İstanbul Cumhuriyet Savcısı Cihan Kansız tarafından hazırlanan ve İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 34 sayfalık iddianamede, tutuklu sanık Ulaş Özel ve tutuksuz sanıklar Okan İşgör, Hüseyin Yanç ve Yusuf Ethem Akbulut hakkında iddialar yer alıyor. İddianamede, müşteki olarak da Kazi Erdil'in ismi geçiyor.
İddianamede, ismini vermek istemeyen bir kadının 28 Temmuz 2010'da İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne yaptığı ihbarda, ''cezaevinden çıkan Ulaş Özel'in terör örgütü mensubu olduğunu, kırsal alanda faaliyet gösterdiğini ve Başakşehir'deki evine uzun namlulu silah ile patlayıcılar getirdiği'' bilgisini verdiği belirtildi.
İhbarın ardından Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü görevlilerince belirlenen adreslere operasyon düzenlendiği, ihbarda belirtilen ve Ulaş Özel'in üvey babasının oturduğu tespit edilen evde 1 Kalaşnikof tüfek, 2 şarjör, 51 kalaşnikof fişeği, MKE yapımı 3 el bombası fünye grubu, 3 el bombası gövdesi ve 1 fırlatmalı aydınlatma roketinin ele geçirildiği anlatılan iddianamede, daha sonra Balıkesir Altınoluk'ta sahte kimlikle yakalanan Ulaş Özel'in, arama yapılan adreslerde başka mühimmatların da bulunduğu bilgisini verdiği aktarıldı.
Söz konusu adreslerde şüpheli Özel ile birlikte yeniden arama yapıldığı ve bu kez Jandarma Genel Komutanlığınca verilmiş takdirnameler, bol miktarda askeri malzeme, 1 kuru sıkı tabanca, bu tabancaya ait 1 şarjör, 4 el bombası, 12 MKE yapımı fişek, 10 kuru sıkı fişeği, 2 Glock marka silaha ait şarjör, 2 telsiz kulaklığı ve 2 farklı ismin olduğu 5 nüfus cüzdanı ile daha sonra polise teslim edilen bir çantada 1 Glock marka tabancaya ait 14 fişekli şarjör, MKE yapımı 14 fişek ve 1 tabanca kılıfı ele geçirildiği belirtildi.
-ŞÜPHELİ ÖZEL'İN JİTEM İLE İLGİLİ BEYANLARI-
Şüpheli Ulaş Özel'in beyanlarına da yer verilen iddianamede, Özel'in, ''eski bir TİKKO silahlı terör örgütü üyesi olduğunu, örgüt üyesiyken teslim olup pişmanlık hükümlerinden yararlandığını, cezaevinde kaldığı sürede JİTEM isimli askeri kurumda çalıştığını, kendisine resmi kimlik ve silah verildiğini, kırsal alanda terör örgütüyle JİTEM adına çatışmalara girdiğini, yakalanan silahları kendisine Okan İşgör'ün verdiğini, kendisi gibi eski bir örgüt üyesi olan JİTEM görevlisi Hüseyin Yanç'ın da bundan haberi olduğunu, eski bir itirafçı olan İşgör'ün yanında çalıştığı dönemde iş yerine resmi birçok görevlinin geldiğini, kendisi ve arkadaşlarının 'Ergenekon' soruşturması kapsamında tutuklanan birçok şahısla irtibatlı olduğunu, kendisine bildirilen görev doğrultusunda polis memuru Yusuf Ethem Akbulut ile birlikte tanımadığı bir şahsı öldürmeye teşebbüs ettiklerini fakat bu olayın başka bir hesaplaşmadan kaynaklandığını ve devletin menfaatleriyle ilgisi olmadığını anlayınca vazgeçtiğini'' söylediği ifade edildi.
İddianamede, Özel'in beyanları doğrultusunda Okan İşgör, Hüseyin Yanç ve Yusuf Ethem Akbulut'un gözaltına alınmasına dair mahkemeden karar alındığını ve adı geçen birçok kişinin örgütsel bağlarının ortaya çıkarılabilmesi amacıyla bu şahısların kullandıkları telefonların teknik takibe alındığı anlatılarak, 4 ana kısımda ''Ergenekon'' silahlı terör örgütünün yapısı, haklarında dava açılan şüphelilerin savunmaları ve bu kişilere yönelik yapılan tespitler, şüphelilere yönelik tespit edilen deliller ve talep edilen suç maddelerine ayrıntılarıyla yer verildi.
-İRTİBATLI OLUNAN ''ERGENEKON'' DAVASI SANIKLARI-
''Ergenekon'' terör örgütünün yapısı ve daha önce açılan davalarla ilgili bilgileri de içeren iddianamede, haklarında iddianame hazırlanan şüphelilerin irtibatlı olduğu tespit edilen şahıslardan Veli Küçük, Muzaffer Tekin, Oktay Yıldırım ve Kemal Kerinçsiz hakkında daha önce ''Ergenekon'' soruşturması kapsamında İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince, yine şüphelilerin irtibatlı olduğu Levent Bektaş ve Mustafa Turhan Ecevit hakkında da ''Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat'' soruşturması kapsamında İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesince dava açıldığı belirtildi.
İddianamede, şüpheli Ulaş Özel'in savcılık ifadesinde, Tunceli Cezaevindeyken 10-15 kişinin kendisine, ''itirafçı olduklarını, devlete çalıştıklarını, operasyona katıldıklarını, devletin kendilerine tüm imkanları sunduğunu'' anlattıklarını, beraber çalışmak istediklerini ve kendisini pişmanlık yasasından yararlandıracaklarını söylediklerini belirterek, söz konusu kişilerin tüm ihtiyaçlarını karşıladıklarını, gittiği Malatya Cezaevinden kendisini alarak Tunceli bölgesinde yapılan operasyonlara soktuklarını ve itirafçı olması nedeniyle de cezaevlerine girip çıkabildiğini ifade ettiği aktarıldı.
-ÖZEL, KANDIRILDIĞINI ANLAMIŞ-
Özel'in ifadesinde, 2004'te cezaevinden tahliye olduğunu, ayağındaki sakatlık nedeniyle ''askerlik yapamaz'' belgesi alması gerektiği halde askerlik işlemlerini ayarladıklarını ve kendisinin jandarma er olarak Tunceli Özel Harekat'ta görevlendirildiğini kaydettiği belirtilen iddianamede, Özel'in İstanbul'a geldikten sonra tanık olduğu ilişkiler ve irtibatlarda, kendi konumundaki kişilerin iyi niyetlerinin suiistimal edildiğini ve kandırıldıklarını anladığını anlattığı kaydedildi.
Özel'in, 2005'in sonlarına doğru devletin resmi görevlilerinin yönlendirmesiyle İstanbul'da bulunan Hüseyin Yanç ile irtibata geçerek Okan İşgör'ün iş yerine gittiğini, İşgör'ün İBDA-C, Yanç'ın PKK-Kongra/Gel üyesi ve her ikisinin de itirafçı JİTEM üyesi olduğunu, Yanç'ın örgüt içindeyken bomba yaptığını ve İşgör'ün bomba yapımı konusunda Yanç'tan bilgi aldığını söylediği anlatılan iddianamede, Özel'in, ''Okan İşgör'ün yanında 'Ergenekon' sanıklarından Muzaffer Tekin ve Oktay Yıldırım'ın bulunduğu, emekli yüzbaşı olmasına rağmen yanına gelen emekli paşalar ve albayların Tekin'e saygı gösterdiği, 'komutanım' diye hitap ettiği, Tekin ve etrafındaki JİTEM'den ayrılan asker emeklisi grubun Büyükçekmece'deki bir cenaze töreni ve Etiler'de bir toplantıya katıldığı, bu şahıslar arasında Veli Küçük'ün de bulunduğu, Okan İşgör ile Muzaffer Tekin'i emekli Yarbay Ömer Rıdvan Altınok'un tanıştırdığı, avukat Kemal Kerinçsiz ile Okan İşgör'ün görüştüğü, o dönemlerde yapılan Cumhuriyet mitinglerine katılım ve organizasyonla ilgili planlamalar yaptıkları, Okan İşgör'ün Kerinçsiz'in yanında daha çok koruması gibi bulunduğu, birlikte gittikleri toplantılarda son yıllarda kamuoyunda 'Ergenekon' soruşturması olarak bilinen soruşturmada isimleri geçen subayları gördüğü'' şeklindeki anlatımlarına da yer verildi.
Ulaş Özel'in ifadesinde, ''2007 ve 2008 yılları arasında Muzaffer Tekin ve çevresindeki kişilerin cezaevine girdiği, sonrasında Okan İşgör'ün emekli SAT subayı olan Levent Bektaş ile irtibata geçtiği, kendisinin de Levent Bektaş ile arasının iyi olduğu, Muzaffer Tekin'in cezaevine girmesinden sonra Levent Bektaş'ın onun konumuna geldiği, Okan İşgör'ün telefonla ve yüzyüze sık sık Veli Küçük ve Levent Bektaş ile görüştüğü'' bilgilerini verdiği aktarılan iddianamede, Özel'in, ''2006-2008 yılları içerisinde Hüseyin Yanç ve Okan İşgör ile birlikte 3-4 kez Şile bölgesindeki ormanlık alana gittiklerini, yanlarında SAT'çı astsubaylar ve ismini bilmediği şahısların da olduğunu, burada silahlı eğitim yaptıklarını, bir seferinde bu şahısların kazma ve kürekle bir ağacın dibine gittiklerini ama bir şey gömerken görmediğini, 2007 yılı içerisinde 'Nisan' adlı bir başçavuş ve Jandarma Yüzbaşı Ali Barış Sevindik'in kendisini çağırarak Kazi Erdil adlı bir kişiyi öldürmesi gerektiğini anlattıklarını'' söylediği kaydedildi.
İddianamede, Özel'in, ''2007 yılında Okan İşgör'ün kendisine devrettiği bir şirketin mutfak bölümünün gizli bölmesinde su baskını sonrası silah ve mühimmatlar gördüğünü, bunları İşgör'ün annesinin evinde sakladığını, İşgör'ün kendisine, 'Bu malzemeleri Yüzbaşı Sevindik'in alacağını' söylediğini ve evinde silah ile mühimmatlar yakalanınca korktuğunu anlattığı belirtilerek, Özel'in, kendisini teslim olduğu günden bugüne kadar resmi operasyonlarda kullanan, gayrimeşru işlerde kendisinden faydalanan ve kullandıktan sonra ortada bırakan kişiler hakkında suç duyurusunda bulunmak istediğini söylediği de aktarıldı.
Özel'in, herhangi bir örgüt üyesi olmadığını belirterek, hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını talep ettiğine de yer verildi.
-LEVENT BEKTAŞ İLE 128 KEZ GÖRÜŞME-
İddianamede, Ulaş Özel'in 29 Aralık 2007 ve 20 Mart 2009 tarihleri arasında, ''Poyrazköy'de bulunan mühimmata ilişkin'' dava kapsamında yargılanan tutuklu sanık emekli Binbaşı Levent Bektaş ile farklı numaralardan toplam 128 görüşme kaydı olduğu da vurgulanarak, şüphelilerden Okan İşgör'ün de ifadesinde, 1998'de tehdit edilmeye başlandığını, haraç vermediği için silahla tarandığını ve bunun üzerine jandarmadan yardım istediğini anlattığı kaydedildi.
İşgör'ün ifadesinde, ''İBDA-C terör örgütünün kendisinden haraç istediği, bunu jandarma istihbarata bildirdiği, askerliğini yaptığı sırada tanıştığı 'Ergenekon' davası sanıklarından Adil Serdar Saçan'a da öğrendiği konuları haftalık olarak aktardığı, 1998'de İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünün yaptığı İBDA-C operasyonunda tutuklandığı ve cezaevinde bulunduğu dönemde de resmi görevlilere cezaevinde olup bitenleri aktardığı'' bilgisini verdiği belirtildi.
İddianamede şüpheli İşgör'ün ayrıca, ''Şile'de kazı yapılan arazinin Orman İşletme Müdürlüğüne ait olduğunu, bir lojistik firmasında turizm unvanı olmasından dolayı burayı mesire alanı yapmak için müracaat ettiklerini, ele geçen dokümanlarda yer alan resim, harita, kroki ve koordinat bilgilerinin 2006 yılında bu yeri kiralamak için müracaatta bulundukları yere ait olduğunu ve o zamandan bu yana bunları sakladığını'' anlattığı kaydedildi.
-TEKİN, KERİNÇSİZ VE KÜÇÜK İLE GÖRÜŞMELER-
İfadesinde, Kemal Kerinçsiz, Muzaffer Tekin ve Veli Küçük'ü tanımadığını söyleyen Okan İşgör'ün bu kişilerle telefon irtibatları olduğu aktarılan iddianamede, İşgör'ün, 3 Ocak 2007 ve 20 Şubat 2009 tarihleri arasında Levent Bektaş ile 556 kez, Veli Küçük ile farklı numaralardan toplam 9 kez, Kemal Kerinçsiz ile de 1 kez görüştüğünün tespit edildiği bildirildi.
İddianamenin, ''Şüphelilerin JİTEM ile olan irtibatları'' başlıklı bölümünde, Ulaş Özel'in JİTEM üyesi olduğu iddialarına ilişkin, Genelkurmay Başkanlığından 6 Aralık 2010'da gelen yazıda, ''JİTEM adında herhangi bir birim olmadığı'' bilgisinin verildiği aktarılarak, yazıda ayrıca, ''Ulaş Özel ile ilgili er ve erbaşlık haricinde herhangi bir görevlendirme yapılmadığı, Özel'in 25 Haziran 2005'te Elazığ Kovancılar Jandarma Komando Özel Harekat Tabur Komutanlığından terhis olduğu ve görev süresi içerisinde farklı tarihlerde 3 adet Jandarma Bölge Komutanı imzalı takdirname aldığı'' ifadesinin de bulunduğu aktarıldı.
-ARİF DOĞAN'IN TANIK OLARAK DİNLENMESİ-
İddianamede, JİTEM'i kurduğu öne sürülen 'Ergenekon' davası sanıklarından emekli Albay Arif Doğan'ın soruşturma sırasında tanık olarak dinlendiği de belirtilerek, Doğan'dan ele geçirilen belgeler arasında JİTEM'e dair birçok belgenin bulunduğu ifade edildi.
İddianamede, şu ifadelere yer verildi:
''Ergenekon soruşturmaları kapsamında elde edilen örgütsel dokümanda JİTEM ile ilgili 'İnsan yapısındaki yapı taşları özellikleri dikkate alındığında asker/sivil ayrımı yapılamayacağı ortaya çıkar' şeklinde yer alan ibare, şüphelilerin kısmi kabule dayanan savunmaları, telefon rehberlerinde yer alan birçok ortak kamu görevlisine ait telefon numaraları, Levent Bektaş'ın telefon rehber bilgilerinde Hüseyin Yanç'ın 'Hüseyin J' şeklinde kayıtlı olması, şüphelilerin Levent Bektaş ile olan yoğun irtibatları, 'Ergenekon' soruşturmaları kapsamında ele geçen JİTEM ile ilgili dokümanlar birlikte değerlendirildiğinde, şüphelilerin münferiden bir araya gelmedikleri, örgütün amacı doğrultusunda ve hiyerarşik yapı içerisinde hareket ettikleri değerlendirilmiştir.''
-VELİ KÜÇÜK İLE GÜVENLİK ŞİRKETİ KURMA İDDİASI-
Ergenekon terör örgütünün ''özel güvenlik şirketleri'' kurulması için faaliyette bulunduğuna işaret edilen iddianamede, şüpheli Okan İşgör'ün Ergenekon davası sanıklarından Veli Küçük ile birlikte bir güvenlik şirketi kurma hazırlığında olduğu ve Küçük'ün yönetim kurulunda görev alacağı öne sürüldü.
İddianamede, ''Her 3 şüphelinin, haklarında devam eden soruşturma ve yargılamalar bulunan Ergenekon silahlı terör örgütü üyesi kişilerle irtibatlı oldukları, örgüte yönelik soruşturmalar başladıktan sonra örgüte ait olduğu değerlendirilen silah ve patlayıcıların gizlenerek muhafazasına çalışıldığı, muhtemelen uygun ortam bulunup örgütçe karar alındıktan sonra bu silah ve patlayıcıların ilerideki eylemlerde kullanılabileceği, her 3 şüphelinin örgütün genel stratejisine uygun olarak hareket ettikleri, çevrelerine kendilerini 'derin devlet' olarak adlandırılan yapının adamı olduklarını telkin ettikleri anlaşılmakla, her 3 şüphelinin Ergenekon silahlı terör örgütünün üyesi olduğu, şüphelilerden Yusuf Ethem Akbulut'un diğer şüphelilerle irtibatlı olduğu, Ulaş Özel ile birlikte Kazi Erdil isimli şahsın öldürülmesine yönelik eyleme dönüşmeyen olaya iştirak ettiği, böylelikle şüphelinin de Ergenekon silahlı terör örgütü üyesi olduğu kanaatine varılmıştır'' ifadeleri kullanıldı.
-CEZA İSTEMLERİ-
İddianamede, tutuklu sanık Ulaş Özel ve tutuksuz sanık Hüseyin Yanç'ın, ''Ergenekon terör örgütü üyesi olmak'' suçundan 7,5 ile 15, ''Ateşli Silahlar Kanununa muhalefet'' suçundan 7,5 ile 12, ''vahim nitelikte patlayıcı madde bulundurmak'' suçundan 13,5 ile 36 ve ''resmi evrakta sahtecilik'' suçundan da 4,5 ile 11 yıl olmak üzere, toplam 33 ile 74'er yıl arasında değişen hapisle cezalandırılması talep edildi.
Tutuksuz sanık Okan İşgör'ün, ''Ergenekon terör örgütü üyesi olmak'', ''patlayıcı madde bulundurmak'' ve ''Ateşli Silahlar Kanununa muhalefet'' suçlarından toplam 25,5 ile 63 yıl arasında değişen hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, tutuksuz sanık Yusuf Ethem Akbulut'un da ''Ergenekon terör örgütü üyesi olmak'' ve ''Ateşli Silahlar Kanununa muhalefet'' suçlarından 10,5 yıldan 22,5 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
Davanın görülmesine, önümüzdeki günlerde İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinde başlanacak.