Savcı Abbas Özden’in davayı açmak için oluşturduğu bilirkişi heyetine, 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin arama kararını vermediği, bilirkişinin de “Arama kararı yok” diye polisleri suçlu gösteren bir rapor hazırladığı ortaya çıktı.
SKANDAL 1: BİLGİSAYAR ARAMASI YOK
İP’in şikayeti üzerine davayı açan Ankara Cumhuriyet Savcısı Abbas Özden’in, iddianamesine dayanak yaptığı bilirkişi raporunu, eksik evrak üzerinden hazırlattığı ortaya çıktı. Savcı Özden tarafından oluşturulan Ankara Üniversitesi’nden uzmanların hazırladığı bilirkişi raporunda ve iddianamede, “bilgisayarların incelenmesi ve el konulması için mahkeme kararı olmadığı” savunuldu. Ancak dosyada, İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin bu işlemler için verdiği karar var.
EL KOYMA KARARINDAKİ AÇIK İFADE
21 Mart 2008 tarih ve 425 sayı numarası ile İstanbul 11. Ağır Ceza’nın verdiği karara Savcı Özden’in iddianamesinde de bilirkişi raporunda yer verilmiyor. Bilgisayar ve diğer bilişim malzemeleri ile ilgili olarak işlem yapılması için İstanbul 11. Ağır Ceza’nın verdiği kararda “D.İş 2008-421 sayılı karar doğrultusunda elde edilecek olan iletişim-bilişim malzemeleri olan bilgisayar kütüklerinde, disket, CD ve kayıt yapabilen elektronik cihazların incelenmesi ve tetkiklerinin yapılabilmesi amacıyla CMK 134 maddesi gereğince incelenmesine karar verildi” şeklinde açık bir ifade bulunuyor.
SKANDAL 2: GECE ARAMASI YOK
Abbas Özden’in iddianamede ikinci bir usulsüzlük olarak gördüğü ve “Konutta, işyerinde veya diğer kapalı yerlerde gece vaktinde arama yapılmaz” sözleriyle savunduğu görüşünün ise, kararı veren İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi ile çeliştiği belirlendi. Polise gönderilen Özel Yetkili 11. Ağır Ceza’nın arama kararında aramaların iş bitene kadar “duruma göre gece dahil” en fazla 24 saat boyunca sürdürülmesi vurgusu yapılıyor.
SKANDAL 3: SAVCI YETKİSİZ!
Abbas Özden, İstanbul Özel Yetkili Mahkemesi’nin Ankara’da arama kararı vererek yetkisinin aştığı yönündeki iddiasının ise bugüne kadar tek merkez tarafından yönetilen DHKP-C, El-Kaide, MLKP, KCK ile organize suç ve narkotik şebekelerine yönelik tüm operasyonların yanlış usulle yapıldığı sonucuna götüreceğine dikkat çekildi. Abbas Özden’in iddianamesine karşı mütalaa hazırlayan profesörler heyeti ise özel yetkili savcıların CMK 251-3 maddesi gereği, sınırlandırma olmaksızın her türlü soruşturmayı ülke genelinde yapabileceğini savundu.
Polis üzerinden operasyon
Ankara Cumhuriyet Savcısı Abbas Özden, “İstanbul Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi kararıyla İP Genel Merkezi’ni arayan polisler görevi kötüye kullandı” iddiasıyla aramalara katılan 10 polis hakkında dava açtı. Abbas Özden, Özel Yetkili İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin yazılı emrini yerine getiren polislerin görevlerini kötüye kullandıklarını iddia ederken, “İstanbul mahkemeleri, Ankara’da arama kararı veremez” ve “Gece arama yapılması için karar verilmez”, “Arama kararında bilgisayarlara el konulması yok” tezlerini savunmuştu. Ergenekon davası için kritik öneme sahip davada, mahkeme, savcının iddialarını yerinde bulursa, halen soruşturması devam eden avukat Serdar Öztürk ve emekli Albay Levent Göktaş hakkındaki arama kararlarını da etkileyecek. Serdar Öztürk’ün ofisinde yapılan aramada Kurmay Albay Dursun Çiçek imzalı İrtica ile Mücadele Eylem Planı, Levent Göktaş’ın ofisinde de kamuoyunda ‘51 nolu DVD’ olarak bilinen şantaj görüntüleri içeren deliller bulunmuştu.
ZAFER KÜTÜK-STAR