2009 yılında adet kanamalarının anormal olması üzerine hastaneye gittiğini anlatan Solagay, "Yapılan tahlil sonrası sonuçlar kötü çıktı. Ne anlama geldiğini bilmediğim için sordum. Doktorum bana rahim kanseri olduğumu söyledi. Bunun tedavisinin olmadığını söyledi. Ölünceye kadar ilaç tedavisi göreceğimi söyledi. Bunu duyunca dünyam karardı. Çok üzüldüm." dedi.
ÖĞRETMEN İLHAN ÇETİNYILMAZ UMUT OLDU
Lösemi hastalığına yakalanan ve Herbalist Şevki Güngör'ün uyguladığı bitkisel destek tedavisiyle şifa bulan Öğretmen İlhan Çetinyılmaz, öğrencisinin annesi Ayşe Solagay'a umut oldu. Solagay, "Oğluma kanser olduğumu anlattım. Çok üzüldü. 'Evet oğlum inan ben kanserim ama üzülme' dedim. Oğlum bana, 'Benim öğretmenim kan kanseriydi. Bitkisel tedaviyle iyileşti. Git onunla görüş' dedi. Ben de öğretmen İlhan Çetinyılmaz'a gittim ve anlattım. Öğretmen bana, 'Senin ki devede kulak. Ben kan kanseriydim.
Doktorlar beni iyileşemeyeceğim için hastaneden çıkardılar ama bitkisel tedaviyle hayata döndüm' dedi. İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde kendisine ışın tedavisi uygulandığını, 5 hafta kemoterapi gördüğünü anlatan Solagay, "Tıbbi tedavi başlamadan önce Manisa'nın Kırkağaç ilçesinde Şevki Bey'i buldum. Durumumu anlattım. Bana bitkisel destek tedavi uygulayacağını ve Acı otla şifa bulacağımı söyledi. Aynı zamanda hastanede tıbbi tedaviyi mutlaka görmem gerektiğini anlattı. Hem doktorlarımın tedavisini aldım, hem de Şevki Bey'in verdiği bitkisel kürleri kullandım. Kendimi çok iyi hissediyordum. Işın ve kemoterapiden 1.5 ay sonra doktorum beni tekrar muayene etti. Sonra bana, 'Sana nazar değecek diye çok korkuyorum' dedi. 'Hayırdır' diye sorunca, bana 'Sen bu hastalığı yenmişsin' dedi. Çok mutlu oldum. Dünyaya yeniden doğmuş gibiydim" dedi.
Doktorlarına ve herbalist Şevki Güngör'e teşekkür eden Ayşe Solagay, "Allah Şevki Bey'den razı olsun. Öğretmen İlhan Bey gibi benim de derdime derman oldu. Acı ot sayesinde kanseri yendim. Kanser hastaları hayattan ümidini kesmesinler. Şimdi yaşadığım bu acı tecrübeyi herkese anlatıyorum ki, yakalandığı hastalık yüzünden hayattan umudunu kesenler beni örnek alsınlar." diye konuştu.
Kanseri yenerek doktorlarını şaşırtan Solagay, "3 ayda bir kontrole gidiyordum. Son gidişimde doktorum artık kontrole gelmeme gerek olmadığını, tamamen iyileştiğimi söyledi. Kendisine bitkisel destek tedavisi de aldığımı anlattım. O da bana, bitkisel tedavilere olumlu bakmadıklarını ancak bitkilerin faydasını da gözardı edemeyeceklerini söyledi. Şu anda gayet sağlıklıyım. Zaten ışın tedavisi ve kemoterapi gördüğümde hiç kötü hissetmedim kendimi. Hastaneden çıktığımda lokantaya gitmek istiyordum. Saçlarım da hiç dökülmedi. Ama benimle birlikte aynı dönemde aynı kanserden kemoterapi gören bir arkadaşım çok kötüydü. Saçları dökülmüş, birşey yiyemiyor, yediğini kusuyordu. Bitkisel tedavinin bu anlamda da çok faydasını gördüm. Allah'a şükrediyorum." dedi.
Kırkağaç'ın Bakır kasabasında çaresiz hastalara bitkisel kürleriyle umut olan, bölgede Ege Lokman olarak tanınan herbalist Şevki Güngör, Ayşe Solagay'a uyguladığı tedaviyi anlattı. Güngör, "Ayşe hanım bana geldiğinde raporlarına baktım. Rahim kanseriydi. Kendisine birer aylık bitkisel kürler verdik. Bu bitkisel kürleri kullandıktan sonra yapılan muayenesinde kanserden iz kalmadığı anlaşıldı. Sonra durumu bana anlattı. Onu mutlu görmek beni de çok mutlu etmişti. Allah bir daha göstermesin." dedi. Güngör, doğada aslında her hastalığın şifasının bulunduğunu belirterek, "Ben sadece hangi hastalığa hangi bitkilerin iyi geleceğini araştırıyorum ve biliyorum. Ayrıca ben hastalarıma tıbbi tedaviye mutlaka devam etmeleri konusunda uyarıyorum. Şifa Allah'tandır. Bunu anlatıyorum. Hastalarım hem benim uyguladığım yöntemle hem de hastanede uygulanan tedaviyle şifa buluyorlar. Bundan en büyük mutluluğu da benm duyuyorum" diye konuştu.