Yeni Şafak'ta 'Taha Kıvanç' müstearıyla da yazan Fehmi Koru, Kemal Kılıçdaroğlu'nun genel başkan olmasından sonra CHP'de nasıl bir kıpırdama olduğuna dikkat çeken bir araştırma yayınladı.
MetroPoll'un 27-28 Mayıs tarihleri arasında yapılan araştırmaya göre CHP'de gözler görülür bir kıpırdama var.
İşte Taha Kıvanç'ın yorumuyla o anket:
"Bütün sorularınızın cevabı"
Şu sıralarda en merak edilen, Kemal Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlığına halkın tepkisi; herkes bana bunu soruyor. Böyle durumlarda ben de Prof. Özer Sencar'a dönerim...
Prof. Sencar MetroPoll araştırma şirketinin başında. Bu hafta sonu kendisine "Merak giderecek yeni bir çalışmanız var mı?" diye sorduğumda cevabının olumlu gelmesi beni ne kadar sevindirdi, bilemezsiniz. Merak edilen konuda yeni bir araştırmayı henüz tamamlamışlar.
27-28 Mayıs 2010 tarihleri arasında, 31 ilde toplam 1586 kişi üzerinde, cinsiyet, yaş ve ilçe büyüklüğü kotaları uygulanarak gerçekleştirilen bir araştırmadan söz ediyoruz.
Ayrıntılara girmeden bütününe bakarak söyleyeceğim şu: İster medyanın gazıyla ister Kemal Kılıçdaroğlu'nın kişisel cazibesiyle meydana gelmiş olsun, fark etmiyor, tepedeki değişimle arkasına rüzgâr almışa benziyor CHP. Değerini bilmez, heder ederlerse bir daha yakalamaları hayli zor bu rüzgârı...
Deniz Baykal'ın CHP'nin başından gitmesi insanları sevindirmiş. "Kılıçdaroğlu'nun Baykal'ı tasfiyesini nasıl buldunuz?" sorusuna muhatap edilenlerin çoğunluğu (yüzde 63.6) "Olumlu buluyorum" cevabını vermiş (Olumsuz bulan 27.0, "Fikrim yok" diyen 9.3)...
"Kemal Kılıçdaroğlu CHP'nin oylarını artırabilir mi?" sorusuna verilen cevap da göz açıcı: Yüzde 68.9 "Evet, artırabilir", 25.9 "Hayır, artıramaz", "Fikrim yok" 5.3...
Denekler, Kılıçdaroğlu'na büyük bir kredi açmış görünüyor; "Kılıçdaroğlu CHP'yi değiştirebilir mi?" sorusuna verdikleri cevaba bakar mısınız: "Evet, değiştirebilir" 53.8, "Hayır, değiştiremez" 37.9, "Fikrim yok" 8.3...
Tek bir kişinin değişmesiyle CHP gibi tarihi kökleri bulunan koskoca bir yapının değişebileceğine inanmak gerçekten zor; ama işte görüyorsunuz, her iki kişiden biri "Olabilir" diyebilmiş...
Sadece partisini değiştirme gücü yok Kılıçdaroğlu'nun ankete göre, solda hep sözü edilen fakat bir türlü gerçekleştirilemeyen 'bütünleşme' konusunda da iyimser mesaj var. "Kılıçdaroğlu soldaki bütünleşmeyi sağlayabilir mi?" sorusuna muhatap olanların yarıdan fazlası (54.9) "Evet, sağlayabilir" demiş... ("Hayır, sağlayamaz" diyenler 36.2, "Fikrim yok" 9.0).
Birdenbire solda yeni bir partiyeihtiyaç da kalmamış gibi: "Solda yeni bir partiyeihtiyaç var" diyenler 30.8, "Yok" diyenler 62.7...
Daha da önemli bir sonuç şu: Hayatı boyunca CHP'ye hiç oy vermemişlere "Kılıçdaroğlu'ndan sonra verir misiniz?" diye sormuş MetroPoll; aldığı cevap CHP açısından hayli umut verici: Katılanların yüzde 22.9'u "Oy verebilirim" demiş...
Alınan cevaplar bir hamleyle CHP'nin makûs talihinde önemli değişikliklere kapı aralandığına işaret ediyor. Nitekim "Bugün seçim olsa..." sorusunu da sormuş MetroPoll ve bir miktar kıpırdama kaydetmiş. Ancak önce farklı bir kanaate yakından bakmakta yarar var.
İnsanlar Deniz Baykal'ın bir 'kaset' ile partisinin başından ayrılmak zorunda kalmasını neye bağlıyorlar acaba? CHP çevrelerinden gelen iktidarı suçlayıcı açıklamalara inanıyorlar mı sözgelimi?
Hayır, inanmıyorlar... Soruya muhatap olanların dörtte birine yakını (23.6) "Uluslararası güçlerin işi", diğer dörtte birine yakını (23.5) da "Parti içi muhalefetin işi" olarak görüyor 'komplo' eylemini; 'iktidar çevreleri' gibi hayli geniş bir tanım altına girenleri sorumlu bulan (13.4) ile 'resmi ve/veya sivil güçler' diye takdim edilenleri suçlayan (11.5) göreceli olarak az... Deneklerin dörtte birden fazlasının (27.2) "Fikrim yok" demesi ise mânidar...
Kuşku yayılan bir şeydir, insanlar 'komplo' konusunda ciddi kuşku duyuyorlar...
Lâfı fazla uzattım diye seçimle ilgili sonucu bir an önce görme telâşına düşeniniz varsa, bu yazının sonuna şimdiden göz atabilir. Lâfı uzatma pahasına vermek istediğim birkaç sonuç daha var çünkü.
İktidarlar için alarm zili çaldıran önemli veri, hayattanmemnuniyet duygusudur. Eğer insanların çoğu "Hayatınızdan memnun musunuz?" sorusuna, "Hayır, değilim" demeye başlamışsa, iktidarlar için tünelin sonu görünmüş demektir. Bu ölçüye vurulduğunda Ak Parti'nin henüz endişe duyması gerekmiyor: "Memnun değilim" diyenler (28.5), "Ne memnunum, ne değilim" diyenler (5.9) bayağı az... Buna karşılık "Çok memnunum" ve "Memnunum" diyenlerin toplamı yüzde 65.5...
Hem "Hayatımdan memnunum" der, hem de "Türkiye kötüye gidiyor" tepkisini verir mi insan? Medyanın etkisi kendisini burada hissettiriyor: "Türkiye iyiye gidiyor" diyenler (40.2) karşısında "Kötüye gidiyor" diyenler (51.1) daha fazla.
Bugün seçim olsa oylar şöyle dağılacak: AKP 37.3, CHP 30.1; MHP 10.3; BDP 3.9; TDH 3.5; SP 1.7; diğerleri 1.6, kararsızlar 11.5... İkili sisteme doğru bir gidiş var.
Merakınızı bir dahaki araştırmaya saklayın. (Yeni Şafak)