Sıra sivil darbecilere geldi

28 Şubat post-modern darbe soruşturmasında sona gelindi. Savcı Mustafa Bilgili’nin yürüttüğü soruşturmanın iddianamesi ay sonunda tamamlanacak ve mahkemeye sunulacak.

İlk iddianamenin BÇG üzerinden askeri unsurları kapsayacağı, dava açıldıktan sonra sivil unsurlara yönelik yeni deliller ışığında soruşturma başlatılacağı öğrenildi.

İNCELEME BAŞLADI BİLE!

Başlatılacak ikinci soruşturmanın ana hatlarını ise Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu tarafından savcılığa teslim edilen rapor ile mağdurların yaptığı suç duyuruları oluşturacak.

İşte savcının gündeminde olanlar:

· BÇG ile birlikte hareket eden; bürokrat ve gazetecilerin hayata geçirdikleri psikolojik operasyonlar.

· 28 Şubat sürecine ilişkin, siyasetçi, asker ve üst düzey bürokratların hesap hareketleri.

· BÇG’nin finans kaynakları.

· Brifingli yargı kararları.

17’si muvazzaf 64 tutuklu, 21 kişi ifadesinin ardından serbest 2 kayıp olmak üzere toplam 87 isim hakkında işlem yapılan 28 Şubat post-modern darbe soruşturmasında sona gelindi.

İddianame bitmek üzere

Savcı Mustafa Bilgili’nin yürüttüğü 28 Şubat soruşturmasının iddianamesi ay sonunda tamamlanacak ve mahkemeye sunulacak. İlk iddianamenin BÇG üzerinden askeri unsurları kapsayacağı, dava açıldıktan sonra sivil unsurlara yönelik yeni deliller ışığında soruşturma başlatılacağı öğrenildi.

Soruşturma derinleşecek

Başlatılacak ikinci soruşturmanın ana hatlarını ise Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu tarafından savcılığa teslim edilen rapor ile mağdurların yaptığı suç duyuruları oluşturacak. Savcıların masaya yatıracağı konu başlıkları ise şunlar: BÇG ile birlikte hareket eden; bürokrat ve gazetecilerin hayata geçirdikleri psikolojik operasyonlar, 28 Şubat sürecine ilişkin, siyasetçi, asker ve üst düzey bürokratların hesap hareketleri, Batı Çalışma Grubunun finans kaynakları, Brifingli yargı kararları.

BÇG ile birlikte hareket eden; bürokrat ve gazetecilerin hayata geçirdikleri psikolojik operasyonları gazetemiz ‘Milat’ belgeleri ile deşifre etmişti. Üst üste yaptığımız haberlerin ardından Mazlum-Der, Özgür-Der, Özgür Eğitim- Sen ve çok sayıda mağdur yayınlarımızı delil olarak savcılığa sunarak suç duyurusunda bulunmuştu. Yapılan suç duyurularını inceleyen savcılık, soruşturma başlatmıştı. Yine süreç içerisinde çok sayıda mağdur; 28 Şubat süreciyle ilgili soruşturma kapsamında açılacak davaya maddi ve manevi zarar gördükleri gerekçesiyle müdahil olmak için dilekçe vermişlerdi. Mağdurların yine delili ‘Milat Gazetesi’ olmuştu. Şimdi 28 Şubat post-modern darbe soruşturmasını yürüten savcılar son sözü söylemek için hazırlıklara başladı.

Hesap hareketleri ve BÇG’nin finans kaynakları

28 Şubat sürecine ilişkin, siyasetçi, asker ve üst düzey bürokratların hesap hareketlerini ise TBMM darbeleri araştırma komisyonu gündemine almıştı. Komisyon raporu'nda, çoğu 28 Şubat sürecinde olmak üzere batan bankalarda danışmanlık yapan asker kökenli isimlere de yer verilmişti. Rapor, Fon'a devredilen bankalardaki yöneticilerle ilgili gelişmelere de dikkat çekmişti. BDDK ve TMSF'nin Meclis Araştırma Komisyonu'na gönderdiği bilgilere göre; bazı asker kökenli yöneticiler hakkında yapılan suç duyurularıyla ilgili şimdiye kadar takipsizlik kararları verildiği belirtiliyor. Yapılan bazı yargılamalarda ''zaman aşımı'' işletilirken, suç oluşturan eylemlerin büyük bir kısmının basit zimmete dahil edildiği vurgulanıyor. Söz konusu raporu dikkate alan savcılığın ikinci soruşturma kapsamında tüm hesap hareketlerini masaya yatıracağı belirtiliyor. Aynı soruşturma kapsamında BÇG’nin finans kaynaklarını da inceleyecek olan savcıların, batık bankaların paralarının Batı Çalışma Grubuna aktarılıp aktarılmadığını da sorgulayacağı ifade ediliyor.

Brifingli yargı kararları masada

28 Şubat sürecinde alınan yargı kararlarının iptal edilmesi için sivil toplum örgütlerinin çağrıları devam ederken, savcılar konu hakkında derin bir soruşturma yürütmeye hazırlanıyor.İrtica brifinglerini ayakta alkışlayan dönemin yüksek yargı üyelerinin de soruşturma kapsamında ifadelerine başvurulması bekleniyor. TBMM Darbe Komisyonu, Genelkurmay karargahında verilen meşhur "irtica brifingleri"nde ifade edilenler ile, dönemin Türk Yargısının iktidardaki Refah Partisi'ne açtığı kapatma davasının iddianame gerekçelerinin birebir aynı olduğunu belirlemişti. Buna göre Genelkurmay'da yüksek yargı mensupları başta olmak üzere çeşitli kamu görevlileri, sendikacılar, en önde oturan "bir kısım medya"nın bugün iktidarı övme yarışındaki köşe yazarı ve yayın yönetmenlerine verdiği brifinglerde Refah Partisi'ne yöneltilen suçlamalarla dönemin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş tarafından hazırlanan iddianamedeki kapatma gerekçelerinin kopyala-yapıştır yöntemiyle hazırlandığı ortaya çıktı.

STK’lardan suç duyurusu

STK’lar, aralarında Yargıtay eski Başsavcısı Vural Savaş, Yekta Güngör Özden, Nuh Mete Yüksel, Sabih Kanadoğlu, Orhan Karadeniz ve Metin Çetinbaş’ın da bulunduğu dönemin yargı mensupları hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Suç duyurusu dilekçesinde şu ifadeler yer almıştı: “28 Şubat sürecinde Genelkurmay Başkanlığı'nda düzenlenen brifinglerde Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay başkanı ve üyeleri ve bir çok kürsü hakimine 'irtica' tehditli brifingler verildi. Otobüslere doldurulan yüksek yargı başkan ve üyeleri Genelkurmay Başkanlığı'ndaki brifinglere katıldı. Yargı mensupları onurlu bir duruş sergileyip darbe planlarına iştirak etmek yerine brifingci paşaları 8 dakika ayakta alkışladı. Brifingler sonrası almış oldukları kararlarla postallı demokrasiyle yarışan postallı bir yargı sistemi oluşturdular. Refah Partisinin kapatılması, binlerce mazlumun yok yere cezalandırılması ve fişlenmesi ile sonuçlanan iki yüzlü yargı kararlarının tohumları bu brifinglerde atılmıştır.”

KAYNAK: ASLAN DEĞİRMENCİ / MİLAT GAZETE 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Perde Arkası Haberleri