Türkiye Partisi (TP) Genel Başkanı Abdüllatif Şener, mevcut siyasî iktidarın ve muhalefetin çapul siyaseti yaptığını iddia ederek, "Çapul siyaseti değiştirerek, tüm insanlarımızın beklenti ve arzularına hizmet eden bir kurumsal yapı oluşturmayı hedefliyoruz." dedi. Muğla'da parti teşkilatıyla biraraya gelen Şener, bir basın toplantısı düzenledi.
Genel Başkan Şener, TP'nin Türk siyasî hayatında yeni bir anlayışla geleneksel yanlışları değiştirmeyi ve dönüştürmeyi hedefleyen bir hareket olduğunu söyledi. Mevcut siyasetin, doğrudan siyaset yapanların çıkarlarına ve beklentilerine uygun bir şekilde işlediğini savunan Abdüllatif Şener, "Siyasetçinin çıkarına göre işleyen, onun menfaatleri her şeyin önünde gören, siyaseti siyasetçi için makam, mevki ve zenginleşme aracı olarak gören ve algılayan mevcut siyasetin bizim literatürümüzdeki adı 'çapul' siyasetidir. TP, bu çapul siyasetini değiştirmek, ortadan kaldırmak ve siyaseti bu ülkede siyasetçiye yetki veren millî iradeyi temsil eden tüm insanlarımızın beklenti ve arzularına hizmet eden bir kurumsal yapı haline dönüştürmeyi hedeflemektedir." şeklinde konuştu.
Şu anki iktidar ve muhalefetin Türkiye'ye verebileceği hiçbir şeyin olmadığını ileri süren Şener, "Sadece yağma, soygun, halkı ayrıştırmak, bölmek ve parçalamak vardır. Bu çabalarla Türkiye zaman kaybetmektedir, kan kaybetmektedir. Kaygılar, endişeler derinleşmektedir. Ekonomik politikalar insanlarımızın değil, yabancı ülke insanlarının ihtiyaçlarına göre yapılmaktadır. Güvenlik, ülkenin en önemli sorunu haline gelmiştir. Ayrışma derinleşmiştir. Bu siyasetle Türkiye, 21. yüzyılda küresel rekabet gücünü arttıramaz. Onun için bu anlayışın değişmesi lazım." dedi. TP'nin ülkenin tamamında teşkilatlanmalarını bitirdiğini ve seçimlere girme hakkını kazandığını kaydeden Şener, her genel ve ara seçimde var olacaklarını belirtti.
TP Genel Başkanı Abdüllatif Şener, şunları söyledi: "Bu ülkedeki olumsuzluklardan sorumlu olan siyasî iktidarın, sürekli kendisinin oluşturduğu sorunları başka yerlerin ve birilerinin üzerine yıkması bir siyasi alışkanlığı haline dönüşmüştür. Bu ülkede ne zaman vatandaşı rahatsız eden bir sonuç ortaya çıkmışsa, bir problem ortaya çıkmışsa ve bu problemi de kendisi üretmişse, mutlaka kendisi dışında bir sorumlu ve suçlu bulmaya çalışmaktadır. Suçlu iktidarın kendisidir ancak kendi ürettiği sorunlar nedeniyle başkasını suçlamaktan vazgeçmesi gerekmektedir."