Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz günlerde ünlü sanatçıların katılımıyla Haliç Kongre Merkezi'nde bir toplantı gerçekleştirmişti. Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasının temelini oluşturan vizyon belgesini açıklayan Başbakan'ın toplantısına; Orhan Gencebay, Hülya Koçyiğit, Şahan Gökbakar, Ece Erken, Alişan, Hande Yener, Mustafa Sandal, Kutsi, Berksan, İzzet Yıldızhan ve Şafak Sezer gibi birçok ünlü isim katıldı. Sanatçılar, vizyon toplantısında yaşananları anlattı:
Alişan:
Erdoğan'ın sadece bugün değil, cezaevindeyken de yanındaydım. Küfür dolu, beni aşağılayan, cahillikle ve hatta vatan hainliğiyle suçlayan yorumlar yazılıyor. 1999'da sadece bir şiir okudu diye cezaevine giren, sevdiğim ve değer verdiğim bir büyüğüm olduğu için kendisini ziyaret etmiştim. O zamanlar kendisi ne belediye başkanı, ne de milletvekiliydi. Bugüne kadar Başbakanımızdan bana maddi-manevi yarar sağlayacak bir şey istediysem, Ramazan günü Allah beni çarpsın! Ben politikadan anlamam; sadece ülkemize hizmet eden büyüklerime saygım sonsuz. Sayın Erdoğan'ı, semtimizin abisi olarak seviyorum. Türkiye'ye yaptığı hizmetlerden ve insanlığından dolayı seviyorum.
Berdan Mardini:
O toplantıya gitmemdeki maksat; Başbakanımızın ülkemize ne kadar faydalı bir lider olduğunu görmemdir. 2002'den bu yana her alanda gerçekleşen değişiklikleri, ilerlemeleri görmezden gelemeyiz. Özellikle Kürt kökenli bir vatandaş olarak, barış sürecinde Kürtler'i ikinci sınıf ırk olmaktan koruduğu için gittim. Başbakan'ımıza, cumhurbaşkanlığı yolunda destek vermek için o toplantıya katıldım.
Berksan:
Başbakanımızın nazik davetine sevgi ve saygıyla iştirak ettim. Yine davet edilirsem, yine aynı kararı veririm. Herhangi bir politik ideloji sahibi değilim. Hayat felsefem; iyi insan olmak ve sevgi. Her söylemin ve her eylemin hesabının sorulduğu bir yerde özgürlük yoktur.
İzzet Yıldızhan:
Başbakanımızın ülkemizin geleceğine dair hedeflerini açıklamak için davet ettiği bir toplantıda, sanatçılar ve iş adamları olarak orada bulunmamız gayet doğal. Sanatçılara verilen tepkiler, demokrasi anlayışı ile bağdaşmamaktadır.
Hande Yener:
Ülkemin bir vatandaşı ve sanatçısı olarak, cereyan eden her olayın yakın takipçisiyim. Başbakanımızın çıktığı yeni yolda yapacaklarını sunduğu davete onur duyarak katıldım. Ülkemin bugününü ve yarınını ilgilendiren bir sunum veya toplantıya davet edilirsem yine onur duyduğum hürriyetimle katılırım.
Şafak Sezer:
Benim cumhurbaşkanı adayım Recep Tayyip Erdoğan'dır. Kendisini ne ilah gibi, ne yüce, ne de ulaşılmaz görüyorum. O semtimizin abisidir. Ben yalaka değilim; yalaka olabilmem için bana hakaret eden profesyonel arkadaşlardan yalakalığı öğrenmem lazım. Ben bir tek ülkemin sevdalısıyım.
Ece Erken:
Başbakan'ın davet ettiği bir yere gittim diye 'Vatanı sattın, halkı sattın. Yalaka, sen nasıl Beşiktaşlı'sın? Atatürk'e ihanet ettin' diyorlar. Şaka mısınız? Ben Gezi'de de yer aldım. Apo bayrakları açanların, halka zarar verenlerin, provokatörlerin değil; özgürlük hakkını savunanların yanındaydım. Başbakan'ın davet ettiği yere gitmem, bazılarına neden bu kadar dokundu? Kimse oraya giderek iş kovalamıyor. Ben apolitiğim; bana saçma sapan yorumlar yapanları avukatıma havale ediyorum.
Hülya Koçyiğit:
Karşımızda son derece dinç, enerjik, kararlı, kendine güvenen, Türkiye sevdalısı, büyük Türkiye vizyonu olan bir cumhurbaşkanı adayı vardı. Türkiye'nin çözüm sürecine, değişim talebine, özgürlüklerine, statükodan arınmışlığına gönül vermiş bir cumhurbaşkanı adayı... Kendisi bu söylemiyle ve vizyonuyla bana büyük güven verdi.
Polat Yağcı:
Eski Türkiye'nin tasfiyesi ve yeni Türkiye'nin inşası süreci, yakınen takip ettiğim bir süreç. Neden şirketime bağlı sanatçıların orada bulunduğunu soruyorlar. Davete icabet bizim geleneğimizde vardır. Torunlarımıza anlatacağımız kadar önemli günler yaşıyoruz. Kendimi bu hareketin bir parçası gibi görüyorum.
'Nefret yüzünden gözleri körleşmiş'
Ünlü komedyen Şahan Gökbakar, toplantının ardından kendisine sosyal medyadan hakaret yağdırıldığını belirterek şu açıklamayı yaptı: "Bana ve sevdiklerime edilen küfürleri tek tek okudum. Bunu yapanların profillerine de göz gezdirdim. Neredeyse hepsi; özgürlük ve demokrasi savunucusu bu nefret saçıcı cellatların. İronik değil mi? Ama boşver, 'Her küfür sahibine aittir' dedim içimden.
Neden küfürlere ve hakaretlere maruz kaldım? Çünkü Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı vizyon toplantısına davet edildiğim ve katıldığım için. Yani Erdoğan'ın nasıl projeleri olduğunu dinlemeye gittiğim için. Sizce bu küfür edilecek bir hareket midir? Bence değil. Yıllardır süre gelen kutuplaşma ve nefret sebebi ile gözler körleşebiliyor.
Senin gibi düşünmeyen herkese küfür etmek, aşağılamak ve yok etmeye çalışmak hak görülebiliyor maalesef. Ne büyük bir acz ve ne fena bir yanılgı! Çağdaş, demokratik ve özgürlükçü olduklarını söyleyen insanların, ağızlarından dökülen nefret sözcükleri kendileriyle nasıl büyük bir tezat oluşturuyor... Mahalle baskısından rahatsız olanlar, ne kadar kolay baskı söylemleri yapabiliyor. Kendi dünyalarında demokrasi söylemini savunanlar, diğer yandan en faşist şekilde başkalarını baskı altına almaya çalışıp ağır hakaretler ediyor. Bu toplantıyı Ekmeleddin İhsanoğlu yapsa, onu da dinlemeye giderdim. O zaman da küfür ve hakaret mi yiyecektim? Sanmıyorum."
Başbakan Erdoğan; Hande Yener, Mustafa Sandal ve Ece Erken gibi ünlü isimlere 'Küresel Barış Vizyonu' isimli kitabını imzalayıp hediye etmişti.