Sarı-lacivetli ekibin Can Bartu Tesisleri'nde yaptığı antrenman öncesi basın mensuplarıyla sohbet eden Aykut Kocaman, son 2-3 maçına kadar Trabzonspor'u kendileri için bu sezon en önemli rakip olarak gördüklerini belirtirken, ''Önemli bir güçleri var. Üç hafta öncesine kadar en ciddi rakip olarak gördüğüm ekipti. Bu potansiyelleri var. Puan farkını açmamız gereken bir karşılaşma olacak. Tüm oyuncuların, seyircilerin de kafasında olacaktır, geçen sezon ne kadar haklı olarak şampiyon olduğumuzu göstereceğimiz bir maçtır. Duygusal olarak böyle bir şeye de ihtiyacımız var. Taraftarımız ve kendimiz için sahnede kendimizi yeniden göstereceğimiz yer. Kendi gücümüzü tekrar göstereceğimiz bir sahne olacaktır'' diye konuştu.
-''Hesaplaşma olarak bakılmamalı''-
Taraftarlarının, Trabzonspor ile yapacakları maça bir hesaplaşma olarak baktıkları şeklindeki soru üzerine Kocaman, şunları kaydetti:
''Taraftarlar, hesaplaşma olarak bakmamalı. Biz 104 yıllık kulübüz. Bu tip küçük hesaplaşmalarla işimiz olmamalı. 'Vur, kır, parçala' olmamalı. Hem bize, hem spora yakışmaz. Büyüklük burada önemli. Yeteneklerimiz ve gücümüzle, insani limitlerimizi zorlayarak sahada yer almak önemli. Asla ters bir şey olmamalı. Büyüklüğümüze yara açabilir. Trabzonspor düşman değil, rakiplerimizden biri. Geçen sene istenmeyen şeyler yaşanmış olabilir. İki kulüp düşman değil, iki iyi rakiptir. Geçen sene bizi çok zorlayan rakibimizi, iyi oyunla yenmek için sahada olacağız.''
-''Şenol Güneş'in elini sıkmaya gideceğim''-
Kocaman, geçen sezon aralarında yaşanan gerginlik sonrası Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş'in elini sıkmaya gitmediğinin ve daha sonra Güneş'in kendi yanına geldiğinin hatırlatılarak, bu maçta nasıl bir tutum sergileyeceğinin sorulması üzerine, ''Geçen sene eleştiri ve haddini aşan açıklamalar vardı. Ben buna karşı tepkimi koydum, mesafemi korudum. Sonradan Şenol Güneş benim yanıma geldiği için mahçup olduğumu aktardım. Bu sefer ben 'hoşgeldiniz' demeye, elini sıkmaya gideceğim. Gereği neyse yerine getireceğim'' dedi.
Trabzonspor'un hem fiziksel hem de zihinsel olarak yorgun gözüktüğünü, ancak rakibin farklı bir motivasyonu olacağını aktaran Aykut Kocaman, ''Geçen sezon nefes nefese, burun buruna büyük bir mücadele verdikleri ve sonunda da şampiyonluğu kaptırdıkları rakiplerine karşı oynayacaklar. Bu durum onları yorgunluk eşiğinin üzerine taşıyacaktır'' diye konuştu.
-''Borges, transferde adaylarımızdan biri''-
Aykut Kocaman, devre arası transfer dönemiyle ilgili çalışmalarına değinirken, basına ismi yansıyan isimlerden Brezilya'nın Santos ekibinde oynayan Borges ile ilgilendiklerini doğruladı.
Forvet mevkisine transfer yapmak istediklerini dile getiren Kocaman, ''Borges adaylarımızdan birisi ama tek o değil. Forvete takviye yapacağız. Yüzde 99 olacak, yönetimin iradesi yüksek. Büyük ihtimal de yabancı olacak. Önceliğimiz forvet. Stoper arayışımız ise yok. Bugüne kadarki oyunlarımız gösterdi ki, eskisi kadar rakip kalede oynayabiliyoruz ama skor yapacak oyuncuya ihtiyacımız var'' şeklinde görüş belirtti.
Bobo ve Nobre'nin isimlerinin de gündeme gelmesi hakkında Aykut Kocaman, ''İkisinin de çok konuşulduğunu biliyorum. Temasımızın olduğunu söylersem yanlış bir şey söylemiş olurum. 'Kafanın içinden geçiyor mu?' derseniz, geçirmekte fayda var. Bu, mutlaka transfer olacağı anlamında değil, transferlerinin daha uzak ihtimal olduğu anlamına gelebilir'' dedi.
Kocaman, takıma psikolojik destek verilip verilmeyeceği konusunda ise, kısa vadede fayda getirmesini beklemedikleri için bu yöntemi kullanmayacaklarını kaydetti.
Haklarında ''Seyirden yasaklı'' tedbiri bulunan tercüman Samet Güzel ve idari menajer Hasan Çetinkaya'nın durumlarına değinen Kocaman, ''Düzelecektir. Bu hatadan dönülecektir. Benim gözümde bu bir hata'' demekle yetindi.
-''Emre olayında kararı kendim verdim''-
Aykut Kocaman, Bursaspor maçında yaşanan tartışmayla başlayan süreçte, Emre Belözoğlu'nun affedilmesi için kendisine kimsenin direktifi olmadığını söylerken, şunları söyledi:
''Aziz Yıldırım'ın bu yönde bir isteği asla yok. Etrafımda konuştuğum, görüşünü aldığım kişiler tabii ki var ama bu başka bir şey. Bursaspor maçı sonrası Emre ile ilgili kararım netti. Sınırlar aşılmıştı çünkü. Kendimle ilgili sınır aşımı da vardı. O akşam ve ertesi güne kadar ulaşan süreçte olumsuz taraf daha fazlaydı. Sonra oturup, günün ayrışma değil, birleşme zamanı olduğunu düşündüm. Kimsenin kişisel sorunları, durumu, problem haline gelmemeli. Emre'nin bana yönelik olumlu hareketi de olunca, Emre'yi kaybetmeye değil, son bir defa daha aramızda olmasına karar verdim. Onu kazanmaya çalışmanın daha doğru olduğunu düşündüm. Ne Metris Cezaevi'nden, ne de başka bir yerden herhangi bir otoritenin bana dikte ettiği, salık verdiği bir şey olmadı. Emre evime geldiğinde kararım oluşmaya başlamıştı. Sonra çok uzun düşündüm, tarttım. Bugün kendi kendimizi tatmin etmenin günü değildi. Emre'nin yapığını bu kez gerçekten anlamış olmasından dolayı böyle bir karar aldım. Bundan sonra Emre mesleğine bakacak. Bizi hala diri tutan sahayı zayıflatmamamız lazım. Emre'nin de bence gerçek düşüncesi buraya geldi. Ayrıca, Cristian'la aralarında yumruklaşma yok. Ben ikisini iterek içeriye soktum. Sanırım o arada Emre'nin kafasına bir şey geldi ve o da kendisine vurulduğunu düşündü.''
-''Bursa maçında bu kadar görkemli futbol beklemiyordum''-
Yaşanan olaylar nedeniyle son oynadıkları Bursaspor maçının gölgede kaldığını vurgulayan sarı-lacivertli teknik adam, bu karşılaşmaya mutlaka değinilmesi gerektiğini vurguladı.
Galatasaray maçının ilk 30 dakikasını Fenerbahçe'de gördüğü en kötü futbol olarak nitelendiren Kocaman, ''Arkasından hemen 5 gün sonra, tamamen çıkış arayan bir takıma karşı, özellikle ilk yarıda bu kadar görkemli bir futbol beklemiyordum. Bunu yapabilecek takım Fenerbahçe'ydi. Kapasitesini gösterdi. Bu oyun içimi ferahlatmıştı. Hem Fenerbahçelileri, hem takımı ferahlattı. Bizim bu rüzgarı Trabzonspor maçına taşımamız gerekirken, böyle olayların içinde olmak istemezdik'' şeklinde konuştu.
Bursaspor karşısında sahaya sürdüğü kadroyu, bundan sonra oynaması muhtemel kadro olarak adlandırılan Aykut Kocaman, Bursaspor karşısında sergiledikleri mücadele nedeniyle Gökhan Gönül, Serdar Kesimal, Stoch ve Emre Belözoğlu'na da övgülerde bulundu.