Saltuklu hükümdarlarından Muzaffer Gazi tarafından 1124-1132 tarihlerinde Yakutiye ilçesindeki Erzurum Kalesi surları içine inşa edilen 21 metre uzunluğundaki Tepsi Minare'de yer alan 143 yıllık saatin çarkları dönmeye devam ediyor.
Dar merdivenlerinden çıktığı minarede yer alan saatin bakım ve onarımını 3-4 aylık periyotlarla gönüllülük esasıyla yapan Özyurt, baba mesleğini çocuklarına da öğretip saatçiliği gelecek kuşaklara aktarmak istiyor.
Saat tamircisi Özyurt, AA muhabirine, 5 yıl önce İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünden Tepsi Minare'deki saatle ilgili bakım teklifinin geldiğini söyledi.
Saatin bakımını uzun yıllar önce babasının yaptığını anlatan Özyurt, "Bu saati 1970'li yıllarda babam tamir etmişti, bize de nasip oldu. 2020'de tamirine bakmıştık, 3-4 ayda bir bakımını, yağlamasını yapıyoruz. Ayarlarını yapıyor, çark sitemine bakıyoruz. Çark sistemi zamanla kendini aşındırıyor kontrol ediyoruz." dedi.
"Saate şehrin bir değeri olarak baktığımız için bakım ve tamirinden ücret almıyoruz. Babam da ücret almıyordu." diyen Özyurt, tarihi saatin bakımını kendisinden sonra oğlunun yapacağını kaydetti.
Özyurt, saatin kendi ağırlığıyla mekanik sistemle çalıştığını aktararak, "Saatin mekanik kısmı içeriden çalışıyor, dışarıdan yüz kısmında göstergeleri var. Babam 75 yıllık saatçiydi, 1973'te rahmetli oldu. Saat bir süre bakımsız kaldıktan sonra bize teklif geldi ve o zamandan beri bakımını sürdürüyoruz." ifadelerini kullandı.
- "93 Harbi'nde Ruslar tarafından saat sökülerek götürülüyor"
Erzurum Müze Müdürü Hüsnü Genç de Erzurum Kalesi surlarındaki Tepsi Minare'nin, tarihte gözetleme ve iç kaledeki mescit için yaptırıldığını anlattı.
Gelişen teknolojiyle saatin şehirlerde zorunlu hale geldiğini hatırlatan Genç, "Tarihi kaynaklar buraya ilk saatin 1841 yılında takıldığını gösteriyor, daha sonra 93 Harbi'nde Ruslar tarafından saat sökülerek götürülüyor. Bu bağlamda burada bulunan saat İngilizler tarafından hediye ediliyor ve 1881 yılında buraya monte edilerek zamanı göstermeye başlıyor." diye konuştu.
Genç, Özyurt'a vefa göstergesi olarak "Teşekkür Belgesi" verdiklerine işaret ederek, şöyle dedi:
"Bu saat, saatlerin ilk örneklerinden ve bunu yapacak, tekniğinden anlayacak usta hemen hemen yok denecek kadar az. Halit bey de babasından bu saatin yapımını, onarımını bildiği için sürekli kendisiyle iletişimdeyiz. Saatin rutin bakımını ücretsiz yapmakta. Antika olduğundan mekanik saati herkes yapamıyor. Zamanında Konya, İstanbul ve Ankara'dan usta getirmiştik ama Halit abi gibi usta bulmak zor, saatin doktoru, her şeyiyle saate hakim."