Cephetül İslami Kürdi; yani Kürt-İslam Cephesi. 2012'nin Aralık ayında kurulan bu örgüt o günden bu yana Suriye silahlı muhalefeti saflarında rejime karşı mücadele ediyor. Geçtiğimiz aylarda, Suriye'nin en büyük silahlı gruplarından Ahrar-ı Şam hareketi ile birleşen ve bu hareketin Kürt kanadı olarak çalışmalarını sürdüren Suriye Kürt-İslam Cephesi lideri Abdullah El-Kürdi'yle Halep'in Kuzey mahallelerinden birinde buluştuk. PYD'nin Arap ve Türkmenlerden önce kendisine muhalif Kürtlere baskı yaptığını ifade eden El Kürdi'ye göre, Suriye Kürtlerinin yüzde 80'i PYD uygulamaları yüzünden göç etmek zorunda kaldı. Suriye direnişine Halep bölgesinde destek veren El Kürdi, kaç savaşçıları olduğu sorusuna “Askeri sır" olduğu gerekçesiyle cevap vermedi, “İyi sayıda bir savaşçı topluluğumuz olduğunu söyleyebilirim" ifadelerini kullandı.
KÜRTLERE ZULMÜ BABA ESED BAŞLATTI
“Kürtler neredeyse bin yıldır Suriye'de yaşayan, Suriye'nin yerli halkıdır. Afrin'de, Azez'de, Haseke'de, Kamışlı'da, Kobani'de toplu halde yaşıyorlar. Şam'da ve Lazkiye'de de varlar. Arap, Türkmen, Kürt tüm etnik unsurlar ayrım olmadan bu ülkenin sahipleriyiz. Komşuyuz, akraba gibi yaşıyoruz" diyen El Kürdi Esed rejiminin kurulduğu ilk günden bu yana Kürtlere zulmettiğine değinerek şunları anlattı: “Esed rejimi, 1963 darbesinden hemen sonra bir nüfus sayımı yaparak Kürt nüfusunu tespit etti. Nüfusun beklendiğinin üzerinde çıkması üzerine Beşşar Esed'in babası Hafız, Kürtlerin büyük kısmının elinden vatandaşlık haklarını aldı. Kürtler devlet kararıyla mülkiyet sahibi olamadılar. Ev alamadılar, ekmek için tarlaları olmadı. Kültürlerini yaşamalarını ve ana dillerinde konuşmalarını yasakladı. Kürt halkını ikinci derece bile değil 10. derecede halk olarak gördü, politikalarını bunun üzerine inşa etti."
BAŞINDAN BERİ DİRENİŞİN İÇİNDEYİZ
Kürtlerin Esed rejimine karşı ayaklanmada yer almadığı görüşüne katılmadığının altını çizen El Kürdi, Selahattin Eyyübi, Kadı Muhammed, Afrin gibi tugayların başından bu yana direnişte yer aldığını vurguladı. “Kurduğumuz Kürt İslam Cephesi ilk direniş gruplarından biridir. Ancak bizim yolumuza taş koymak istediler" diyen El Kürdi şöyle konuştu: “Suriyeli Kürtleri, Suriyeli Araplardan uzaklaştırmak istediler. Biz tüm Suriye devrimcilerinin onurlu mücadelelerini savunuyoruz."
PYD REJİMLE İŞBİRLİĞİ İÇİNDE
PKK'nın Suriye yapılanması PYD'nin rejimle işbirliği yaptığını, Kürtlerin rejim aleyhtarı gösterilerini şiddetle bastırmaya çalıştığını vurgulayan El Kürdi, “Afrin'de, Kamışlı'da, Amude'de, Kobani'de sokağa dökülen Kürtler PYD tarafından katledildi. Kürt halkının Esed aleyhine gösteri yapması bizzat PYD tarafından yasaklandı. PYD kendini adeta maşa olarak kullandırttı. Şu an PYD ve rejim İran'ı Suriye işgaline teşvik etmek için aynı saftalar" ifadelerini kullandı. Dünyada yaygın olan 'Suriye'deki tüm Kürtlerin PYD'li olduğu' algısının kökten yanlış olduğunu ifade eden El Kürdi, “PYD Suriye'de Kürt halkının yüzde 10'unu temsil ediyor" dedi.
MUHALİF KÜRTLERİ SÜRGÜN EDİYORLAR
YPG'nin ele geçirdiği bölgelerde Arap ve Türkmen unsurlara yönelik bir etnik temizlik yaptığı iddialarına da değinen El Kürdi, şunları söyledi: “PYD'nin Arap ve Türkmenlere yaptığı tehciri tedirginlikle izliyoruz ama tüm haberciler tehciri sadece Arap ve Türkmenler üzerinden okuyor. Neden hiçbir gazeteci gelip PYD'nin kendisine muhalif Kürt gençlerine yönelik giriştiği tehciri yazmıyor? Şu anda muhalif Kürt halkı PYD tarafından Türkiye'ye, Irak Kürdistanı'na veya Avrupa'ya göçe mecbur ediliyor. Ancak kimse bundan bahsetmiyor. Kürt halkının değeri bu kadar ucuz mu? Suriye Kürtlerinin yaklaşık yüzde 80'i Suriye dışına göç etmeye mecbur edildi."
BİZE TÜM HAKLAR EKSİKSİZ VERİLMELİ
PYD'nin ülkenin kuzey sınırında kurma hazırlıklarını yaptığı Kürt devletini desteklemediklerini söyleyen El Kürdi, “Tüm Suriye halkının bu mücadeleyi kazanmasını ve kaybettikleri haklarını geri almalarını istiyoruz. Güvenlik, siyasi, ekonomik ve sağlıkla ilgili haklar medeni ülkeler seviyesine gelmeli. Bu haklardan Kürtler de Araplar da Türkmenler de eşit şekilde faydalanmalı ancak biz hiçbir zaman bölünmeye taraf olmadık" diye konuştu.
CANIMIZ PAHASINA TÜRKİYE'Yİ DESTEKLERİZ
TSK'nın Suriye içinde bir tampon bölge kuracağı iddiaları üzerine de konuşan El Kürdi, “Hangi proje, halkımızın üzerinden bu zulmü kaldıracaksa, varil bombalarıyla ölmemize engel olacaksa biz bu projeyi canımız pahasına destekleriz" dedi.
IŞİD İSLAM'A ZARAR VERİYOR
IŞİD'in batı, İran, Irak ve Suriye istihbaratının ortaklaşa kurguladığı bir örgüt olduğunu öne süren El Kürdi, şöyle devam etti: “IŞİD'i, tüm insanları İslam'dan nefret ettirmek için ortaya çıkardılar. Hangi dinde ve mezhepte IŞİD'in yaptığı gibi iğrenç şekillerde insan öldürme ve zulmetmeye cevaz veriliyor? IŞİD, İslami vahşi bir örgüt olarak gösterme projesinin bir parçasıdır."
BİZE KUCAK AÇTINIZ
Türkiye halkına, Suriyeli mültecilere kucak açtığı için teşekkür eden El Kürdi, “4 yıldır mazlum insanlara ev sahipliği yapıyorsunuz. Misafirperverliğiniz için şükranlarımızı sunuyoruz. Biz Suriye'de Kürt halkı olarak rejime, zulme, katliama karşıyız. Tüm Suriye etnik unsurları ile beraber bu mücadelenin içinde yer almaya devam edeceğiz" dedi.
ARKAMIZDAN ATEŞ ETTİLER
Terör örgütü IŞİD ile bazı Kürt gruplar arasındaki çatışmalardan kaçan Suriyeli sığınmacılar, son günlerde yaşadıklarının “korku filmine" benzediğini belirtiyor. Rakka'ya bağlı Tel Abyad'da IŞİD ile bazı Kürt gruplar arasındaki çatışmalar yeniden şiddetlendi. Tel Abyad'ın kontrolünü PYD alırken, IŞİD bölgeyi ele geçirmek için kentin doğu kesiminden saldırı başlattı.
YARALILARI SIRTIMIZDA TAŞIDIK
Türkiye'ye sığınanlardan Suriyeli İşvan Ebu Casım, “Aniden silah sesleri duyduk. Çok şiddetli çatışma oldu. Evlerinden çıkabilenler, Türkiye sınırına doğru kaçmaya başladı. Sanki korku filminin içindeydik. Arkamızdan ateş ettiler, yaralananlar oldu. Yaralıları sınıra kadar sırtımızda taşıdık. Bizlere her zaman sahip çıkan Türk hükümetinden Allah razı olsun" dedi.
PYD OĞLUNU KAÇIRDI, BABA KENDİNİ YAKTI
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nde (IKBY) yaşayan Suriyeli sığınmacı Velid Abdurrahman, 15 yaşındaki oğlunun terör örgütü PYD tarafından kaçırılmasını protesto etmek için kendini yaktı. Alınan bilgilere göre Abdurrahman, Suriye Demokratik Birlik Partisi'nin (PYD) Süleymaniye ilindeki parti ofisi önünde dün öğle saatlerinde oturma eylemine başladı. Abdurrahman, PYD tarafından kaçırıldığını belirttiği “Brin" adındaki çocuğunun kendisine teslim edilmesini istedi. Ancak talebinin cevapsız kalması üzerine akşam saatlerinde üzerine benzin dökerek kendisini ateşe verdi.
Olayı gören çevredeki vatandaşların müdahalesiyle Abdurrahman'ın bedenini saran alevler söndürüldü. Hastaneye kaldırılan babanın tedavisi sürüyor.
KAYNAK: YENİ ŞAFAK / CİHAT ARPACIK