Yeni Şafak, Esed'in zehir kustuğu İdlib'e, Özgür Suriye Ordusu'yla girdi.
Tahir Alperen'in haberi
Hatay'ın Reyhanlı ilçesindeki sınır köyünde üç hurmayla açtığımız iftarın ardından, Suriye'deki iç savaşın en çok etkilediği şehir İdlib'e doğru yola çıktık. Arap Baharı'nın sert rüzgârlarının estiği Suriye dağlarındaki 2 saatlik yürüyüş sonrası vardığımız İdlib, bugünlerde muhaliflerin kontrolünde olsa da, savaş öncesi 1,5 milyona yakın nüfusu barındıran şehirden yaklaşık 200 bin kişi göç etmek zorunda kaldı. Muhaliflere göre yaklaşık 10 bin işi ölürken, tutuklanan veya gözaltına alınanların sayısı ise 20 binden az değil.
İdlib'i günlerce muhasara altında tutan Suriye Ordusu, muhalif ateşin büyümesi üzerine buradan çekilmek zorunda kalmış. Ancak yer yer devriyelerini göndererek şehri taciz etmeye devam ediyor. İdlib gibi akıbetini bekleyen Suriye'nin en büyük ikinci şehri Halep ile buranın arası 60 kilometre mesafede. Ancak Halep'in etrafının 20 kilometreden itibaren Suriye ordusu tarafından sarıldığı belirtiliyor. Esed güçlerinin katliama başladığı Halep'e Özgür Suriye Ordusu yardım götürebilmek için çalışıyor.
Zorlu yolculuğun ardından vardığımız İdlib eyaletinin Harim şehrinde Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) askerleri bizleri omuzlarımızdan öperek kardeşleri gibi karşılıyor. Türkiye'den gelen birkaç gazeteciyi karşısında gören ÖSO askerleri sanki kendilerine büyük bir yardım ulaşmışçasına seviniyorlar. Tedbir için ellerinden düşürmedikleri Kaleşnikof marka silahlarıyla girdiğimiz gaz ve tüpten yoksun karargah görünümlü evde 'Babel Hava'dan gelen top seslerinin altında geç kalınmış iftarımızı da yapıyoruz.
PLANLAR NAMAZ SONRASI
Özgür Suriye Ordusu'nun yüzde 90'lık asker ihtiyacını İdlib şehri karşılarken, muhalif güçler son günlerde şehrin merkezinde Esed askerlerinin arabalarla devriye gezdiklerini, kendilerinin ise buna karşı ani saldırılar düzenlediklerini söylüyor. Baskınlar öncesi planlamayı sabah namazından sonra her sabah saat 05.00'da yaptıklarını belirten muhalifleri, tutkuyla istedikleri özgürlük ayakta tutuyor.
BURALARDA DUALAR HEP AYNI
Muhalif askerler ramazan ayında zorlandıklarını fakat yine de operasyonlara katılan askerler dışında herkesin oruç tuttuğunu söylüyorlar. Halkın kendilerine dualar gönderdiğini, çocukların bile bu duaya iştirak ettiğini söyleyen muhalif askerler, herkesçe edilen ortak duayı şöyle ifade ediyor:
"Allah'ım! Esed'in sarayını başına yık. Kırılası kanlı elleri Suriye halkının üzerinden çekilsin ve Suriye özgürlüğüne kavuşsun."
300 ölüye 40 yazdılar
Bulunduğumuz yerden 15 km uzaklıktaki 'Sarkin' köyünde 10 gün önce Esed askerlerinin yaptığı katliamda 300 kişinin öldüğünü söyleyen muhalif askerler, gerçeklerin saklandığını ve basında 40 kişinin öldüğünün yazıldığını belirtiyor. Sınıra yakın yerlerde Suriye ordusuna ait tanklar ve helikopterlere Türkiye'nin müdahale etmemesine içerlemiş görünen muhalif askerler, "Yaralılarımızı taşırken arkamızdan ateş açtılar. Bu şekilde birçok arkadaşımız şehit düştü. Fakat yine de hiçbir şey için Türkiye'yi suçlayamayız" şeklinde konuşuyor.
Generaller şehri
İç savaşın başladığı günden bu güne Humus'tan sonra en fazla kişinin öldüğü şehir muhalifler arasında 'generallerin şehri' olarak da biliniyor. İç savaş sonrası Suriye ordusundan ayrılarak muhaliflerin saflarına katılan ve daha sonra Türkiye'ye sığınan üst düzey generallerinden Albay Riyad El Esad ve muhalif liderlerden Malik El Kürdi de İdlib şehrinden. Muhalif askerler, Riyad El Esad'ın doğduğu köy olan 'Ptita'nın, Esed askerlerince haritadan silindiğini söylüyor. Esed ordusu bununla gözdağı vermeyi amaçlıyor.
İçimizdeki Esed'liler
Kendileri için en zor şeyin içlerine sızan Esed yanlısı askerlerle baş etmek olduğunu söyleyen 600 civarındaki muhalif grubun lideri, "Bazıları, kaçakçılık için muhaliflerin safına katılıyor. Sınır boyundaki sigara ve akaryakıt kaçakçılığından faydalanmak isteyen bazı kişiler aramızda var. Onlara da 40 yıllık Baas rejimi çalmayı ve dolandırmayı öğretti. Bize yıllarca halkı dolandırın ama rejime dokunmayın dediler" diyor.
Kaynak: YENİ ŞAFAK