Assange İngiliz Yüksek Mahkemesinin önünde yaptığı açıklamada sözlerine, "Taze Londra havasını tekrar soluyabilmek harika" diyerek başladı ve kendisine destek verenlere, kefil olanlara, avukatlarına, basın mensuplarına ve İngiliz hukuk sistemine teşekkür etti.
Wandsworth cezaevinde geçirdiği zamanı, "Viktorya dönemine ait hapishanede geçirdiğim zaman" olarak tanımlayan Assange, hapishanede kötü koşullarda bulunan insanların da desteğe ihtiyacı olduğunu belirtti.
"İşime devam etmeyi umuyorum ve bu konudaki masumiyetimi ispat etmeye çalışmaya devam edeceğim" diyen Assange, kendisine yöneltilen suçlamaların kanıtlarının ortaya konulamadığını belirtti.
Julian Assange açıklamasının ardından, mahkemeye tebliğ ettiği adres olan gazeteci ve bağımsız gazeteciliği savunan Frontline Kulübü'nün kurucusu Vaughan Smith'in İngiltere'nin doğusunda bulunan Suffolk'daki malikanesine yerleşmek üzere mahkemeden ayrıldı.
Assange'ın şartlı tahliye koşulları arasında mahkemeye tebliğ ettiği adreste bulunmasının yanı sıra, pasaportuna el konulması, belli saatler arasında sokağa çıkmaması, polise her gün bildirimde bulunması ve ayak bileğine elektronik kelepçe takılması da bulunuyor.
Bu arada Assange'ın destekçileri, Wikileaks'in kurucusunun serbest bırakılmasını sevinçle karşıladı.
İngiliz Yüksek Mahkemesi bugün, İsveç'in itirazlarını reddederek, Assange'ın kefaletle serbest bırakılmasına hükmetmişti.
Assange'ın kefaletle serbest bırakılması için gereken 240 bin sterlin İngiliz Westminster Asliye Hukuk Mahkemesine ödenirken, Assange'a kefil olan kişiler mahkeme veya polis karakoluna giderek imza verdi.
Wikileaks'in kurucusu Londra'da gözaltına alındığı 7 Aralık'tan bu yana Londra'daki Wandsworth Cezaevinde tutuluyordu.
Assange'ın İsveç'e iadesinin görüşüleceği İngiltere'deki hukuk sürecine ise, 11 Ocak 2011'deki duruşmayla başlanması bekleniyor. İsveç Assange'ı, iki kadına tecavüz etmekle suçluyor ve iadesini talep ediyor.