Kur’an-ı Kerim bir bakıma semboller manzumesidir. İlahi ve kadim Kelam, hayata yön vermeğe başladığı ilk günden beri, beliğ ve selis ifadelerle bezeli mesajlarını hep misallerle/sembollerle aktarmıştır. “….Umulur ki düşünürsünüz,….. umulur ki kurtuluşa erersiniz…” sözleri ile biten ayetler hep birer semboldür.
Kur’an-ı Kerim’de geçmiş ümmetlerin tarihleri de anlatılır. Bunların başında Tevhid Mücadelesinin bayraktarı İbrahim (a) in ta çocukluğundan itibaren ayrıntılarına kadar bize aktarılmaktadır.
Sadece İbrahim (a) değil Kuran’da put imalatçısı babası Azer’de ayrıntıları ile ifade edilmektedir.
Kur’an kıssaları bir gerçektir. Ancak geçmişte cereyan etmiş olmuş ve bitmiş tarih kıssaları olarak algılanmaması gerekir. Kur’an bakidir, ezelidir ve anlattıkları olaylar bizim için değişmez ebedi, ezeli sembollerdir.
Tarihte put yapımcısı Azer olduğu gibi putları kıran oğlu İbrahim (a) de hep var olmuştur.
İbrahim (a) ın taraftarları olduğu gibi Azerin’de muakıpları hep olmuştur.
İbrahim, Tevhid akidesinin sembolü, babası Azer ise put savunucularının sembolleridir.
Heykel tartışmalarına Kur’an sembolleri ile bakınca kimin İbrahim’in kimin Azerin muakıbı veya taraftarı olduğu hemencecik görülmektedir.
Tartışmalar hep süregelmiş ve süre gidecektir. Ancak kalıcı olan Azerler değil, İbrahimiler olmuştur.
Kısaca hep heykeller, putlar yapılacak, hem de heykellere darbe vuracak İbrahimler bulunacaktır. Söz konusu Tevhid olunca kıyamete kadar mücadele sürecektir.
Ahmet Fidan
http://www.epruli.com/semboller-ne-anlama-geliyor/