Milliyet gazetesi yazarı Derya Sazak, gündemdeki Dersim tartışmalarına farklı bir boyut getirdi.. Sazak, bugünkü köşesinde, Dersim gerçeğiyle yüzleşmek isteyenlere, Atatürk'ün manevi kızı Sabiha Gökçen'nin anılarının yer aldığı "Atatürk'ün İzinde Bir Ömür Böyle Geçti" kitabını işaret etti.. Ve Gökçen'in kendi ağzından Dersim itiraflarına yer verdi..
İşte Sazak'ın o yazısı:
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Arap Baharı ardından "ülkesini bölgesel güce dönüştüren lider" nitelemesiyle TIME'a kapak olduğu günlerde CHP'de "Dersim isyanı" yaşanıyor olması ilginçtir.
Atatürk'ün manevi kızı, ilk kadın pilot Sabiha Gökçen'in "Atatürk'ün İzinde Bir Ömür Böyle Geçti" kitabında Dersim anıları da yer alıyor. Gökçen'in anılarını Oktay Verel kaleme almış, Türk Hava Kurumu (1981) yayımlamış.
Dersim'e hareket öncesi çekilmiş kareler
Kitabın 417. sayfasından itibaren Sabiha Gökçen'in Eskişehir Hava Okulu'ndaki pilotluk eğitimi ve katıldığı askeri manevraları yakından izleyen Atatürk'le ilgili bölümler ve fotoğraflara yer verilmiş. Bunların 7-8 adedi Dersim'e hareket öncesi çekilmiş kareler.
'Barışa kan bulaştırmak istiyorlar..'
En çarpıcı olanı "Dersim'e uçan uçakların ardından", Atatürk'ü gökyüzüne bakarken gösteren fotoğraf. Resim altını Sabiha Gökçen yazmış:
"Bu benim çok sevdiğim, bana göre de çok anlamlı olan bir fotoğraftır. Bizim filo Dersim'e hareket ettikten sonra Atatürk yanındakilerle birlikte büyük boşlukta bizi kaybolana kadar izlemiş sonra dudaklarından biraz üzgün, biraz kırgın şu kelimeler dökülmüş: 'Ulusal Kurtuluş savaşını bu millet el ele gerçekleştirmişti. Şimdi bu birliği bölmek, bozmak, barışa kan bulaştırmak istiyorlar. Yazık... Çok yazık."
'Korkan insanın barış için savaş vermesi mümkün mü?'
Bir başka fotoğrafa "Harekâttan birkaç dakika önce" notu düşülmüş:
"Dersim'e uçuyordum. Asker arkadaşlarımla, meslektaşlarımla birlikte isyancıları susturmak görevini almıştım. Atatürk'ün bana verdiği silah da üzerimdeydi. Ulusum için ilk kez büyük bir işe gidiyordum. Makbule Atadan hanımefendi, 'Korkuyor musun?' diye sordu. Güldüm: 'Bölgeye barışı sağlamak için gidiyorum. Korkan insanın barış için savaş vermesi mümkün mü?'"
'Asla asilerin eline sağ olarak geçmeyecektim'
Ve "Makineli tüfek kontrolü" yapılıyor:
"Ne olur ne olmaz diye bir de makineli tüfek kontrolü yapıyor, silahı yağlıyor, mermileri sayıyor, herhangi bir taarruza uğradığımızda ne yapacağımızı birbirimize anlatıyorduk. Ben Atatürk'ten aldığım direktif üzerine, şayet uçağımız düşecek olursa derhal silaha sarılacak ve asla asilerin eline sağ olarak geçmeyecektim! Önce onlarla dövüşecek sonra da son kurşunu kendi beynime sıkacaktım."
'Dersim harekatını olduğu yerde bitirmek için göreve koştuk'
Sabiha Gökçen Atatürk'ün Dersim'le ilgili duygularını, hüznünü şöyle anlatıyor:
"Hiç beklemediği, hiç istemediği bir şey olmuştu, Atatürk'ün. 1937 yılında ülkeyi bölmek isteyenler Dersim'i seçmişlerdi. Oysa burada namuslu, ülkeye bağlı insanlarımız yaşıyordu. Bir avuç maceraperest halkı kışkırtıyor onlara asla yerine getiremeyecekleri vaatlerde bulunuyorlardı. Çoğu kanmıyor, inanmıyor ama içlerinde az da olsa silaha sarılan vardı. Türkiye huzura, barışa muhtaçtı. Atatürk bu meselenin bitmesini huzur ve kardeşliğin yeniden tesisini emretti. Bu nedenle uçaklarımız da ben de Dersim harekâtını olduğu yerde bitirmek, bu yangını söndürmek üzere göreve koştuk."
Dersim gerçeğiyle yüzleşmek isteyenler için Gökçen'in anıları iyi bir kaynak.