Göreve geldiği 2004 yılında en fazla oyu almadığı halde Gazi Üniversitesine rektör seçilen Prof. Dr. Kadri Yamaç, bu kez en çok oyu aldığı halde ismi Cumhurbaşkanlığına çıkmayınca mahkemeye koştu. Olayın en ilginç boyutu ise, Yamaç'ın o gün gazetelere verdiği demeçle, bugünyaptığı arasındaki tutarsızlık oldu.
2000-2004 yılları arasında rektörlük yapan Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rıza Ayhan rektör adayları seçiminde en fazla oyu almış, ancak ikinci sıradaki Kadri Yamaç atanmıştı. Ayhan, bu tercih karşısında mahkemeye başvurmuş ve en çok oyu aldığı halde rektör seçilmemesini dava etmişti.
Rektör atandıktan sonra verdiği bir demeçte Atanmasan üzülürdüm ama dava açmazdım demişti.
Bugün ise en en çok oyu alan fakat rektör seçilemeyen Prof. Dr. Kadri Yamaç yargı yoluna başvuracağını söylüyor.
BEN OLAMAZSAM, EŞİM OLUR
2006 yılında Kocaeli Üniversitesi'ndeki rektörlük seçimlerinde ilk defa gerçekleşen bir olayın tekrarlanmasına YÖK izin vermedi.
Kocaeli Üniversitesinin eski rektörü Prof. Dr. Baki Komsuoğlu'nun yerine senato seçimlerinde en çok oyu alan eşi Prof. Dr. Sezer Komsuoğlu, YÖK tarafından atanmış, dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer de, atamayı onamıştı.
Bu yıl ikinci kez rektörlük dönemlerini tamamlayarak yeniden aday olamayan Uludağ ve Dicle Üniversitesi rektörlerinin eşleri aday olunca, YÖK, senato seçimlerinin sonuçlarını göz önünde bulundurmayarak, adayları Cumhurbaşkanı'na sunduğu listeden çıkardı.
Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Mustafa Yurtkuran'ın eşi Merih Yurtkuran'ın ve Diyarbakır Dicle Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Fikri Canoruç'un eşi Prof. Dr. Naime Canoruç, bu sebeple üniversite senatosu seçimlerinden birincilikle ayrılmalarına rağmen, Cumhurbaşkanlığı'na sunulan listede bulunmadılar.
Üniversiteye yeni alınanakademik personelin alınmasıyla da ilgilenen rektörlerin, görev sürelerinde alınan personel sayısının artmasıyla, oy oranının arttığı yönündeki şaibeleri de ortadan kaldıran bu uygulamayla YÖK, geçmişte yaptığı hatayı da tekrarlamamış oldu.