T.C. kimlik numarası ile yapılan usulsüzlükleri engelleyemeyen Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), yeni bir güvenlik sistemini devreye sokuyor. 2012’den itibaren tüm hastane ve sağlık birimlerine gelen vatandaşlar, sağlık hizmetlerinden yararlanabilmek için kimliklerini ‘avuç içi izi damar tanıma’ sistemiyle kanıtlamak zorunda olacak. SGK yeni dönemde 73.7 milyon vatandaşın şifresini çıkaracak
Kamunun en büyük harcama kalemlerini oluşturan tedavi ve ilaç harcamalarının önlenemez yükselişi, usulsüzlükleri ortadan kaldıracak yeni bir güvenlik sistemini devreye sokuyor. T.C. kimlik numarası ile yapılan usulsüzlüklerden yorulan ve sağlık, ilaç harcamalarındaki artışı sınırlayamayan SGK, yeni dönemde 73.7 milyon vatandaşın şifresini çıkaracak. Uzun süredir sürdürdüğü çalışmaları tamamlayan SGK, Türkiye’de ilk kez tüm ülke ölçeğinde temel güvenlik önlemi olarak kişilerin avuçiçi izi-damar yapısı üzerinden kişisel biyolojik şifrelerini çıkartarak, bu şifrelerle işlem yapacak. Yeni sistemi önce kendi sanal hastanesinde deneyen, ardından da Ankara’da küçük ölçekli bir özel hastanede test eden SGK, bugünden itibaren Keçiören Araştırma, Ankara Tıp Fakültesi ve Dışkapı Yıldırım Beyazıt Hastaneleri’nin bazı polikliniklerinde pilot uygulamayı başlatıyor.
Plana göre, uygulama tüm Türkiye’de 2012 yılında zorunlu olarak uygulanmaya başlanacak. T.C. kimlik numarasına ek olarak zorunlu tutulacak uygulamaya göre, tüm hastane ve sağlık birimlerine gelen vatandaşlar, kendilerini “avuç içi izi damar tanıma” sistemiyle tanıtmak zorunda olacak. Vatandaş burada kurulacak özel cihazlara avuç içini okutacak, burada vatandaşın avuç içi damar yapısı üzerinden kişiye özel algoritması çıkarılacak ve bu “biyolojik şifre” SGK kayıtlarında depolanacak. SGK’nın 73.7 milyon vatandaşı ilgilendirecek yeni güvenlik uygulamasını Başkan Emin Zararsız, Vatan’a açıkladı. Zararsız, uygulamanın detaylarını şöyle anlattı:
SUİSTİMALLER BIKTIRDI: T.C. kimlik numarasıyla suistimaller yaşanıyor. Eskiden sağlık karneleriyle hastaneye gidiliyordu ve bu fotoğraflı karneler zamanında da usulsüzlük yapılıyordu. Vatandaşın işini kolaylaştırmak amacıyla bu karneler kaldırıldı. Şimdi geriye sadece TC kimlik numarasına göre gelip provizyon almak kaldı. Gelen ihbar ve şikayetlerde bu T.C. kimlik numarası üzerinden de suistimaller olduğunu ortaya çıkarttık. Biri 1 ayda 90 kez tedavi olmuş. Olacak şey mi?
T.C. KİMLİK NUMARASI YETMİYOR: Sistem şu anda buna çok müsait. T.C. kimlik numarası doğru. Fakat orada muayene olan kişi, TC kimlik numarasının asıl sahibi değil. Eğer cinsiyet ya da yaş çok farklı olursa, o zaman belki farkediliyor. Bizim karar verdiğimiz sistem çok farklı. Biyolojik yöntemlerle örneğin parmak izi, göz iris vb. bunların güvenilirliği konusunda da yapılan son araştırmalar “avuç içi damar sistemi”nin en iyisi olduğunu söylüyor.
HERKESİN BİYOLOJİK ŞİFRESİ VAR: Bu sistem parmak izinden çok farklı. Avuç içindeki damarların bir özelliğinden hareketle size ait bir algoritma çıkarıyor. Oraya sizin avuç içinizi kaydetmiyor. Parmağı bastığınızda oluşan iz gibi bir iz oluşturup onu kaydetmiyor. Size ait bir tür şifre çıkartıyor. Bu öyle bir şifre ki hiçbir insanın damar yapısından çıkarılan o manyetik şifrenin bir başka insanla örtüşmesi mümkün değil. İlk kayıtta o kişinin adı soyadı, bilgileri kimlik bilgileri sisteme giriliyor. Yani bu şifrenin kime ait olduğuna dair tanımlama yapılıyor. Bu bilgiler SGK’da depolanacak.
2012’DE UYGULAMAYA GİRECEK: Olumsuz bir şey çıkmazsa 2012’de bu sisteme geçeriz. Bazı bakanlık hastanelerinde testler başladı.
SGK, söz konusu sistem ile ilgili Ankara’da bir özel hastanenin bazı polikliniklerinde yaklaşık 3 aylık pilot uygulama yaptı. Buraya gelen hastalar avuç içi izi güvenlik uygulamasına tabi tutuldu. Şimdiyse Sağlık Bakanlığı’na bağlı ve ölçeği büyük hastanelerde pilot uygulama başlıyor. Keçiören Araştırma Hastanesi’nde fiilen başlayan uygulama bugün itibarıyla Ankara Tıp Fakültesi ve Dışkapı SSK olarak bilinen Dışkapı Yıldırım Beyazıt Hastaneleri’nin bazı polikliniklerinde başlatılıyor.
BEN ‘165KJM00007’ YA SEN?
SGK Başkanı Emin Zararsız ve bazı kurum yöneticilerinin verdiği bilgilere göre, avuç içi izi damar tanıma sisteminde kişilerin damar yapısı ve damar içi kan yapısına göre sistem bir algoritma oluşturuyor. Bu algoritma, sayılar ve rakamlardan oluşan bir şifreye karşılık geliyor. Buna göre örneğin bir vatandaş avuç içini makineye koyduğunda ekranda avuç içi resmi ve o kişinin damar yolundan gelen bilgileri okuyan bir programdan çeşitli rakamlar ortaya çıkacak. Program saniyelik analiz sonrasında o kişiyle ilgili bütün bu bilgileri toplayarak hem rakamlardan hem de harflerden oluşan bir şifre ortaya koyacak. Sistem için artık vatandaş örneğin “165KJM00007” şeklindeki bir şifre olacak