Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, piyasaların merakla beklediği kritik faiz kararını önceki gün açıkladı. Sanayici, ihracatçı, tekstilci hatta tüm piyasa faiz oranlarının sabit kalmasını beklerken Para Politikası Kurulu (PKK) sürpriz hamleyi yaparak, banka bünyesindeki para piyasası ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Repo-Ters Repo Pazarı'nda uygulanmakta olan gecelik borçlanma faiz oranını yarım puan azaltarak yüzde 16,25'e, borç verme faiz oranını ise 1.00 puan azaltarak 18,75'e düşürdü. Ancak bu karar nabzı düşürmeye yeterli olmasa da olumlu bir adım olarak yorumlandı. TCMB'nin bu kararı indirimlerin devam edeceği yönünde önemli bir ışık olarak görüldü.
DEVAMI BEKLENİYOR
Hastanın ateşi varken antibiyotik yerine aspirin veren Merkez Bankası'ndan; sanayicisinden ihracatçısına kadar herkes daha ciddi faiz indirimi bekliyor. Merkez Bankası'nın faiz indiriminin de etkisi ile sabah saatlerinde dolar bir ara 1,75 seviyelerine kadar yükseldi. Fakat kur 1,72 seviyesine geri çekildi. Ayrıca dünyadaki sarsıntının etkisiyle piyasa faizinin de yüzde 22,50 gerilemesi çok önemli işaret sayıldı.
BÜYÜMEYİ ENGELLİYOR
Bakanından ihracatçısına, teknokratından uzmanına, yurt dışı finans çevrelerinden akademisyenine kadar herkes yüksek faiz ortamının Türkiye için büyük zarar oluşturduğunu ifade ediyor. İhracata dayalı bir büyüme için mutlaka faizin daha da düşürülmesi gerektiği ifade edilirken yüksek reel faizlerin enflasyonun düşürülmesinin önünde ciddi bir engel olduğu da hatırlatılıyor. Merkez Bankası'nın rekor düzeydeki faiz oranlarından yakınan iş dünyası yarım puanlık indirimler yerine 'şok' faiz indirimi istiyor.
SIKINTI GÖRÜLMELİ
Sanayici ve ihracatçılar, "Merkez Bankası, istihdam, ihracat ve üretim açısından bakıldığında sıkıntılı bir sürece girilmekte olduğunu görerek ciddi bir faiz indirimi yapmalıdır" diyor. Bankacılık sektörü de dahil üretim kesiminin tamamı mevçut faiz oranının kabul edilemez olduğunu haykırırken ekonomistler şu uyarıda bulunuyor: Türkiye"de iş alemi bankalara enflasyonun üç mislinden daha fazla bir faiz oranıyla borçlanıyor. Bunu sürdürmek Türkiye"yi yok etmektir. Artık birileri aymalı ve bunun farkına varmalı, buna dur demeli. Bunu yapacak olan da Merkez Bankası yönetimidir. Türkiye'nin en ana problemi reel faizlerin çok yüksek olması. Bunu içeri ya da dışarı ödüyor olmanız önemli değildir. Nereye ödüyor olursanız olun yüksek bir kayıp var demektir. O bakımdan bunları makul düzeye indirmek ekonomi ilminin zorunluluğudur.
BORÇ FAİZİNDEKİ DÜŞÜŞ...
Global piyasalardaki dalgalanmanın durulmadığına ve piyasalardan likidite temin etmenin gittikçe zorlaştığına dikkat çeken Finans Yatırım Baş Ekonomisti Banu Kıvcı Tokalı, şunları söyledi: 'Her şeyden önemlisi MB'nin borç alma oranında indirim yapması sürpriz oldu. Çünkü bu bankaları rahatlatacak. Bu durum da reel sektöre kredi verme olanağını yani para musluğunu açacaktır. Çünkü bankalar Merkez'den bu kez daha düşük faizle borç alacak ve iç piyasa da sakinleşecek. Bugün MB ile hükümetin koordineli bir şekilde hareket ettiğini gördük. Bu beklentilerin devam etmesi gerekiyor.'
Merkez'den dolara fren
Merkez Bankası, bankaların döviz depo piyasasında kendilerine tanınan borçlanma limitleri çerçevesinde dolar ve Euro cinsinden Merkez Bankası'ndan alabilecekleri döviz depolarının vadesinin yarından itibaren 1 haftadan 1 aya yükseltileceğini açıkladı. Merkez Bankası'ndan yapılan açıklamada, "Söz konusu piyasada yüzde 10 olarak belirlenmiş borç verme faiz oranlarının ABD doları için yüzde 7'ye ve Euro için yüzde 9'a düşürülmesine karar verilmiştir" denildi. Raymond James ekonomisti Özgür Altuğ, "Merkez Bankası'nın bu pozitif girişiminin amacı döviz piyasalarında volatilitenin azaltılması ve döviz cinsinden borçlanma maliyetlerinin düşürülmesi. Ancak YTL'de devam eden değer kaybına paralel Merkez Bankası'nın yakında döviz satım ihalelerini yeniden açmak zorunda kalacağını düşünüyoruz" dedi.
İç piyasa orta vadede toparlanır
Merkez Bankası'nın faiz kararının bankalarda iç piyasayı hareketlendirecek bir gevşeme görülmediğinin altını çizen Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Başkanı Ömer Burhanoğlu şunları söyledi: 'Piyasalarda dalgalanma yaratıyor ama bu kararın orta vadede faydalı olacağını düşünüyorum. Bu konjöktürde düşük faizle para bulmak önemli. Devletin de devreye girerek kredi kanallarını açık tutması lazım ki ürettiğimiz ürünlere talep olsun ve iç piyasa hareketlensin'
İstihdamı kollayan bir karar
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Murat Yalçıntaş, Merkez Bankası'nın faiz indirimi kararı ve döviz piyasası önlemlerini, "büyüme ve istihdamı kollayan bir anlayışın yansıması" olarak değerlendirdi. Yalçıntaş, şöyle konuştu: "Merkez, istikrarı sağlama temel amacı ile çelişmemek kaydıyla, uluslararası piyasalardaki sorunların ekonomimiz üzerindeki etkilerini sınırlamak için üzerine düşeni yapmaya devam edeceğini vurgulamaktadır. İş alemi olarak bunu destekliyoruz."
MB'nin kuralları yeniden yazılıyor
TCMB'nin yeni dünya koşullarına uyarak sıcak para politikasını da değiştirmek zorunda kaldığını vurgulayan Ata Yatırım Başekonomisti Nurhan Toğuç, 'Yeni dünya yeniden kuruluyor. Dolayısıyla Merkez Bankası da kurallarını yıkıp yeniden yapmak zorunda kaldı. İndiriminin nedeni büyük oranda bu. 'Sıcak para uzun vadede kalabilir ama kısa vadeden ben kazanmalıyım' dedi. Bir çeşit 'Yeter' isyanıydı bu. Sıcak paraya bir anlamda yol verdi.' diye konuştu. Toğuç, 'Ben bu kararı aralık ayında beklediğim içim çok sürpriz oldu. MB faizi indirdi çünkü hegde fon çıkışı bu ara çok yoğunlaştı. Bu durumda da Merkez'in bu parayı ya engellemesi ya da maliyetini yükselmesi gerekiyordu' dedi. Toğuç sözlerine şöyle devam etti: 'Ki TCMB'de bunu yaptı. 'çıkacaksa da yüksek maliyetle çıksın' tedbiri aldı bir çeşit. Hatta 2009'un ikinci yarısına kadar yüzde 13'e kadar düşürülmeli. Bu da hızla yapılmazsa daralmanın önüne geçilmez. Bu daralmada zincirleme olarak bankaları etkiliyor. Yani banka krediler üzerindeki baskıyı artırıyor. Bu da gerek bankacılığı gerekse reel sektörü olumsuz etkiliyor. Baskı azalınca da iç piyasa müthiş rahatlayacak. Reel sektör, sanayi ve ihracat gibi ekonominin lokomotifi olan kanallar olumlu etkilenecek diye düşünüyorum'
Sonuç etkiye tepki olmalıydı
İHKİP Eski Başkanı ve Orka Group Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, Merkez Bankası'nın indirim kararını olumlu karşılarken bankaların buna ılımlı yaklaşmamasını eleştirdi. Orakçıoğlu, sektörlerin bankalara, bankaların sa sektörlere ihtyacını olduğunu, bugün yapılan her tavrın yarın cevap bulacağını belirterek şunları söyledi: 'Bu bir etkiye tepki meselesidir. Öyle olmalıydı ancak olmadı. Bir taraftan Merkez bankaalrı rahatlatırken diğer taraftan bankalar reel sektörü sıkıştırıyor kredileri geri çağırıyor. Bu ciddi bir handikaptır.' şeklinde konuştu.
Domino etkisi yaratabilir
TİM Eski Başkanı Oğuz Satıcı Merkez Bankası'nın olumlu bir karar verdiğini ancak yeterli olmadığını söyledi. Piyasaların tam erozyona girecekken MB'nin hayat öpücüğü ulaştırdığını belirterek, 'Gecikmiş bir karar bu aslında. Ancak bu bile iç piyasaya domino etkisi yapacak nefes aldıracaktır. Çünkü Merkez Bankası paranın abisi olarak bankalara güven vermeliki reel sektöre de kredi aksın.' diye konuştu.
Reel sektör nefes alacak
Merkez Bankası'nın faizleri indirmesi ile likiditenin mevduat yerine piyasada kalacağına değinen İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçılan Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle, 'Bütün dünyanın faizleri indirdiği bir ortamda MB'da buna paralel bir indirim yaptı. MB'nin bankaların dövizle borçlanma sürelerini uzatması da çok önemli. Bu tür adımlar piyasaları olumlu etkileyecektir. Reel sektöre nefes aldıracaktır.' dedi.