A Haber'de Şirin Sever'in sunduğu Jurnal Programı'nda konuşan eski Hürriyet Gazetesi Yazı işleri Müdürü Erol Türegün Bediüzzaman Said Nursi'nin akıbetine açıklık getirilemeyen naaşı ile ilgili tanıklığını anlattı. Türegün askerlik yaptığı 1960 yılında Afyon'daki birliğe getirilen cenazenin Nursi'ye ait olabileceğini söyledi.
"SAİD NURSİ'NİN NAAŞI BEN ASKERDEYKEN BULUNDUĞUM BİRLİĞE GELDİ"
"60'lı yılların ilk yarısında askerliğimi yapıyordum. Ankara Piyade Yedek Subay Okulu'nu bitirdim. İhtilal oldu, kura çektim. Afyon 57. Hava Er Eğitim Taburu'na atandım. 1960 Temmuz sonu Ağustos başı gibi birlikte alarm verildi. Benim görev yaptığım tabur, şehrin dışındaydı, havaalanı yakınındaydı. Tertibat aldık, birliği çevirdik. Afyon, Isparta, Uşak valileri gece yarısı bizim birliğe geldiler. Bizim birliğin yanında Afyon Havaalanı vardı. Gece yarısını bir vakit geçe bir uçak indi, uçağa ambulans yanaştı, ambulansa bir şey konuldu. Ne olduğunu bilmiyoruz, hem karanlık, hem de uzaktan bakıyoruz. O sırada bilgi verilmiyor, alarm halindeyiz ve bekliyoruz. Valiler karargahta toplantı halindeler. Bizim birlikten iki astsubay istendi. Onlar ambulansla birlikte yola çıktılar. Bu iki astsubay arkadaşımdan biri bana, bir hayli sonra, sonra dediğim herhalde iki üç ay sonra, o astsubay arkadaşımdan biri bana bir cenaze aldıklarını ve bu cenazeyi Afyon ile Isparta arasında, karayolu üzerinde bir yere defnettiklerini söyledi."
"CENAZEYİ UÇAKTAN ATMAK FARUK GÜVENTÜRK'ÜN İNANCINA AYKIRI"
Dönemin komutanlarından Faruk Güventürk'ün daha önce "cenazeyi uçaktan attık" sözlerinin hatırlatılması üzerine Türegün "Ben Faruk Güventürk Paşa'yı yakından tanırdım, askere gitmeden önce Vatan Gazetesi'ndeydim. Ben Faruk Güventürk Paşa'nın böyle bir şey söylediğine inanmıyorum, bir başkası nakletti sanırım, öyle bir şeye ihtimal vermiyorum, insanların inançlarına aykırı. Hele hele Said Nursi'nin cenazesinin, hiç ihtimal vermiyorum. Ben bu anlattıklarımı birebir yaşadım. Ben bu açıklamayı kendiliğimden yapmadım, hassas konular bunlar, beni Habertürk Gazetesi'nden bir arkadaşım aradım, ben bunu Hürriyet Gazetesi yazı işleri toplantısında anlatmıştım, oradaki arkadaşlarımdan biri şimdi Habertürk'te yazı işleri müdürü. O hatırlayıp, muhabir bir arkadaşına arattırdı beni ve benim tanıklığım böylece ortaya çıktı bu konuda. Bakın, Said Nursi'nin cenazesi olduğu kesin değil, böyle bir şey söylemem mümkün değil. O dönemde Afyon, Isparta, Uşak'ta valilikte görev yapmış kişilerden bu olayı bilenler olabilir. Onlara bu işin aslı sorulabilir" diye konuştu.
AHABER
"SAİD NURSİ'NİN NAAŞI BEN ASKERDEYKEN BULUNDUĞUM BİRLİĞE GELDİ"
"60'lı yılların ilk yarısında askerliğimi yapıyordum. Ankara Piyade Yedek Subay Okulu'nu bitirdim. İhtilal oldu, kura çektim. Afyon 57. Hava Er Eğitim Taburu'na atandım. 1960 Temmuz sonu Ağustos başı gibi birlikte alarm verildi. Benim görev yaptığım tabur, şehrin dışındaydı, havaalanı yakınındaydı. Tertibat aldık, birliği çevirdik. Afyon, Isparta, Uşak valileri gece yarısı bizim birliğe geldiler. Bizim birliğin yanında Afyon Havaalanı vardı. Gece yarısını bir vakit geçe bir uçak indi, uçağa ambulans yanaştı, ambulansa bir şey konuldu. Ne olduğunu bilmiyoruz, hem karanlık, hem de uzaktan bakıyoruz. O sırada bilgi verilmiyor, alarm halindeyiz ve bekliyoruz. Valiler karargahta toplantı halindeler. Bizim birlikten iki astsubay istendi. Onlar ambulansla birlikte yola çıktılar. Bu iki astsubay arkadaşımdan biri bana, bir hayli sonra, sonra dediğim herhalde iki üç ay sonra, o astsubay arkadaşımdan biri bana bir cenaze aldıklarını ve bu cenazeyi Afyon ile Isparta arasında, karayolu üzerinde bir yere defnettiklerini söyledi."
"CENAZEYİ UÇAKTAN ATMAK FARUK GÜVENTÜRK'ÜN İNANCINA AYKIRI"
Dönemin komutanlarından Faruk Güventürk'ün daha önce "cenazeyi uçaktan attık" sözlerinin hatırlatılması üzerine Türegün "Ben Faruk Güventürk Paşa'yı yakından tanırdım, askere gitmeden önce Vatan Gazetesi'ndeydim. Ben Faruk Güventürk Paşa'nın böyle bir şey söylediğine inanmıyorum, bir başkası nakletti sanırım, öyle bir şeye ihtimal vermiyorum, insanların inançlarına aykırı. Hele hele Said Nursi'nin cenazesinin, hiç ihtimal vermiyorum. Ben bu anlattıklarımı birebir yaşadım. Ben bu açıklamayı kendiliğimden yapmadım, hassas konular bunlar, beni Habertürk Gazetesi'nden bir arkadaşım aradım, ben bunu Hürriyet Gazetesi yazı işleri toplantısında anlatmıştım, oradaki arkadaşlarımdan biri şimdi Habertürk'te yazı işleri müdürü. O hatırlayıp, muhabir bir arkadaşına arattırdı beni ve benim tanıklığım böylece ortaya çıktı bu konuda. Bakın, Said Nursi'nin cenazesi olduğu kesin değil, böyle bir şey söylemem mümkün değil. O dönemde Afyon, Isparta, Uşak'ta valilikte görev yapmış kişilerden bu olayı bilenler olabilir. Onlara bu işin aslı sorulabilir" diye konuştu.
AHABER