Spor Toto Süper Lig'de futbolcu sakatlıklarının ardı arkası kesilmiyor. İlk yarının bitmesi ile 18 lig takımında 30'un üzerinde sakat futbolcu bulunması kulüpleri ve teknik direktörleri kara kara düşündürüyor. Büyük paralar verilerek alınan ve o oyunculardan büyük beklenti içinde bulunan kulüpler adeta bel bağladıkları oyunculardan istedikleri verimleri bir türlü alamayınca hayal kırıklığı yaşıyorlar. Bu durumdan en çok etkilenen kulüp yöneticileri ve teknik direktörleri uzmanlardan önemli tavsiyeler de geliyor. Ancak futbolcu sakatlanmalarının önüne bir türlü geçilemiyor.
Gaziantep Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu Müdürü Doç. Dr. Kürşat Karacabey, Süper Lig'de yaşanan futbolcu sakatlanmalarının çeşitli nedenlerden oluştuğunu, en önemlisinin ise oyuncuların profesyonelliği yeterince yaşayamadıklarından kaynaklandığını söyledi.
Karacabey, spor türleri arasında futbolun sakatlık tehlikesi en fazla olan sporlardan biri olmamasına rağmen, yine de uzun süreli sakatlıkların yaşanmasının her an için ihtimal dahilinde olduğunu belirtti. Burkulmalar, incinmeler, aşil tendonu ve çapraz yan bağ sakatlanmaları içlerinde en fazla görülen sakatlıklar olduğunu işaret eden Karacabey, kırıklar ve çatlakların sık sık oluşmasa da, yine de en tehlikelileri sakatlıklardan olduğunu kaydetti.
Ülkemizde özellikle milyonlarca dolarlar verilerek alınan sporcularda yaşanan spor yaralanmaları gerek seyircileri gerek kulüpleri hayal kırıklığına uğrattığını dile getiren Kürşat Karacabey, "Temelde sporcuların profesyonel yaşamadıkları ve bunun sonuncunda da sakatlıkların meydana geldiğini görmekteyiz. Özellikle antrenman sırasında yaşanan veya yaşanması gündeme gelen ama bir performans düşüklüğüne ve yaralanmaya yol açtığında fark edilen riskler çok çeşitlidir. Bu ve buna benzer risklerin, risk olduğu fark edildiğinde iş işten geçmiş olmaktadır. Sporcu ya performans düşüklüğü ya da yaralanma ile karşılaşmaktadır" dedi.
Futbolun günümüzde milyonlarca kişinin takip ettiği, hatta oynadığı bir spor olarak adlandırıldığını ve kabul gördüğünü vurgulayan Karacabey, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Profesyoneller ile amatörler arasında çok büyük farklar vardır. Mesela kazançları buna bir örnek olabilir. Fakat değişmeyen tek unsur sakatlıklardır. İsterseniz dünyanın en ünlü futbolcusu olun, isterseniz okulunuzun bahçesinde bir maç yapın, başınıza gelebilecek sakatlıklar aynıdır. Diğer bir husus kulüplerin bu kadar para vermelerine rağmen tek bir teknik adamın her şeyi bilmesi beklenmekte ekip çalışmasından yeteri kadar yararlanmamasını sayabiliriz. Özellikle hazırlık dönemlerinin yetersiz geçirilmesi, hazırlık dönemi öncesi ve sonrası fiziksel ve fizyolojik ölçümlerin yapılmaması hazırlık dönemlerinin verimi konusunda tartışmalara neden olmakta iyi hazırlanamayan sporcular da spor yaralanmaları ile karşılaşmaktadır. Özellikle ülkemizde kulüp başkanların ve seyircilerin tahamülsüz tavırları teknik adamları çok zor duruma sokmakta, takım olmadan başarıya endeksli bir çalışma ve yüklenmeler sonucu sporcularda yaralanmalara neden olmaktadır. Bu çerçeveden de bakıldığında kulüp başkanlarının teknik adamların başında adaletin kılıcı gibi beklemesi onları strese sokmakta bunun sonucunda da antrenörün aşırı yüklenmeleri sonucu sakatlıklar oluşmaktadır."
Futbolda veya diğer spor dallarındaki sakatlanmaları kişisel ve çevresel iki ana gruba ayıran Kürşat Karacabey, spor dünyasındaki sporcuların çeşitli risklerin altında aktivitelerine devam ettiklerini bildirdi. Bu risklerin bir bölümü sporcuların performansını olumsuz yönde etkilerken, bir bölümü de sportif yaralanmalara yol açtığını açıklayan Karacabey, sporcuların ve başkanların yanı sıra hakemlerin oyun kurallarını iyi bilmemelerinin de sakatlıklarda etken olduğunu sözlerine ekledi.