AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, 17Aralık soruşturmadan alınarak İstanbul 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'ne duruşma savcısı olarak atanan Mehmet Yüzgeç için dün attığı twitte "Bu savcıyı çocukmahkemesine vermek ve çocuklara musallat etmek büyükyanlışlıktır. Çocuklar için bu kararı tekrar gözden geçirin..." demişti. Soylu’nun savcıya karşı tepkisinin nedeni ortaya çıktı.
17 Aralık dosyasından el çektirilen savcılar Celal Kara ve Mehmet Yüzgeç, Süleyman Soylu’nun adını bir bakanlailgili olarak hazırlanan dosyaya sonradan ekledikleriöğrenildi.
Süleyman Soylu, Rotahaber yayın yönetmeni Ünal Tanık’a verdiği bilgilerde Savcıların kendisini dosyaya neden eklediklerini belirtti.
İşte olayın aslı:
Bahçeşehir’deki göleti kurtardı
Bahçeşehir’de bir göletin Mesa ve Nurol şirketleri tarafından “kişisel mülk” olduğu gerekçesiyle farklıkullanılmaya kalkışılması üzerine bölge halkında oluşan tepkileri anlattı. Gezi olayları ardından ikinci kez bir sorun yaşanmaması ve bölgedekilerin tepkisini çeken bu uygulamanın giderilmesi amacıyla konuya müdahil olduğunu söyledi.
“Burası kişisel mülk görünse bile, söz konusu şirketlerin burada bir tasarrufta bulunmaması gerekir. Eskisi gibi kamunun kullandığı bir alan olarak kalması gerekiyordu. Bölgede ikinci bir Gezi olayları planlayanların olduğunu biliyordum. Bununla ilgili şirketlerin durdurulması için Bakan Bayraktar’ı defalarca aradım.”
Sonunda buraya dokunulmaması için Çevre ve Şehircilik Bakanlığında görev yapan yeğeni Sadık Soylu’yuBakan beye bu konuyu hatırlatması için aradığını ifade etti.
Dönemin Bakanı Erdoğan Bayraktar da, “Başbakan talimat versin ben hemen iptal edeyim” deyince Süleyman Soylu konuyu Başbakan Erdoğan’a iletiyor ve talimat Başbakanlıktan gitmek suretiyle Bahçeşehir’in göleti kurtuluyor.
Bu konuşmalarda geçen bir cümleden dolayı Süleyman Soylu’nun adı, savcılar Celal Kara ve Mehmet Yüzgeç tarafından 17 Aralık dosyasına ekleniyor. Süleyman Soylu, yeğeni Sadık Soylu ile yaptığı konuşmada geçen“Plan askıda” sözleri yüzünden hazırlanan fezlekeye ekleniyor.
Pençelerim bu savcının boğazında ve pençelerinde
Süleyman Soylu katıldığı televizyon programında da konuyla ilgili şunları söyledi:
“Bu savcı müsveddesi TBMM’ye Adalet Bakanlığı üzerinden gönderdiği bir fezlekeye benim ismimi şüpheli olarak koyuyor. Allah şahittir son söyleyeceğimi ilk söylüyorum: Ölümden öte köy yok. Hayatımızda biz itibarla, namusumuzla ve onurumuzla siyaset yapmayı kendisine ilke edinen bir anlayışın içerisinden geliyoruz. Çocuklarımızın, ailemizin yüzüne bakamayacaksak siyaset bize haram olsun. Bu işle ilgili bugünden itibaren bu davadan bir sulh yolu ile vazgeçerse bile ömrüm boyunca pençelerim bu savcının boğazında ve kursağında olacak. Ona hukuken, elimdeki bütün haklarla birlikte hayatın ne olduğunu göstereceğim. İnsanların şahsiyetiyle ve onuruyla oynamak öyle kolay değil. Ondan sonra da “biz bir yerlerde hoşgörü arıyoruz, diyalog arıyoruz, bunlarla birlikte hayatı tanzim edeceğiz, biz size iyi bakıyoruz” demek… Bakın bana televizyonlarınızdan iftira edebilirsiniz, beni dizi filmlerinizde itibarsızlaştırmaya çalışabilirsiniz. Beni müptezel adamlarınız sayesinde sosyal medya ile ilgili bir takım farklı kampanyalar içerisine koyup orada itibarsızlaştırmaya çalışabilirsiniz. Bir siyasetçi bunları düşünmüyor ve karşılamayacaksa zaten siyaset yapmasın. Ama öteki mesele başkadır. Adım şüpheli olarak geçiyor, şüpheli olarak. Sebebi de madalya alacağım bir konuyla ilgili.”
HABER10