Dolardaki yükselişin abartılacak bir konu olmadığını ifade eden Şimşek, bunun gelişmekte olan bir para çıkışının sonucu olduğunu söyledi. Bakan Şimşek, şöyle konuştu:
TL'DEKİ DÜŞÜŞ O KADAR ABARTILACAK BOYUTTA DEĞİL
"2002 yılında dolar 1,6 lira civarındaydı. Bugün ise 2 lira olmuş. Yani yaklaşık 11 yıllık bir süreçte dolardaki artış ortada. Ama enflasyon bu dönemde yüzde 150 olmuştu. Dolayısıyla lirada son bir yıldaki düşüşe baktığınız zaman, o kadar abartılacak bir durum yok. Bu gelişmekte olan bir para çıkışının sonucudur. Türkiye'ye özgü bir hareket değildir. Yani Türk piyasasındaki iniş çıkışlar, gelişmekte olan ülkelerin çoğunda gördüğümüz iniş çıkışlardır. Hindistan para birimi rupinin, Brezilya para birimi realin yılbaşından bu yana değer kaybı, Türk lirasından daha az değildir. Yani, Güney Afrika rantındaki değer kaybı, liradan az değildir. Dolayısıyla olaylara bu çerçevede bakmak lazım."
ÇALKANTILARIN SEBEBİ
Piyasalardaki çalkantıların, varlıkların yeniden fiyatlandırılmasıyla ilişkili olduğunu açıklayan Bakan Şimşek, bunun reel bir ekonomik krizle ilişkili olmadığını bildirdi.
Bunun Türkiye'nin temel bir sorunuyla ilişkisi olmadığını da anlatan Bakan Şimşek, şunları ifade etti:
"Tabii ki burada her ekonomi bu süreçlerden bir miktar etkilenebilir ve bu doğaldır. Bu dünyanın bir parçası olmanın bir sonucudur. Türkiye bir ada değil, Türkiye dünya ekonomisine entegre bir ekonomidir. Dolayısıyla Türkiye, dünyadaki gelişmelerden olumlu da olumsuz da etkilenir. Burada sonuç itibariyle temel yapısal bir krizden çok, varlıkların yeniden fiyatlanması sonucunu yaşıyoruz."
Amerikan, Avrupa ve Japon merkez bankalarının, küresel krizden çıkmak için çok ucuz, büyük ölçekte genişleyici para politikası uyguladığını söyleyen Bakan Şimşek, bu ülkelerin bol keseden para basıp, ucuz şekilde dünyaya saldığını kaydetti.
DÜNYANIN EN SAĞLAM BÜTÇELERİNDEN BİRİ TÜRKİYE'NİN
Bakan Şimşek, "Şimdi bu para kısılır mı, bunun faizi artar mı? diye bir kaygı var. Şimdi o para bolken çıkan borsa, değerlenen lira, düşen faiz bir miktar bu süreçle ilişkiliydi. Bugünkü çıkışlar da bu süreçle ilişkilidir. Ama Türkiye'nin temellerine bakın. Türkiye'nin bütçesinde bir bozulma var mı? Avrupa'nın, dünyanın en sağlam bütçelerinden biri Türkiye'dedir" diye konuştu.
Türkiye'nin borç dinamiklerinin kötüleşmediğini ve devletin bilançosunun güçlü olduğunu belirten Şimşek, "Türkiye'nin bankacılık sektöründe kriz yok ve sapasağlam duruyor, iyi yönetiliyor, gözetiliyor ve iyi denetleniyor" dedi.
"90'LI YILLARDA MİLLET DÖVİZZEDE OLDU"
AK Parti hükümetinin dövizle borçlanmayı yasakladığına işaret eden Şimşek, mayıs ayında borsanın yüzde 66'sının yabancıların elinde olduğunu, bugün bu oranın yüzde 62'ye indiğini söyledi.
Borsadaki iniş çıkışların tabana yaygın bir etki göstermediğini açıklayan Bakan Şimşek, şöyle konuştu:
"Liradaki değer kaybı, hane halkı açısından, sıradan vatandaş açısından olumsuz değil. Çünkü vatandaşın döviz mevduatı var ama döviz borcu yok. Biz hükümet olarak bunları öngördüğümüz için, bu tür riskler oluşmasın diye, vatandaşın döviz cinsinden borçlanmasını yasakladık. 90'lı yıllarda millet dövizle borçlanıp dövizzede oldu. Şimdi bunlar yok."
"DÜNYA EKONOMİSİNE ENTEGRASYONDA BAŞARILIYOZ"
Türkiye'nin dünya ekonomisine entegrasyonda başarı sağlamış bir ülke olduğunu dile getiren Bakan Şimşek, ülkenin açık bir piyasa ekonomisi olduğunu söyledi. Şimşek, sözlerine şöyle devam etti:
"Türkiye dünya ekonomisine entegrasyonda başarı sağlamış bir ülkedir ve dünyanın bir parçasıdır. Bu iniş çıkışlar dünya ekonomisinde yaşanan gelişmelerin bir yansımasıdır. Türkiye'nin temelleri sağlamdır. Türkiye en büyük krizi, kalıcı bir tahribat yaşamadan atlatmıştır. Bu iniş çıkışları da rahat bir şekilde atlatacaktır. Onun için herkes sakin olup, işine bakarsa çok daha az bir zararla bu süreci kapatacaktır. Bu süreçten etkilenmeler tabii ki olacaktır. Hesabını iyi yapmayanlar, aşırı döviz cinsinden borç alan bazı şirketlerimize yansıması olacaktır."
Döviz rezerviyle döviz borcu karşılaştırıldığında devletin bu süreçten olumsuz etkilenmeyeceğini ifade eden Bakan Şimşek, dolaylı etkiler olacağını kaydetti.
Bakan Şimşek, sözlerini şöyle tamamladı:
VERGİ GELİRİMİZ AZALIR AMA İHRACAT ARTAR
"Eğer bu süreçte büyüme biraz yavaşlarsa, şirketler daha az kar ederse, bizim vergi gelirlerimiz bir miktar etkilenir. Ama bu gelişmeler ihracatçıyı destekleyici nitelikte. Dolayısıyla ihracat yapan sektörlerde de istihdam ve gelir artacak. Bu konular ilgiyle takip ediliyor ama biz günübirlik yorum yapmayız. Türkiye'nin makroekonomik temellerinden, bunların sağlamlaştırılmasından, uzun vadede geleceğini inşasından sorumluyuz. Türkiye bu süreci kalıcı bir tahribat yaşamadan atlatır ve tam aksine temellerini sağlamlaştırarak, daha sonra da yıldızlaşarak bu süreçten çıkar."HABERVAKTIM