İSTANBUL (AA) - Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, "Sanki bu seçim sadece 2 parti arasında oluyormuş gibi bir intiba doğurulmaya çalışılıyor. Türkiye ısrarla Amerika'ya benzer bir tarzda ikili bir sisteme itilme çabası içinde. İstanbul şehir olarak şu anda geldiği noktada yaşadığı problemlerden kurtulsun istiyorsak, üçüncü bir yolun var olduğunu duyurmak mecburiyetindeyiz." dedi.
Karamollaoğlu, partisinin İstanbul İl Başkanlığınca, Halkalı'daki Yahya Kemal Beyatlı Gösteri Merkezinde düzenlenen "Büyük İstanbul Şöleni"nde partililere hitap etti.
AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım ile CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu'nun ortak canlı yayınına değinen Karamollaoğlu, "Sanki bu seçim sadece 2 parti arasında yapılıyor gibi bir intiba doğurulmaya çalışılıyor. Türkiye ısrarla Amerika'ya benzer bir tarzda ikili bir sisteme itilme çabası içinde. İstanbul şehir olarak şu anda geldiği noktada yaşadığı problemlerden kurtulsun istiyorsak, üçüncü bir yolun var olduğunu duyurmak mecburiyetindeyiz. İnsanlarımızı bu noktada birleştirmek için çaba sarf etmeliyiz." diye konuştu.
Saadet Partisi'ni tasvip edenlerin destek verdikleri takdirde Türkiye'nin bir numaralı partisi olacaklarını dile getiren Karamollaoğlu, Türkiye'de yaşayan insanların çektikleri sıkıntılardan kurtulmak için partilerine destek vermesini gerektiğini söyledi.
- "Millet kimi tercih ederse, buna rıza gösteririz"
Temel Karamollaoğlu, "Aziz milletime sesleniyorum; siz tasvipte bulunmasının ötesinde tercihte bulunacaksınız ki, bu ülkenin problemleri çözülsün. Bu ülkenin problemlerini çözemeyecek olanlara nasıl teslim edersin? İstanbul'u başka bir zihniyete nasıl teslim edersin? Ben şahıslar üzerinde durmuyoruz. Kim seçilirse, bu millet kimi tercih ederse, buna rıza göstermek mecburiyetindeyiz. Hatta seçildikten sonra ortaya koyacağımız fikirler onların başarılı olmalarına bile yardımcı olabilir. Bizim ilkelerimiz herkese açık. Bunu uygulayan bu ülkenin problemlerini çözer." değerlendirmesinde bulundu.
Adil olmanın nefsine hakim olmayı, hükmetmeyi ve işi ehline vermeyi gerektirdiğini belirten Karamollaoğlu, şunları kaydetti:
"Eğer bugün İstanbul Büyükşehir Belediyesine bizim adayımız Necdet (Gökçınar) Bey gelsin, emin olun bu sadece İstanbul'un değişmesi manasına gelmez, aynı zamanda Türkiye'nin problemlerinin çözümü için toplu bir değişikliğin ilk adımı olur. Her şey bir adımla başlar, her baharın bir çiçekle geldiği gibi."
- "Türkiye'nin geleceği için varız"
Karamollaoğlu, bugünkü iktidarın tabanda geçmişte bir karşılık bulmasının ilk adımının 1989'da "Milli Görüş" belediyeciliğinin Türk siyasi hayatına girmesiyle başladığını aktardı.
İstanbul'un 1994'te "Milli Görüş" belediyeciliğine teslim edildiği hatırlatan Karamollaoğlu, şöyle konuştu:
"İlk zamanlarda atılan şuurlu adımlar neticesinde de bir karşılık buldu ama 28 Şubat ve arkasından gelen tehditler insanımızın kafasını karıştırdı. Mağdur edilmiş gözüktüğü için bizden kopup, 'Milli Görüş' ilkelerini terk ettiklerini alenen duyuranlar rağbet gördü. Bunu milletimiz bir oyun, taktik gibi algıladı. Vatandaşta bir güven duygusu oluşturdu. Sonra o güven duygusu kayboldu. Çünkü milletimiz gördü ki, 1994'teki şuur ve idrak bugün artık yok. Bu inancı, şuuru ve idealleri yeniden İstanbul'da hayata geçirmek için varız. Bazıları bizim bu siyaset meydanında rol almamamızın daha isabetli olacağını söylediler, birileri lehine çekilmemizi istediler. Biz buna rıza göstermedik. Biz varız. Bu seçimde iddialıyız. Bir sağ, bir sol olabilir ama bir de hak temsilcileri var. Biz sadece bugün için değil, Türkiye'nin geleceği için de varız. Bu adım sadece İstanbul için atılıyor, bu adım Türkiye'nin geleceğini de şekillendirecek."
- "2 yanlıştan birisini seçmek zorunda değilsiniz"
Saadet Partisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Necdet Gökçınar da yeni bir fetih için 23 Haziran'ı beklediklerini dile getirdi.
Gökçınar, Yıldırım-İmamoğlu ortak canlı yayınına ilişkin, "31 Mart öncesi 2 parti, 2 aday teranelerini dinledik. Buna aldırış etmeden aday oldum. Şimdi bizim var olduğumuz bilindiği halde yeniden bu ikili sisteme bir dönüş var. Kendilerini defalarca ikaz etmeme, 'Gelin şu ülkemizdeki demokratik seviyeyi yükseltelim' dememe rağmen, burada bizler de adayken, yalnız sizlerin davet edileceği toplantıya öbür adaylar gelmiyor diye katılmayınız. Şimdi adına 'demokrasi şöleni' dedikleri bir tiyatroyu televizyonda oynayacaklar. Halkıma sesleniyorum, 2 yanlıştan birisini seçmek zorunda değilsiniz. Saadet Partisi var." değerlendirmesini yaptı.