Suriye’de 15 Mart’tan bu yana yaşanan gösterilerin devam ettiği bir sırada stihbarat servisi Muhaberat’ın yeni bir plan devreye koyduğu öne sürüldü.
Muhaberat’a ait olduğu belirtilen gizli bir genelge Facebook’taki “Suriye Halk Devrimi” grubunun sayfasında yayınlandı.
Belgeye göre Muhaberat bütün üyelerine şu çağrılarda bulundu:
*Basının gelişmeleri izlemesi, bazı tanıkların televizyon kanallarına katılması ve olayları bildirmesini engellemek için hızlı bir şekilde davranmamız, önünü almamız gerekiyor. Bu programlara katılmak için bazı istihbarat elemanları görevlendirilmeli..
*Bazı parlamento üyeleri bu medya organlarına cevap için görevlendirilmeli
*Karışıklığın olduğu bölgelerde bazı şahsiyetler medya programlarına katılması için görevlendirilmeli
*Bazı kişiler görevlendirilerek, kabul edebileceğimiz taleplerde bulunmalı ve bunları halkın talepleriymiş gibi sunmalı.
* Beşar Esad resimleri ve Suriye bayrakları ile donatılmış konvoylarla eylemler yapılmalı
*Eğitim Bakanlığı bir genelge ile Facebook gibi sayfaları öğrencilere yasaklamalı
*Rejim yanlısı bazı sanatçılar, devlet televizyonundaki bazı programlar aracılığı ile halkla diyaloga girmeli ve muhalif kesimlere cevap vermeli
*Tutuklu olan ve muhalif gibi gözüken bazı kişilerin farklı programlara çıkarılarak, başkanımızdan şahsi ve küçük talepte bulunmaları sağlanmalı
SURİYE'DE MUHALEFET ÖRGÜTLENİYOR
Suriye diğer Arap ülkelerinin birçoğunun aksine hem mezhepsel hem etnik hem de aşiretler dengesi içinde yürüyen buna rağmen tamamen merkezi olarak idare edilen bir ülke. Arap Alevi azınlığın etkin olduğu ülke idaresi bugüne kadar Arap milliyetçiliği bileşeniyle yürütülüyor ve Kürtler bunun en büyük mağduru oluyordu. Bugün ise ülke nüfusunun çoğunluğunu oluşturan Sünni Araplar'ın ayaklanma halinde olması Esad rejimini oldukça zor durumda bıraktı.
Beşar El Esad ülkedeki muhalefete karşı mücadelesinde açık bir şekilde böl ve yönet politikası izliyor. Esad'ın en büyük korkularından biri ülkedeki Kürt muhalefeti ile Sünni Arapların birleşerek Şam'a başkaldırmasıydı. 1960lı yıllardan bu yana hiçbir kimlik hakkı tanınmayan yüzbinlerce Kürt'e vatandaşlık veren Esad rejimi şimdilik ülkenin kuzeyindeki bir ayaklanmanın önünü almış gibi görülüyor. Ancak ülkenin güneyi ve batı sahillerinde durum hiç de iç açıcı değil.
Suriye'de şu anda en az 15 şehirde kitlesel gösteriler düzenleniyor. Son bir haftada 60'ı aşkın kişinin öldüğü olaylarda ilk kez göstericiler kollektif bir şekilde Suriye ordusuna karşı şiddet kullandı ve bunun sonucunda 7 Suriye askeri öldü.
Muhalifler Esad rejiminin böl-yönet politikalarına karşı özellikle ülke yönetiminde yeterli payı alamayan Sünni Arapları örgütlendirerek direnmeye çalışıyor. Dürzileri ve bazı Alevi Arap aşiretlerini de yanına çekmeyi başaran muhalefetin Kürtlere henüz bir program sunmadı. Direnişin güçlenmesi ya da zayıflaması durumlarında Kürtlerle muhalifler arasındaki pozisyonun da değişeceği tahmin ediliyor.
Der Zor şehrindeki Bakara aşireti de hükümete karşı tavır almış durumda. Aşiretin lideri Navaf Al Beşir, Esad'ın reformları gerçekleştirmemesi durumunda kendilerinin direnişe devam edeceğini ifade etti.