Faili meçhul cinayete kurban giden aydınların aileleri, ‘Benim Babam Bir Kahramandı’ adı altında Babalar Günü’nde bir araya geliyor.
Kontrgerillayı araştırırken katledilen Savcı Doğan Öz’ün eşi Sezen Öz, “Hiç değilse yapan anlatsın, özür diliyorum desin. Ben bağışlamaya hazırım” dedi...
Türkiye’nin karanlıklara sürüklenmek istendiği dönemlerde, kargaşa çıkartmak için başvurulan yöntemlerin başında aydınların katledilmesi geliyor. Katliamlara kurban gidenlerden biri tabanı delik ayakkabısı bir diğeri ise adına yazılan türkülerle hafızlarımıza kazındı. Hepsinin ortak noktası ise geride kalan ailelerine bıraktıkları ‘acı’ oldu. Yakınlarının katledilmesine üzülen aileler ise olayların aydınlatılamaması ile ikinci kez yıkıldı.
Katliamın geride kalan mağdurları, daha sonra hem acılarını birleştirmek hem de olayların aydınlatılması çağrısı yapmak üzere Toplumsal Bellek Platformu adı altında bir araya geldi. Geçtiğimiz yıl Babalar Günü’nde buluşan aileler, bu yıl da ‘adalet istiyoruz’ ve ‘seyirci kalmayın’ sloganıyla toplanmaya hazırlanıyor. Meclis’e giderek yakınlarının katillerinin bulunmasını talep edenler arasında yer alan Sezen Öz, 32 yıl önce öldürülen kocasının katillerine seslendi ve onların da kullanıldığını, mağdur edildiğini söyledi.
DEVLETE SIZAN SİSTEM YAPTI
Çok uzun yıllar acısını içine attığını söyleyen Sezen Öz, zaman aşımını dahi geçirten süreçler yaşadıklarını söyledi. Devletin bu konuda yanıtsız durduğundan yakınan Öz, “Meclis’e dahi gittik ama bir yanıt alamadık. Biz demokratik, hukuksal haklarımızı istiyoruz. Faili meçhul cinayetler artık olmasın ve devlet bir hukuk sistemi içerisinde devam etsin diye gayret ediyoruz. Anneler, babalar, evlatlar bunları yapabilmek için ciddi mesai harcıyor. Çünkü ortada bırakılmış bir durum. İleride de bu toplumun hazmedemeyeceği bir konudur. Torunlar veya soranlar olduğunda biz açıkça devletin organları içine sızmış bir sistem yaptı diyoruz” şekline konuştu.
BİRAZ DÜRÜST OLSUNLAR
Kendilerinin bu konuda dürüstçe her şeyi ifade ettiğini söyleyen Öz, katliamı gerçekleştiren kesimlerin sorgulanmasını istedi. “Bizi harcayanların biraz dürüst olup yapılanları anlatması gerekiyor” diyen Sezen Öz düşüncelerini şöyle sıraldı; “Biraz da onların sorgulanması gerekiyor. Oysa hem mağduruz hem biz sorgulanıyoruz. Benim kocamın katili çıkıp ‘biz de kullanıldık’ dese ben onu affetmeye hazırım. Kin davası gütmüyoruz. Ben bağışlarım bağışlayacak arkadaşlarım da vardır. İtirafçıların olmasını istiyorum. Haluk Kırcı çıktı ve ‘kimse alet olmasın’ dedi. Yani, kullanılan kesim de mağdur duruma sokulmuştur.
”BİRLİK ÇAĞRISI“
Durumu bütün açıklığı ve acılığı ile sunmak çin Esenkent Rıfat Ilgaz Açıkhava Tiyatrosu’nda beraber olalım” şeklinde bir duyuru yapan aileler arasında Sabahattin Ali, Abdi İpekçi, Ümit Kaftancıoğlu, Çetin Emeç, Turan Dursun, Muammer Aksoy, Musa Anter, Uğur Mumcu, Nesimi Çimen, Metin Altıok, Onat Kutlar, Metin Göktepe, Necip Hablemitoğlu ve Hrant Dink gibi katliama kurban gidenlerin yakınları da yer alıyor.
Türkiye’nin karanlıklara sürüklenmek istendiği dönemlerde, kargaşa çıkartmak için başvurulan yöntemlerin başında aydınların katledilmesi geliyor. Katliamlara kurban gidenlerden biri tabanı delik ayakkabısı bir diğeri ise adına yazılan türkülerle hafızlarımıza kazındı. Hepsinin ortak noktası ise geride kalan ailelerine bıraktıkları ‘acı’ oldu. Yakınlarının katledilmesine üzülen aileler ise olayların aydınlatılamaması ile ikinci kez yıkıldı.
Katliamın geride kalan mağdurları, daha sonra hem acılarını birleştirmek hem de olayların aydınlatılması çağrısı yapmak üzere Toplumsal Bellek Platformu adı altında bir araya geldi. Geçtiğimiz yıl Babalar Günü’nde buluşan aileler, bu yıl da ‘adalet istiyoruz’ ve ‘seyirci kalmayın’ sloganıyla toplanmaya hazırlanıyor. Meclis’e giderek yakınlarının katillerinin bulunmasını talep edenler arasında yer alan Sezen Öz, 32 yıl önce öldürülen kocasının katillerine seslendi ve onların da kullanıldığını, mağdur edildiğini söyledi.
DEVLETE SIZAN SİSTEM YAPTI
Çok uzun yıllar acısını içine attığını söyleyen Sezen Öz, zaman aşımını dahi geçirten süreçler yaşadıklarını söyledi. Devletin bu konuda yanıtsız durduğundan yakınan Öz, “Meclis’e dahi gittik ama bir yanıt alamadık. Biz demokratik, hukuksal haklarımızı istiyoruz. Faili meçhul cinayetler artık olmasın ve devlet bir hukuk sistemi içerisinde devam etsin diye gayret ediyoruz. Anneler, babalar, evlatlar bunları yapabilmek için ciddi mesai harcıyor. Çünkü ortada bırakılmış bir durum. İleride de bu toplumun hazmedemeyeceği bir konudur. Torunlar veya soranlar olduğunda biz açıkça devletin organları içine sızmış bir sistem yaptı diyoruz” şekline konuştu.
BİRAZ DÜRÜST OLSUNLAR
Kendilerinin bu konuda dürüstçe her şeyi ifade ettiğini söyleyen Öz, katliamı gerçekleştiren kesimlerin sorgulanmasını istedi. “Bizi harcayanların biraz dürüst olup yapılanları anlatması gerekiyor” diyen Sezen Öz düşüncelerini şöyle sıraldı; “Biraz da onların sorgulanması gerekiyor. Oysa hem mağduruz hem biz sorgulanıyoruz. Benim kocamın katili çıkıp ‘biz de kullanıldık’ dese ben onu affetmeye hazırım. Kin davası gütmüyoruz. Ben bağışlarım bağışlayacak arkadaşlarım da vardır. İtirafçıların olmasını istiyorum. Haluk Kırcı çıktı ve ‘kimse alet olmasın’ dedi. Yani, kullanılan kesim de mağdur duruma sokulmuştur.
”BİRLİK ÇAĞRISI“
Durumu bütün açıklığı ve acılığı ile sunmak çin Esenkent Rıfat Ilgaz Açıkhava Tiyatrosu’nda beraber olalım” şeklinde bir duyuru yapan aileler arasında Sabahattin Ali, Abdi İpekçi, Ümit Kaftancıoğlu, Çetin Emeç, Turan Dursun, Muammer Aksoy, Musa Anter, Uğur Mumcu, Nesimi Çimen, Metin Altıok, Onat Kutlar, Metin Göktepe, Necip Hablemitoğlu ve Hrant Dink gibi katliama kurban gidenlerin yakınları da yer alıyor.