Fransa'da 300 kişilik özel timle gerçekleştirilen 32 saatlik operasyonda Muhammet Merah'ın ölü ele geçirilmiş olamsı tartışmalara neden oldu. Bir buçuk günde 5 bomba ve 300'ün üzerinde mermi kullanılan operasyonda Merah'ın canlı yakalanması ve olayın aydınlatılması imkanı varken kasten öldürülmüş olması, Fransız kamuoyunda tartışmalara neden oldu.
Zanlının kapalı olduğu evin bir buçuk gün boyunca ateş altında tutularak, çok sayıda bomba ve 300'ün üzerinde mermi kullanılmasıyla, dünya kamuoyuna “Fransa'nın azılı Müslüman terörist tehdidi altında olduğu” mesajının verilmek istendiği ileri sürülürken, Nisan ayındaki seçimler öncesinde koltuğunu kaybetme korkusu yaşayan Sarkozy'nin Fransız kamuoyunun dikkatini yabancılara çevirme manevrası olarak değerlendiriliyor.
Ekonomik kriz nedeniyle Nisan ayında başlayacak seçimlerde koltuğunu kaybetmesine kesin gözüyle bakılan Cumhurbaşkanı Nikolai Sarkozy, Müslümanlara karşı yeni yaptırımların sinyalini verdi.
32 SAATLİK OPERASYON KOMEDİSİ
Üç ayrı saldırıda üçü Kuzey Afrika kökenli Müslüman Fransız vatandaşı asker olmak, yedi kişinin ölümünden sorumlu gösterilen 23 yaşındaki Muhammed Merah adlı Cezayir asıllı gencin El Kaide bağlantılı olduğu iddia edilmişti. 32 saatlik operasyon sürecinde de Fransız yetkililer basına Merah'ın ağzından bu yönde “itiraf” niteliğinde açıklamalar yapmışlardı. Hareketleri kızıl ötesi kameralarla takip edilen Merah ise özel tim tarafından sarılı evde yemek yedi, uyudu, uyandı hatta içeriden açtığı ateşle 5 polisi yaraladı. 32 saatin sonunda binanın penceresinden atlayarak kaçmak isterken tek kurşunla başından vurularak öldürüldü.
DER SPİEGEL: “TERÖR KANITI BULUNAMADI”
Alman Der Spiegel dergisi, 2008 yılından beri istihbarat servislerince izlendiği halde Merah'ın üç ayrı eylem düzenlemeyi başardığına dikkat çekerek, “Fransız istihbarat servisi, 4 yıl boyunca Merah'ı izledi, ancak terör faaliyeti içinde olduğuna dair hiç bir kanıt bulamadı” diye kaydetti.
SEÇİM MANEVRASI MI?
Merah'ın infazı, seçim sürecinde Sarkozy'nın yeni bir manevrası olarak değerlendiriliyor. Zira Fransa'daki seçim sürecinde daha önce de şaibeli skandal olaylar yaşanmıştı. Bunlardan biri, geçtiğimiz seçimlerden zaferle çıkamsına kesin gözüyle bakılan Strauss Kahn'ın başına gelenler. Neocon destekli Sarkozy'nin en güçlü rakibi olarak görülen eski IMF Başkanı Strauss Kahn, Amerika'da kendisine düzenlenen bir cinsel taciz komplosu ile seçimlerin dışına kalmıştı. Geçtiğimiz günlerde S&P tarafından Fransa'nın AAA olan ekonomik görünümünün AA+'ya düşürülmüş olmasının ardından Sarkozy'nin seçimleri kaybetmesine kesin gözüyle bakılıyordu. Özellikle kamuoyu yoklamalarında Sarkozy'nin önünde görün Sosyalist Parti adayı François Hollande Sarkozy'nin şuan bir numaralı rakibi görünüyor.
DÜŞÜNCEYE YENİ YASAKLAR KAPIDA
Merah'ın şüpheli ölümünün ardından, sokakta başörtüsünün kanunlarla yasaklandığı Fransa'da Müslümanlara karşı yeni yaptırımlar da sırada. Olayın ardından Fransa'nın yeni bir “11 Eylül sendromuna” girmesinden endişe ediliyor. Cumhurbaşkanı Sarkozy, olayın ardından yaptığı bir konuşmasında, “Terör, nefret ve şiddeti destekleyen internet sitelerini sürekli ziyaret edenler, belirlenerek hapis cezasına mahkum edilmeli. Pedofililere uygulananlar, teröristler ve destekçileri için de geçerli olmalı” dedi. Ancak Sarkozy'nin önerisi, hukukçular ve gazetecilerin eleştirileriyle karşılandı. Hukukçular, böyle bir düzenlemenin sırf meraktan bu tür siteleri ziyaret eden kişiler hakkında da dava açılabileceği ve ifade özgürlüğünün sınırlanacağı uyarısında bulundu.