AKP, Anayasa değişiklik paketi için son seçimlerde yüzde birin üstünde oy alan tümpartilerle görüşeceğini açıkladı. Peki partileri yüzde birin altında kalsa bile sivil toplumda çok güçlü olan sosyalist solun kanaat önerleri taslağa ne diyorlar?
12 Eylül Anayasası’na 1982’deki referendumdan berimuhalefet eden solda, AKP’nin Anayasa paketi şimdiden ilginç tartışmalar açmış durumda.
12 Eylül darbecilerine yargı yolunu kapatan geçici 15. maddenin kaldırılmasını da içeren paketle ilgili DSİP üyesi veTaraf yazarı RoniMarguiles “Referanduma ‘Hayır’ diyenler ‘12 Eylül Anayasası olduğu gibi kalsın’ demiş olacaklar” diyor. Evrensel Kültür Dergisi’nin Genel Yayın Yönetmeni Aydın Çubukçu ise “Bu Anayasa’nın neresini değiştirirsen kârdır” diyenlerden. Birikim Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ömer Laçiner’e göre paket tıpkı AKP gibi ehven-i şer. Eski Dev-Genç lideri Ertuğrul Kürkçü ise Anayasa değişikliklerinin paket olarak gelmesini eleştiriyor.
Değişiklikler zararlı mıdır, değil
Aydın Çubukçu: Esas olarak bu Anayasa’nın neresini değiştirirsen kârdır. Ama bu, temel demokratik taleplere cevap verebilecek bir değişiklik de değil tabii. Yıllardır 82 Anayasası’nın kaldırılması için mücadele ettik. Sonuçta burada sadece tozunun alındığı bir durum ortaya çıkıyor. Daha çok şu anda ordu, yargı ve hükümet arasında sürüp giden çatışmada hükümet lehine bazı değişiklikler getiriyor. Bu zararlı mıdır; değildir. Ama çok fazla da bir faydası da yok. Bu tartışmada da CHP ve MHP’nin itirazlarına hiçbir şekilde itibar etmemek lazım. Bizim de bunlarla aynı yerde durmamız söz konusu olamaz. Fakat eksiklikleri de söylemeden olamaz. Taslaktaki temel eksiklerin başında Kürt meselesi geliyor.
Maddeler ayrı ayrı oylanmalı
Ertuğrul Kürkçü: Değişikliklerin, mevcut Anayasaya oranla nispeten genişlemiş demokratik bir alan yaratabileceği ortada. Fakat değiştirilmemiş maddelerle birlikte düşünüldüğünde sonuç olarak değişen bir şey yok. Çünkü Türkiye’deki tek problem yargı ve ordu değil. Yürütmenin çok büyük bir hâkimiyet alanına kavuşmuş olması da var. Cumhurbaşkanı ve Başbakan hâlâ ülkenin en güçlü insanları olarak karşımızda. 12 Eylül’ün sağladığı diktatörsel güçten kimse vazgeçmek istemiyor. Taslağın kimi hükümleri pekâlâ bizim de istediğimiz değişiklikleri içeriyor. Fakat kimi hükümlerinde ise bu yok. Bence AKP yapılmayacak bir iş yaptı. Ya bu maddeler ayrı ayrı oylanmalı, ya da toptan Anayasa değiştirilmeliydi.
Kapı aralandı, o kapıyı açmamız lazım
Roni Margulies: Öneri bence ana hatlarıyla olumlu. Bütün eksikliklerine rağmen sonuçta 12 Eylül Anayasası ilk defa sivil bir girişimle değiştirilmiş olacak çünkü. Ama çok eksiği var. Mesela kamu çalışanlarının grev hakkı yok, Kürt sorununda çok yetersiz değişiklik taslağı. Önümüzdeki haftalarda yoğun bir tartışma yaşanacak. Ve sonuçta referanduma ‘Hayır’ diyenler ‘12 Eylül Anayasası olduğu gibi kalsın’ demiş olacaklar. AKP’nin yaptığı her şeyde olduğu gibi eksik bir adım. Ben bunu doğal karşılıyorum. Çünkü karşımızdaki muhafazakâr bir hükümet. Bir kapıyı aralamışlar. O kapıyı yetersiz bir biçimde araladıkları için bizim, yani sosyalistlerin, demokratların, omuzlayıp kapıyı daha çok açmamız gerek.
Gönlümüzü ferahlatmıyor ama yapılmasından yanayız
Ömer Laçiner: Değişiklik önerisinin bir sürü eksiği var. Tabii iktidarın muhafazakâr-demokrat yapısını göz önünde bulundurursak ancak bu kadarını yapabileceğini de görürüz. Bizim tam anlamıyla onaylayabileceğimiz bir paket değil bu. Ama Anayasayı değiştirme konusunda etkisi olan (CHP ve MHP) güçlere baktığımızda AKP onların yanında daha ehven-i şer gibi duruyor. Tasarı, mevcut durumda birtakım iyileştirmeler sağlamaya çalışıyor, statükoyu değiştirebilecek ve bunu tartışmaya açabilecek bir karakteri var. Fakat herkesin gönlünü ferahlatacak değişiklikler içermiyor. Ama biz bu Anayasa değişikliğinin bu haliyle bile olsa yapılmasını istiyoruz.
Taraf