İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, İBDA/C davasından hükümlü, kamuoyunda 'Salih Mirzabeyoğlu' olarak tanınan Salih İzzet Erdiş'in yeniden yargılanmasına ilişkin talebini kabule değer görerek, tutuklulukta ve infazda geçirdiği süreyi de dikkate alarak, tahliyesine karar verdi. 1998 yılından bu yana cezaevinde bulunan Mirzabeyoğlu, geçtiğimiz hafta avukatı aracılığıyla İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne yeniden yargılanma talebinde bulunmuştu. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi Mirzabeyoğlu'nun yeniden yargılanma talebini 'kabule değer' bularak tahliye edilmesine karar verdi.
KARAR OY BİRLİĞİYLE VERİLDİ
Karar oy birliğiyle alındı. Mahkeme davaya bir hakim tayin edecek. Tayin edilen hakim delilleri yeniden toplayacak ve mahkeme Mirzabeyoğlu'nun yeniden yargılanıp yargılanmayacağına karar verecek. Bu karar doğrultusunda Mirzabeyoğlu dün akşam cezaevinden çıktı.Mirzabeyoğlu, büyük kısmı tek kişilik hücrede olmak üzere 16 yıldır cezaevinde yatıyordu. 48 yaşında girdiği hapishanede yıllarını geçiren Mirzabeyoğlu artık 64 yaşında. Tutuklandıktan yıllar sonra, ellerine kelepçelerin takıldığı günün hiçbir anını unutmayan Mirzabeyoğlu, o günü şöyle anlatmıştı;
BÖYLE GÖZALTINA ALDILAR
'Tarih 28 Aralık 1998, saat 14.30, yer Tuzla... O zaman için ilkokula giden çocuğumu okuldan almak için bekliyorum. Çocuk okuldan çıkıp, onu beklediğim caddenin karşısına geliyordu ki, hızla yaklaşan birkaç sivil otomobil, ani bir frenle ikimizin arasına giriverdi. Hatta araç biraz daha geç frene bassaydı, çocuğuma çarpabilirdi. Otomobilden inen kişiler hiçbir kimlik, arama, yakalama vb. karar ibraz etmeksizin 'gidiyoruz' dedi. Onlara 'ne demek gidiyoruz, siz kimsiniz?' deyince, 'kim olduğumuzu şubede görürsün' diyerek ellerime kelepçe, gözüme bandaj takıp beni İstanbul Terörle Mücadele Şubesi'ne götürdüler. Günlerce gözaltında kaldım. Sorgudan geçirildim'
HAKİMLERİN 'BASKI' İTİRAFI
28 Şubat döneminde ağırlaştırılmış müebbete çarptırılan Mirzabeyoğlu'yla ilgili davaya bakan hakimler de yıllar sonra yaptıkları açıklamalarla kafaları karıştırmıştı. Davanın ilk hakimi Sedat Karagül, emekli olduktan sonra İBDA-C dosyası dahil hep baskı gördüğünü söylemişti. Davanın ikinci hakimi Metin Çetinbaş ise, daha sonra Ergenekon davasında avukatlık yaparken, Salih Mirzabeyoğlu'nun idam kararıyla ilgili, 'Biz o günkü şartlara göre karar verdik. Yüzde yüz hata yapılmadı' denilemez. Hakimler de hata yapabilir. Allah'ın adaleti değil ki mutlak ve kesin olsun' ifadelerini kullanmıştı.
Vatana millete hayırlı olsun
Salih Mirzabeyoğlu akşam saatlerinde Bolu Cezaevinden tahliye edildi. Kapıda havai fişeklerle karşılanan Mirzabeyoğlu kendini bekleyenlarle tek tek kucaklaştı. Gazetecilerin tahliyeye ilişkin görüşünü sorması üzerine Mirzabeyoğlu 'Vatana ve millete hayırlı olsun' cevabını verdi. Mirzabeyoğlu ardından Bolu Belediye Başkan Yardımcısı İhsan Ağcan'ın makam aracı ile İstanbul'a gitti.
'Hücrede telegram işkencesi gördüm'
Tutuklandıktan sonra 25 Ocak 2000'de sabaha karşı, Metris Cezaevi'ne büyük bir operasyon yapıldı. Adliyeye getirilen Mirzabeyoğlu, ayakta zor duruyordu. Yüzü kanlı olan Mirzabeyoğlu'nun saçı ve sakalı tıraş edilmişti. Yıllarca bir tür zihin kontrol yöntemi olan Telegram işkencesine maruz kaldığını söyleyen Mirzabeyoğlu yazdığı bir mektupta, 'Ben yıllardır şiir yazamıyorum. Bu durum, bu dilden anlayan kimseye birçok şey söylemeli' ifadelerini kullanmıştı
ALAYCI ÜSLUP
İşkence gören Mirzabeyoğlu hakkında Star Gazetesi'nin 27 Ocak 2000 tarihli haberinde, olayı alaycı bir üslupla şöyle özetmişti; '1- Jandarma koğuşa dalınca uyanıp alnını ranzaya çarptı. 2- Sendeleyerek kalktı, ayağı kayınca burun üstü düştü düştü. 3- Uyku sersemiydi. Dipçiğe gözünü vurdu.
Cezaevinde de yazılarını yayınladı
Aynı zamanda bir mütefekkir olan Mirzabeyoğlu'nun 6 ciltlik Tilki Günlüğü, İstikbal İslam'ındır, Bütün Fikrin Gerekliliği gibi fikir, roman, şiir alanlarında 60'a yakın kitabı bulunuyor. 1980 öncesi lise yıllarından sonra Akıncılar Derneği'nin kurucuları arasında yer alan Mirzabeyoğlu, aynı dönemde yayıncılık ve yazarlıkla ilgilendi. Mirzabeyoğlu, Necip Fazıl Kısakürek yönetimindeki Büyük Doğu-Rapor seçkisinde de yazılar yazdı. Mirzabeyoğlu, cezaevinde olduğu sürede 9'a yakın eser verdi.
Başvuru yapılmıştı
Mirzabeyoğlu'nun avukatları, geçtiğimiz ay yeniden yargılanması için başvuru yapmıştı. Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda yaptıkları basın açıklamasında, Mirzabeyoğlu'nun yıllarca haksız ve hukuksuz yere hapse mahkum edildiğini, 28 Şubat'ın en büyük mağdurlarından olduğunu söyleyen avukatlar, 16 yıldır cezaevinde olan Mirzabeyoğlu'nun fikir suçlusu olduğunu ve Türkiye'de hukuk adına bir şans olan yeniden yargılanma için başvuru yaptıklarını belirtmişlerdi.