Türkiye'ye sığınan Suriyeli muhalif Albay Hüseyin Harmuş'un geçen yaz Hatay'daki Altınözü kampından alınarak Suriye'ye teslim edilirken nefes kesen
bir plan uygulandığı ortaya çıktı. Kaçırılma öncesi MİT'ten polise 'Harmuş Gaziantep'e kaçacak' diye uyarı yazısı gönderildi. Kamptan alınan Albay Samandağ sahilinde Suriyelilere teslim edilirken aynı gece cep telefonu bir otomobille Gaziantep'e gönderildi ve böylece cep sinyalinin oradan alınması sağlandı.
'Özgür Suriye ordusu'nun kurucularından olan ve 9 Haziran 2011 tarihinde Türkiye'ye sığınan Albay Harmuş ve Hatay'daki Altınözü mülteci kampına yerleştirildi. Harmuş, aynı kampta kalan Binbaşı Mustafa Kassum'la birlikte 29 Ağustos 2011'de esrarengiz bir şekilde ortadan kayboldu. Suriye'nin başına 100 bin dolar ödül koyduğu Harmuş'un Suriye ordusunun eline geçtiği ortaya çıktı. Suriye televizyonlarında pişman olduğuna dair röportajı yayınlanan Harmuş'un idam edildiği öne sürüldü, ancak daha sonra bir cezaevinde olduğu açıklandı.
ERDOĞAN'A MEKTUP
Muhalif albayın karısı Gofran Hicazi, eşinin bir Türk subayı tarafından kaçırılarak Suriye'ye teslim edildiğini öne sürerken kardeşi İbrahim Harmuş 8 Eylül 2011'de Başbakan Tayyip Erdoğan'a bir mektup yazarak yardım istedi.
Albay Harmuş ve Binbaşı Kassum'un kaçırılması olayıyla ilgili soruşturma,
10 Şubat 2012'de operasyona dönüştü. Aralarında MİT Hatay Bölge Müdürlüğü'nden görevli Ö.S.'nin de bulunduğu beş kişi, Harmuş'u kaçırarak Suriye'ye teslim ettikleri gerekçesiyle gözaltına alındı. MİT'in operasyondan beş gün önce meslekten ihraç edildiğini açıkladığı Ö.S. ile diğer zanlılar M.A., S.A.K., Y.N. ve M.N., casusluk ve kişiyi hürriyetinden mahrum bırakmak suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine konuldu.
SİNYALLE YANILTMA
İddiaya göre tutuklanan Ö.S.'nin görevli olduğu MİT Hatay Bölge Müdürlüğü'nden kaçırılma olayından kısa süre önce Hatay Emniyet Müdürlüğü'ne gönderilen 'gizli' yazıda Harmuş'un Gaziantep'e kaçmaya hazırlandığı yönünde istihbari bilgiler alındığı bildirildi. Altınözü kampından alınan Harmuş MİT'e ait bir araçla Samandağı Çevlik sahiline götürülerek M.A. aracılığıyla Suriyelilere teslim edilirken, polisi yanıltmak için Harmuş'un cep telefonu da başka bir araçla Gaziantep'e ulaştırıldı. Böylece cep telefonunun MİT'in yazısında belirtilen güzergah üzerinde sinyal vermesi sağlanarak Harmuş'un Gaziantep'e kaçtığı izlenimi yaratılmak istendi.Ö.S.'nin, Harmuş'un başına konan 100 bin doları almak için 3 Şubat'ta Suriye'ye gittiği ve otomobilinin stepnesine gizlenmiş 100 bin dolarla yakalandığı ileri sürüldü. Ancak Ö.S.'nin avukatı Uğur Buğra Tanır, bu iddiayı reddetti. Tanır, müvekkilinin evinde gözaltına alındığını; evinde ve otomobilinde herhangi bir suç unsuruna rastlanamadığını; sadece eşine ait otomobilde 8 bin dolar bulunduğunu açıkladı