Bakan, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, CHP'nin göç politikaları konusundaki çalışmalarını ve görüşlerini anlattı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in göç politikaları alanında özel çalışma istediğini aktaran Bakan, "İç politika ile dış politikanın birbiriyle uyumlu olması lazım. Özellikle göç politikaları için bu ayrıca geçerli. Bir ülkenin bu konuda aldığı karar, bir bilardo topu gibi tüm sistemi etkiliyor." değerlendirmesinde bulundu.
Sınır güvenliğinin ülkenin iç güvenliği ve istikrarı açısından önemine dikkati çeken Bakan, şöyle devam etti:
"Sınır güvenliğinin tamamen İçişleri Bakanlığına devredilmesi yönünde bir yaklaşımımız var. Şu an kara sınırlarımızın kontrolü ve güvenliğini Kara Kuvvetleri Komutanlığı sağlıyor. Bunun kademeli olarak jandarmaya devredilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ancak Türkiye'nin içerisinde bulunduğu koşullar, coğrafya, güney sınırlarımızda süren savaş ve terör tehdidi sebebiyle tam bir işbirliği içinde tedrici olarak yapılmalı. Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığının seferberlik ve savaş halinde Milli Savunma Bakanlığına ve Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) ne kadar destek olacağına ilişkin çalışmaları da yürütüyoruz. Bir taraftan sınır güvenliğinin sağlanması, bir taraftan da seferberlik, savaş ve terörle mücadelede işbirliği sağlanmasında eksiklik olduğunu düşünüyoruz."
- "Bu uluslararası insani bir problem"
Bakan, parti olarak Göç Politikaları Kurulu oluşturduklarını kaydederek, "Göç yönetiminin sınır dışında yapılması gerektiğini düşünüyoruz. TSK tarafından sınır ötesinde oluşturulacak güvenli bölgelerde gerçekleştirilmesi gerektiğini, böylelikle ülkemizin kurum ve kaynakları, sığınma başvurusu incelenme sürecinde resmi kabul almamış kişilerin varlığından doğan yükle karşı karşıya kalmayacaktır. Dünyada hiçbir ülke bu şekilde bir göç dalgasıyla karşı karşıya kalmadı. Bu uluslararası insani bir problem. Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletlerle bu konuda işbirliği içerisinde olunması ve dış politikada da adımların atılması gerektiğini söylüyoruz." diye konuştu.
Murat Bakan, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın bugün yaptığı değerlendirme toplantısındaki açıklamalarına ilişkin şunları dile getirdi:
"Sayın Bakan, düzensiz göç operasyonlarıyla ilgili 1793 adli kontrol olduğunu söyledi. Bununla ilgili çok güçlü yasalarımız olmasına rağmen adli kontrolle göçmen kaçakçılarının serbest kaldığını görüyoruz. Bununla ilgili, terörle bağlantılı suç olması gerektiğini düşünüyoruz. Göçmen kaçakçılığına verilecek cezaların artırılması ve devletin güvenliğine karşı işlenen bir suç olarak değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz."
Suriye uyruklu göçmenlere tanınan geçici koruma statüsünün kaldırılması gerektiğini belirten Bakan, aksi taktirde misafirliğin yerini kalıcılığa bırakacağını söyledi.
Kapalı nüfus sayımı yapılmasını desteklediklerini aktaran Bakan, "Bir yerde 5 milyon diyorsunuz, bir yerde 15 milyon rakamları telaffuz ediliyor. Kapalı nüfus sayımında tamamının tespit edilmesi lazım. Bu konuda Sayın Ali Yerlikaya'nın ve İçişleri Bakanlığının yaklaşımını yeterli bulmuyoruz. Kapalı nüfus sayımı yapılacaksa, geçmenlerin biyometrik verilerinin yaş sınırı düşürülerek toplanması gerekir ki Türkiye'nin ulusal güvenliğini tehdit edecek bir durum olmasın." ifadesini kullandı.
- "Altın pasaport uygulamasına son verilmeli"
Türk Vatandaşlığı Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesine göre Suriyelilere vatandaşlık verilemeyeceğini savunan Bakan, "Türkiye buna rağmen 280 bin kişiye vatandaşlık vermiştir. Bu şekilde vatandaşlık verilmesi yasalara aykırıdır. Yatırım yoluyla vatandaşlık elde edilmesine ilişkin altın vize, altın pasaport uygulamaları var. Türkiye, dünyadaki toplam talebin yarısını karşılar durumda. Bu altın pasaport uygulamasına son verilmeli ya da çok ciddi kısıtlamalar getirilmeli." görüşünü paylaştı.
Hafta başında İçişleri Bakanı Yerlikaya ile yaptığı görüşmenin içeriği sorulan Murat Bakan, şu yanıtı verdi:
"Göç politikaları ve sınır güvenliğiyle ilgili düşüncelerimizi Sayın Bakana ilettik. Şöyle söyledik, 'Göç politikaları kamu güvenliğini tehdit eder bir noktada. Çözüm önerileri noktasında karşılıklı çalışmaya hazırız. Sizin yapacağınız çalışmaları bize gönderebilirsiniz, biz çalışmalarımızı size göndeririz. Sınır güvenliği noktasında atılacak adımlar varsa bunları birlikte değerlendirebiliriz'. Parlamentoda da bu anlamdaki çalışmalara destek vereceğimizi kendisine ilettim."