Cemalettin Kaplan Almanya'da kurduğu Anadolu Federe İslam Devleti adını taşıyan örgütü ile Türkiye"nin gündemini uzun süre meşgul etmişti. İran tarzı bir İslam devrimini savunan Cemalettin Kaplan"ın müritlerinin tahtadan yapılmış silahlarla Almanya"da örgütün toplantılarındaki görüntüleri bir zamanlar Türkiye medyasında sık, sık yer alıyordu. Sıkı bir şeriatçı olarak tanınan Cemalettin Kaplan"ın başbakanlık arşivlerinde bulunan bir mektubu onun bir zamanlar başkalarını “tarikatçı, Süleymancı, şeriatçı” olarak niteleyerek zamanın başbakanı Süleyman Demirel"e ihbar ettiğini gösteriyor.
KARA SES OLARAK TANINIYORDU
Cemalettin Kaplan uzun yıllar devletin bir imamı olarak Türkiye"nin farklı illerinde görev yaptı. Uzun yıllar Adana müftülüğü de yapana Cemalettin Kaplan bu yıllarda Adana"daki Süleymancılar olarak bilinen cemaatle mücadele etti. Kaplan 1981 yılında İran"a giderek Humeyni"den etkilendi. 1983 yılında Almanya"ya giden Cemalettin Kaplan artık sıkı bir şeriat taraftarı olmuştu. 1992 yılında Anadolu Federe İslam Devleti"ni kurduğunu söyleyen Kaplan kendini de bu devletin Emiri ilan etmişti. Kaplan bu yıllarda “Kara Ses” olarak adlandırılarak Türk basınında sık sık yer alıyordu.
SÜLEYMAN DEMİREL"E İHBAR MEKTUBU
Başbakanlık Devlet Arşivlerinde yer alan belgeye göre Cemalettin Kaplan Adana Müftülüğü"nü yürütürken zamanın Başbakanı Süleyman Demirel"e ildeki Süleymancıları ihbar eden bir mektup yazdığı ortaya çıktı. Kaplan 18.10.1969 tarihini taşıyan mektubunda bu tarikatın faaliyetlerinin engellenmesini istiyor. Kaplan bu tarikata ait Adana merkezinde yer alan bir kursu kendi kontrolüne aldığını fakat daha sonra izinli olduğu bir dönemde Süleymancılar"ın kursu basarak ele geçirdiğini söylüyor. Kaplan bunun üzerine bu tarikat mensuplarının polis zoru ile kurstan atıldığını anlatıyor.
"BANA KOMÜNİST DİYORLAR"
Kaplan Süleymancıların faaliyetlerinin engellenmesini isteyerek kendisi hakkında bu kişilerin ithamlarını aktarıyor:
'Müftü Vehhabidir' dediler, "Şarap içiyor, kumar oynuyor" dediler. "Kuran kurslarını kapatıyor, Komünisttir" dediler."Mektup göndererek ölümle tehdit ettiler"
Bu tarikatın kendisini yıpratmak için her yola başvurduğunu söyleyen Cemalettin Kaplan kendisini gözde düşürmek için Adalet Partisine “Türkeşçi” denilerek şikayet edildiğini belirterek “siyasetle ilgilenmediğini” söylüyor.
"SÜLEYMANCILARI BİTİRİN!"
Cemalettin Kaplan Süleymancılar ile olan mücadelesini anlattıktan sonra bu tarikatı bitirmek için tavsiyelerde bulunuyor; “Süleymancılara asla taviz vermeyiniz. Sonra önleri alınmaz. Bunlar gayet sinsidirler. Teşkilatlıdırlar. Kafası boş, kasası dolu olanları işlemeyi çok iyi bilirler. Bunlar için yalan söyleme iftira etme caizdir. Hatta talak yemini müstesna diğer bütün yeminleri yapabilirler. Çok iyi tespit etmiş durumdayım. Bunlar yanlış yoldadırlar. Din için millet ve memleket için zararlıdırlar. İlk dört senelik icratınızda bunlara taviz vermediniz. Şu dört senelik icraatınızda da taviz vermezseniz herhalde bunlar erir.”
OĞLU CEZAEVİNDE ÖMÜR BOYU HAPİS
Cemalettin Kaplan 1995 yılında Almanya"da hayatını kaybetti. Örgüt içinde birbirlerini öldürmeye kadar varan bir mücadelenin ardından yerine oğlu Metin Kaplan geçti. Babasından daha hızlı çıkan oğul Metin Kaplan hemen Türkiye"ye cihat ilan etti. Anıktakabir"e bomba yüklü uçakla saldırı düzenleme hazırlığı suçlamasıyla bir çok militanı türkiye"de yakalandı. Almanya"nın 2001 yılında AFİD"in faaliyetlerini durdurmasının ardında Metin Kaplan Türkiye"ye iade edildi. Metin Kaplan ömür boyu hapse mahkum edilerek cezaevine kondu.
SÜLEYMANCILIK NEDİR?
Tarikat mı yoksa cemaat mi olduğu hala tartışma konusu olan Süleymancılık akımının kurucusu Süleyman Hilmi Tunahan'dır. Tunahan resmi vaiz olarak görev yaparken 1943'te politika tavrı yüzünden bu görevinden uzaklaştırılmıştır. DP çizgisinde siyaset yapmıştır. Tarikat bu geleneğe bağlı olarak daha sonra AP'yi desteklemiştir. Tunahan'ın 1959'da ölümünün ardından yerine damadı ve öğrencisi olan Kemal Kaçar (AP milletvekili oldu) geçti. Süleymancılar, Kuran kurslarındaki hâkimiyetleri ellerinden alındığı için uzun süre Diyanet İşleri Başkanlığı'na muhalefet etti. Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Dernekleri Federasyonu adı altında oluşturdukları örgüt aracılığıyla görüşlerini yaymaya çalıştı. Avrupa'daki örgütlenmelerini İslam Kültür Merkezleri Birliği adı altında toplayan Süleymancılar, Almanya'da kamusal kurum olarak tanınmak uzun uğraş vermişlerdir. Son dönemde etkinliklerini yitirmemek için uğraşıyorlar.