Bu son olay da göstermektedir ki toplumsal şiddet bugün akıl almaz boyutlara ulaşmıştır. 17 yaşındaki bir kişinin bir hekimi, bunun da ötesinde bir insanı öldürecek boyutlara gelmesi kanımızı dondurmaktadır. Bu duruma neden olan psikososyal faktörleri tespit etmek, ortaya çıkabilecek olumsuz sonuçları önlemek ve caydırıcı tedbirleri almak devletin asli görevlerindendir.
Zaman ve mesai kavramı gözetmeksizin daha iyi sağlık hizmeti vermek amacıyla gecesini gündüzüne katan sağlık çalışanlarına uygulanan şiddet asla kabul edilemez.
Sağlık-Sen olarak sağlıkta şiddet konusunu müteaddit defalar kamuoyunda gündeme getirdik. Sağlık Bakanlığı ile birlikte yaptığımız iki önemli sempozyumda akademisyenlerin görüşlerine başvurduk. Gerek sempozyum öncesi gerek sonrası Sağlık-Sen olarak çok önemli bilimsel çalışmaları Sağlık Bakanlığı yetkilileri ile paylaştık. Sağlık hizmetlerinin halen hasta merkezli olarak kurgulanması, alınması gereken tedbirlerin vatandaşın rahatsız olacağı düşüncesi ile hep tehir edilmiştir. Hastaların hakkını araması sürekli olarak teşvik edilirken sağlık çalışanlarının çalışma ortamlarında uğradıkları haksızlıklar aynı oranda dikkate alınmamaktadır. Sağlık çalışanları, çalıştıkları kurumlardaki ortamlarda güvensizlik yaşamaktadır.
Acilen uygulamaya geçirilmesi gereken tedbirler şunlar olmalıdır;
· “Hasta Hakları Birimi” ismi yerine “Hasta İletişim Birimi” şeklinde şikâyete değil, iletişime kapı aralayacak uygulamalar hayata geçirilmelidir.
· Hastanelerde hasta ve yakınlarının başvurmak isteyebileceği olası şiddete karşı caydırıcı afişler asılmalıdır.
· En küçük şiddet olaylarında bile kolluk kuvvetlerinin sağlık çalışanlarını korumak amacıyla şiddeti uygulayanları gözaltına alması gerekmektedir.
· Sağlıkta şiddete başvuranlara daha sonra verilecek sağlık hizmeti kolluk kuvvetleri nezaretinde yapılmalıdır.
· Toplumsal şiddetin boyutlarının yansıması olarak sağlık alanında ortaya çıkan bu tür menfur olaylar için özel yasal düzenlemeler hayata geçirilmelidir.
Ülke insanımız için 7 gün 24 saat kutsal bir görevi yerine getiren sağlık çalışanlarımıza uygulanan şiddeti halkımızın da tasvip etmediği muhakkaktır. Bu olayları gerçekleştiren sağlıksız zihniyetlere karşı ülke insanımız da tepkisini ortaya koymalıdır.
Sağlık-Sen olarak, gencecik yaşında görevi başında şehit edilen meslektaşımızın isminin yaşatılmasını istiyoruz. Bu nedenle “Gaziantep Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi” isminin “Gaziantep Doktor Ersin Aslan Devlet Hastanesi” olarak değiştirilmesini teklif ediyoruz.
Sağlık çalışanları olarak bizim için artık “Gaziantep Doktor Ersin Aslan Devlet Hastanesi” olan hastanenin tabelasının da bu şekilde değiştirilmesi yerinde olacaktır.
Op. Dr. Ersin Aslan'a yapılan saldırıyı bir kez daha kınıyor, tüm sağlık camiası adına Dr. Ersin Aslan'a Allah'tan rahmet, yakınları ve mesai arkadaşlarına başsağlığı dileklerimizi yineliyoruz.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
Metin MEMİŞ
Sağlık-Sen Genel Başkanı