Sağlık-Sen Genel Başkanı ve Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Metin Memiş yaptığı basın açıklamasında, “Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmelik'le kadın çalışanların ayakkabısının şekline, saçını tarama şekli ve modeline, tırnak kesimine, gömleğinin kol ve yaka şekline, etek boyuna, pantolonunun şekline ve başını örtüp örtemeyeceğine kadar düzenleme yapma yetkisini kendisinde bulan çarpık zihniyetin bakiyesi halen devam ediyor” dedi.
Yoğun katılımın olduğu programa, sivil toplum kuruluşları ve siyaset camiasının temsilcileri, Memur-Sen’e bağlı sendikaların genel başkan ve yönetim kurulu üyeleri, Memur-Sen Kadın Kolları ve Genç Memur-Sen Başkan ve yönetim kurulu üyeleri, Sağlık-Sen Ankara Şubeleri ile birlikte çok sayıda Sağlık-Sen üyesi programa katılarak destek verdi. Konuşmaların ardından yürürlükte olan kılık-kıyafet yönetmeliğini, 1982 model darbe dönemi kalıntısı olarak nitelendiren Memiş, daha sonra “Özgürlük için 10 Milyon İmza” yazılı balonlara bağlanan temsili yönetmeliği gökyüzüne bıraktı.
MİLLETİMİZİN DEĞERLERİ, DEĞERLERİMİZDİR
Basın açıklamasında, her zaman haksızlığa uğrayanların ve mazlumların yanında olduklarını vurgulayan Sağlık-Sen Genel Başkanı ve Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Metin Memiş, İnsan temel hak ve özgürlüklerinin müdafaa ve mücadelesini vermeye devam edeceklerini kaydetti. Hangi sebeple olursa olsun her zaman dışlayan, ötekileştiren, yok sayan antidemokratik anlayış ve uygulamaların karşısında yer aldıklarının altını çizen Memiş, milletin değerlerini değerleri bildiklerini ve bu tavırlarının asla değişmeyeceğini söyledi.
Konfederasyon olarak, insan temel hak ve özgürlüklerinin önündeki engellerin kaldırılması, din ve vicdan hürriyetinin en geniş manada yaşanabilmesi için ülke genelinde bir dizi eylem yaptıklarını hatırlatan Memiş, ilk olarak 30 Kasım 2012’de TBMM önünde başlattıkları ‘Kamuda Kılık-Kıyafet Özgürlüğü’ eylemini, ülkedeki en büyük insan hakkı ihlali olan başörtüsüne özgürlük için 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nde 81 ilde yaptıkları eylemle devam ettirdiklerini dile getirdi.
Memur-Sen’in Kılık-kıyafet özgürlüğü talebindeki kararlılığını vurgulamak adına, 2013’ün ilk mesai gününde ülke genelinde işyerlerine serbest kıyafetle giderek, sivil itaatsizlik gösterdiklerine de değinen Memiş, “Nihayet, Memur-Sen ailesi olarak tüm sendikalarımızla birlikte, 9 Ocak 2013’te milletimizin desteğini de yansıtacak ‘Özgürlük İçin 10 Milyon İmza’ kampanyasını başlattık. Bugün burada da Sağlık-Sen’imizin imza standını hep birlikte açıyoruz” dedi.
YASAKLAR, TÜRKİYE’YE ÇOK ŞEY KAYBETTİRDİ
Buyurgan, dayatmacı ve baskıcı zihniyete sahip yönetimlerin ortaya koyduğu politika ve uygulamaların millete ve ülkeye telafisi mümkün olmayan zararlar verdiğini dile getiren Genel Başkan Memiş, “Antidemokratik yaptırımlarla toplum mühendisliği yapanlar, ne yazık ki, Türkiye’ye çok şey kaybettirdiler” dedi.
Memiş, ötekileştirmelerin çok can yaktığını, bunun doğal sonucu olarak milletine yabancı devlet ve devletine küskün millet ortaya çıktığını vurgulayarak, devletle millet arasındaki makasın bu nedenlerden dolayı giderek açıldığı tespitini yineledi.
1982 model Kamu Kurum ve Kuruluşlarındaki Personelin Kılık ve Kıyafet Yönetmeliği’nin kadın çalışanların ayakkabısının topuk boyundan, giydiği pantolonun kumaşına, başının açık olup olmadığına kadar her şeyine karıştığını hatırlatan Memiş, Başörtüsü nedeniyle öğrencilerin üniversitelere alınmadığını, kamu çalışlarının işlerinden olduğuna dikkati çekerek, bu anlamsız uygulamanın günümüz Türkiye’sine yakışmadığını ifade etti. Öğrenciler için tek tip kıyafet uygulamasının kaldırıldığını söyleyen Memiş, “Öğrencilerin ne giyeceklerine kendilerinin karar vereceği bir ortamda; kamu çalışanlarına ‘ne giyeceğinize biz karar veririz’ demek ne kadar doğru?” sorusunu yöneltti. Halkın, anayasa referandumunda kadınlara pozitif ayrıcalık hakkı tanıdığını belirten Memiş, kamuda çalışan kadınlar arasında yönetmeliklerle ayrımcılık yapıldığını ifade etti. Bu yanlışa biran önce son verilmesini isteyen Memiş, inancı gereği başörtüsü takan kadınların kamuda çalışma hakkını Anayasa ve yasaların engellemesinin söz konusu olamayacağını vurguladı. Genel Başkan Memiş, darbe döneminden kalma yönetmelikle, ‘olmayan bir yasağın’ 30 yıldır dayatıldığına işaret etti.
“Bir yanda yeni Türkiye ideali, diğer yanda ise kılla, tüyle uğraşan tek tipçi devlet mantığı anlayışı devam ettiriliyor” diyen Memiş, 1930’da kadına seçme hakkının, 1934’te ise seçilme hakkının verildiğini hatırlatarak, şöyle konuştu: “Buradan sesleniyoruz: 83 yıl önce seçme, 79 yıl önce seçilme hakkını verdiğimiz kadınlar; yıl 2013 ve ne giyeceğini seçme hakkına sahip değiller. Milletin seçtiği vekiller kendi kıyafetini dahi seçememekte, kadınlarımız çalışma hayatında inancının gereği olarak örtünme hakkını kullanamamaktadır.”
İMZALAR BAŞBAKANLIĞA SUNULACAK
Yurtdışında başörtülü kadınların milletvekili, belediye başkanı seçilebildiğini kaydeden Genel Başkan Memiş, Türkiye’de ise milletin seçtiği vekilin Meclis’ten haddi bildirilerek çıkarıldığını söyledi. Geçmişin kirlerinden, tortularından, anlamsızlıklarından bir bir kurtulmaya çalışan, darbe ve darbecilerle yüzleşen Türkiye’nin artık darbe dönemine ati her şeyden kurtulmasını beklediklerini ifade eden Memiş, “Bir ayıptan daha kurtulma zamanı gelmiş ve geçmektedir. Şubeler ve temsilciliklerimiz vasıtasıyla açtığımız stantlardan, işyeri temsilcilerimizce kurumlardan ve www.ozgurlukicinonmilyonimza.com sitesi üzerinden toplayacağımız 10 milyon imzayı kampanya bitiminde Başbakanlığa sunacağız” dedi.
Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş ve katılımcılar 1982 model temsili yönetmeliği balonlara bağlayarak gökyüzüne bıraktılar. Memiş, yönetmeliğin artık çağın gerisinde kaldığını belirterek bu yönetmeliğin artık kaldırılması gerektiğini sözlerine ekledi.