Şahin, Rüyasında Gül'ü Görmüş

İstanbul'da gözyaşlarıyla karşılanan Şahin, rüyasında Cumhurbaşkanı Gül'ü gördükten kısa süre sonra kurtulduğunu söyledi.

İsrail'de üç hafta önce tutuklanan İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH) Batı Şeria temsilcisi İzzet Şahin serbest bırakıldı. 27 Nisan 2010 tarihinde Beytüllahim kontrol noktasından geçerken İsrail güvenlik güçleri tarafından gözaltına alınan Şahin, önceki gece Atatürk Hava Limanı'nda kalabalık bir grup tarafından karşılandı. Tel-Aviv'deki bir zindanda tutuklu bulunduğu 21 günün kendisi için çok zor geçtiğini söyleyen Şahin, en çok ailesi için üzüldüğünü dile getirdi. Şahin, tutuklu bulunduğu süredeki ilginç bir anısını da paylaştı: "Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü rüyamda gördüm. Bu rüya benim için çok büyük bir umut oldu. Kısa bir süre sonra da hücreden çıktım."

Kurban Bayramı'nda insani yardım amacıyla Filistin'e giden İzzet Şahin, hayatının en kötü anıları ile önceki gece Türkiye'ye giriş yaptı. İsrail İç İstihbarat Teşkilatı tarafından gözaltına alındıktan sonra 21 gün boyunca 'elektrikli kabir' olarak adlandırdığı bir hücrede tutuldu. Dışişleri Bakanlığı'nın çabaları sonucu serbest bırakılan Şahin, şimdi ailesi ile o kötü günlerin izlerini silmeye çalışıyor. Zaman Gazetesi'ne konuşan İHH temsilcisi, serbest bırakılmasını sağlayan Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'na minnet borçlu olduğunu söylüyor.

İsrail'in zindanlarında suçsuz yere tutuklu bulunan Filistinlilere şahit olan Şahin, "Gözümün önüne, hâlâ elleri ve ayakları zincirli, gözleri bağlı Filistinliler geliyor. Benim bir devletim var bana sahip çıktı ama onları kurtaracak bir devletleri bile yok. Türkiye izzetini kurtardı ama insanlığın izzeti İsrail hapishanelerinde hâlâ tutuklu." diyor. Siyahlarla boyanmış bir odada tutuklu bulunduğunu aktaran Şahin, "Kabir gibi bir ortamda kaldım. Fiziki işkence yoktu ama bundan daha iyi bir işkence olamazdı. Çok büyük psikolojik baskı görüyordum." diye konuşuyor. İHH temsilcisi, 60 saate yakın sorgulanmasına rağmen, gözaltına alınma sebebini anlayamadığına dikkat çekiyor. Hücrenin koşullarını ise şöyle anlatıyor: "2 metreye 2,5 metre bir alanda, pis bir battaniyede ve yerdeki küçük bir sedirde yatıyorduk. Sürekli gardiyanlar bize hakaret ediyordu. Sorgulama esnasında ellerimiz arkadan kelepçeli saatlerce plastik bir sandalyenin üzerinde bekletiliyorduk. Bana ilk olarak sen dindar mısın diye sordular. Bu soru onların niyetlerini ortaya koyuyor."

Tutuklu bulunduğu sürede en çok İsrail ve Türkiye arasında yeni bir kriz çıkmasından endişelendiğini ifade eden Şahin, tutuklanmasını ise Allah'ın bir hikmeti olarak görüyor: "Gözaltına alınmam oradaki masum tutukluları gündeme getirdi. Kurtuldum ama orada benden daha kötü şartlarda bulunan ve kimsenin sahip çıkmadığı insanlar yüreğimi yakıyor. Mutlaka o insanlara el uzatılmalı. İsrail insanlık suçu işlemekten vazgeçmeli.

(CİHAN)

Yaşam Haberleri