İSTANBUL (AA) - İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından, "Bir Ahlak Davası Nurettin Topçu" başlıklı söyleşi gerçekleştirildi.
Alay Köşkü olarak da bilinen Gülhane'deki Ahmet Hamdi Tanpınar Edebiyat ve Müze Kütüphanesi'ndeki etkinlikte, Topçu'nun hayatı, eserleri ve çalışmaları ele alındı.
Söyleşiyi yöneten İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz, Topçu hakkında yazılacak ve konuşulacak pek çok şeyin bulunduğunu belirterek, "Nurettin Topçu'yu anlamak demek aslında bugün içinde bulunduğumuz pek çok meseleye kendi topraklarımızın, kendi coğrafyamızın, kendi tarihi gerçekliğimizin ışığından yerel ama evrensel bir anlayışla bakabilme becerisidir." değerlendirmesini yaptı.
- "Allah nasip etti hocayı tanıdım"
Prof. Dr. İsmail Kara, konuşmasında Nurettin Topçu'nun hayatına ilişkin bilgiler vererek, "Allah nasip etti hocayı tanıdım, bence hem Erzurumluluk hem de Eğinlilik özelliklerini birlikte taşıyordu. İki şehrin özellikleri çok farklıdır." dedi.
Topçu'nun dünyaya geldiği 1909 yılının önemli olayların yaşandığı bir dönemin başlangıcı olduğunu anlatan Kara, "Osmanlı topraklarında özellikle İstanbul'da çok büyük siyasi, dini ve kültürel değişikliklerin olduğu bir dönem." ifadesini kullandı.
İstanbul sur içindeki Süleymaniye Mahallesi'nde dünyaya gelen Topçu'nun sonrasında ailecek Çemberlitaş Mahallesi'ne taşındığını aktaran Kara, şunları kaydetti:
"Ben Çemberlitaş'ta oturduğu eve gidip kendisini evinde de gördüm. Nurettin beyin yetiştiği ortamı görmek için 1909 sonrasını süratle hafızamızdan geçirmemiz lazım. Bu mühim bir mesele. Yani bir insanın yetişme şartları onun fikir dünyasını, mücadele biçimini çok ciddi bir şekilde etkiler. İstanbul'da 1909 sonrası olup biten siyasi, kültürel ve dini hareketler de Nurettin beyin sonraki dönemlerinde savunacağı, mücadelesini yapacağı fikirler üzerinde etkili olmuştur. Bunu hesaba katmak lazım."
İsmail Kara, Birinci Dünya Savaşı, Balkan Savaşı ve İstanbul'un işgali gibi pek çok önemli gelişmeye şahit olan Topçu'nun çocukluk ve ilk eğitim yıllarının İstanbul'da bu hadiselerin içinde geçtiğini söyledi.
- "Ahlak konusu fiili hayatımızda da canlı bir konu değil maalesef."
Topçu'nun 1928'de liseden mezun olduğu sırada harf inkılabının olduğuna işaret eden Kara, şunları anlattı:
"1928 aynı yıl imtihan kazanarak Avrupa'ya tahsil için gidiyor, imtihana girdiği ve tercih ettiği dal felsefe. Niçin felsefeyi tercih ediyor? Bu konuda bilgimiz yok. Nurettin Bey doğrudan kendi hayatını anlatmak konusunda gayret sarf eden biri değil, tam tersine yazmak söz konusu olduğu zaman hemen hiç yazmayan ama talebelerle sohbetlerinde de çok az kendi tecrübelerini anlatan biriydi. O yıl başka yıllarda da birçok alanda talebe gönderiliyor. Yani sosyal bilimler, mühendislik bilimleri hatta resim, müzik gibi sanat dalları hemen her dalda talebe gönderiliyor. Nurettin bey felsefeyi tercih ediyor. İmtihanı kazanıyor ve gidiyor Fransa'ya gidiyor. Fransa'da üniversite tahsili yapıyor, mezun olduktan sonra da doktora tezi hazırlıyor. Doktora tezi Nurettin Bey'in fikriyatının merkezi olan konu, 'Ahlak ve İsyan Ahlakı'. Bu isyan ahlakı, ahlak meselesi merkeze alınarak anlaşılmadığı zaman Nurettin Bey'in fikirleri kuşatılamaz ve ne yazık ki memleketimizde ahlak konusu entelektüel olarak da üniversite çerçevesinde de fiili hayatımızda da canlı bir konu değil maalesef."
Programın ardından Kara, katılımcıların sorularını cevapladı ve kaleme aldığı "Bir Ahlak Davası Nurettin Topçu" isimli kitabını imzaladı.