEYE REVA GÖRÜLMEDİ”
Erdoğan, Avrupa Birliği'nin hiçbir ülkeye reva görülmeyen yaklaşım tarzını siyasi nedenlerle Türkiye'ye reva gördüğünü belirterek, “63'ten bu yana geldiğimiz nokta sadece 35 fasıl içinde 14 faslın açılmasıdır. Kaldı ki bizler son birkaç yıla kadar ‘fasıllar sadece açılır ancak kapanmaz' diye bir şeyle de yeni tanıştık. Bunlar siyasi nedenlerle... Zira daha önceleri fasıllar açılır ve ondan sonra kapatılırdı” dedi.
yeni akit