Sezen Aksu'nun başlatığı ve SABAH Başyazarı Mehmet Barlas'ın yazılarıyla gündeme oturan "güzel sesli müezzin" çağrıları yankı buldu. Aksu, İzmir konserinde ezanı duyunca şarkısına ara vermiş ve "Camilere doğru dürüst müezzin bulsunlar, güzel sesli kişiler ezan okusun" çağrısı yapmıştı.
Barlas'ın da "Güzel sesli ve müzik bilgisi olan müezzinlere ezan okutmak imkânsız mı?" diye yazmasının ardından konu gündeme oturdu. Ezan karmaşasına özellikle birbirine yakın ve çok sayıda cami bulunan şehir merkezlerinde son vermek isteyen Diyanet, "merkezi ezan" çözümünü getirmişti. SABAH'a konuşan Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Muhammed Şevki Aydın, sorunun farkında olduklarını ve çözüm için adımlar attıklarını belirterek şunları söyledi: "Zaten ezanı ve Kuran'ı doğru olduğu kadar güzel okumak zorundayız. Peygamberimizin de tercihinin güzel okuyanlardan yana olduğunu biliyoruz. Çok güzel okuyan görevlilerimiz olduğu gibi iyi okuyamayan görevlilerimiz de var. Görevli seçme konusunda bugüne kadar fazla bir alternatifimiz yoktu. İlahiyat mezunu havuzumuz olmalı, seçip almalıyız ama imkanımız yok. O zaman geriye hizmet içi eğitim kursları kalıyor. Bu kursları düzenliyoruz ama eğitimci bulmak da zor. Şimdi bir program hazırladık, ezan okuma dersleri verecek kişileri de kendimiz yetiştireceğiz. Şimdilik birkaç elemanımız var ama hocaların sayısı artacak. Ardından bütün illerde ezanı güzel okuma kursları açan hocalarımız olacak."
'DİNDEN UZAKLAŞTIRIR'
İlahiyatçı hocalardan da tartışmalara destek geldi. Prof. Dr. Beyza Bilgin: Ezan tabii ki güzel sesliler tarafından okunmalı. Peygamber efendimiz de Bilal-i Habeşi'ye vermişti. Sünnettir. Sonuçta İslam bu konuda zaten güzel sesten yana tavrını koymuştur" dedi. Prof. Dr. Zekeriya Beyaz da ezanın güzel okunmasının tartışma konusu bile olamayacağını belirterek şöyle konuştu: Ehliyetsiz, sesi iyi olmayan ve eğitim almayan insanların ezan okuması, insanları dinden uzaklaştırır. Ezan insana zevk, neşe, huzur verir. Ama iyi okunmayanlar da rahatsız ediyor."