Prestij kitapların itibarı

'Prestij kitaplar' itibar kazandırıyor.

Valilikler, Kaymakamlıklar, Belediyeler, dernekler, vakıflar, holdingler, bankalar, şirketler ve işadamları sponsorluk yapıyor, irfanımıza gereken müstesna eserler iki kapak arasında okuyucuya ulaşıp kütüphane raflarındaki mutena yerlerini alıyor.

Türkiye'de kitapların ne kadar az okunduğu herkesin mâlumu. Normal boyutlardaki beş on liralık kitapları bile okumayanlar ve bunları pahalı bulanlar, elbette kuşe kâğıda basılmış, büyük boy pahalı kitapların yanına yaklaşmaz, sadece uzaktan seyretmekle yetinirler. Peki bu eserler yayımlanmasın mı? Geçmişteki büyük medeniyetimizin bu önemli nişanları geleceğe miras olarak bırakılmasın mı? Elbette bu tür hacimli ve masraflı eserler de basılmalı, yayılmalı ve kültür tarihimiz bu şekilde de olsa zapt edilip korunmalı. Bu çaptaki devâsâ kitapların neşrine yayınevleri pek yanaşmıyor. Haklıdırlar. Nasıl yanaşsınlar ki, dünyanın parası harcanacak olan bu kitapların, yani bu yatırımın ne yazık ki geri dönüşümü yok.

İşte tam bu esnada Hızır gibi, kurum ve kuruluşlar yetişiyor kültür dünyamızın imdadına. Valilikler, Kaymakamlıklar, Belediyeler, dernekler, vakıflar, holdingler, bankalar, şirketler ve işadamları sponsorluk yapıyor ve irfanımıza kazandırılması gereken müstesna eserler iki kapak arasında okuyucuya ulaşıp kütüphane raflarındaki mutena yerlerini alıyor. İsterseniz son zamanlarda okuyucunun önüne çıkan bu kitapların bir kaçından bahsedelim:

AHMET MİDHAT EFENDİ KİTABI
Beykoz Belediyesi'nin Kültür Yayınları arasında neşredilen kitabı Mustafa Armağan yayına hazırlamış. Beykoz Belediye Başkanı Muharrem Ergül'ün himayesinde düzenlenen Ahmet Midhat Efendi Sempozyumunu'nun tebliğlerinden oluşan kitapta Âlim Kahraman, Hülya Argunşah, Fazıl Gökçek, Nurullah Çetin, Kemal Timur, Turan Karataş, Şerife Çağın, Abdullah Uçman, Şahmurat Arık, Handan İnci, Sema Uğurcan, M. Orhan Okay, Beşir Ayvazoğlu, Kâzım Yetiş, Bahtiyar Aslan ve Nesîme Ceyhan Ahmet Midhat Efendi'nin muhtelif yönleri üzerinde duruyorlar.

ALİ ÜSKÜDARİ
Tezhip ve Ruganî üstadı, çiçek ressamı Ali Üsküdârî hakkında daha önce bir tanıtım yazısı yazmış, ayrıca eserin müellifi olan Gülnur Duran ile de bir mülakat gerçekleştirmiş idik. Dr. Gülnur Duran, bu eseriyle sanat tarihimizde mühim bir yer işgal eden Ali Üsküdarî'yi yeniden sanatın gündemine taşıyarak önemli bir hizmeti ifa etmiş bulunuyor. Kubbealtı'ndan çıkan eserde, sanatkârımızın hayatı ve eserleri üzerinde etraflıca duruluyor, çalışmlarından seçkin örneklere yer veriliyor.

BİR TATLI HUZUR BELDESİ ALEMDAĞ
Bazı semtler, mekânlar, yerler iyi tasvir edilmiştir. Sâkinleri tarafından iyi anlatılmış ve dikkatler bu muhitlere çekilmiştir. Alemdağ bugüne kadar bu anlamda bir tanıtımdan mahrumdu. Dolayısıyla “Bir Tatlı Huzur Beldesi Alemdağ” isimli kitap, ciddî bir boşluğu dolduruyor. Birinci bölümde Alemdağ'ın tarih boyunca geçirdiği merhaleler anlatılırken, ikinci kısımda bölgenin coğrafyası, iklimi, bitki örtüsü ve diğer jeolojik halleri dile getiriliyor. Üçüncü bölümde ormanları, dördüncü kısımda mesire yerleri, beşinci bölümde tarihî mekânları öne çıkarılıyor. Altıncı kısım “Edebiyatımızda Alemdağ”a ayrılmış. Daha sonraki sayfalarda şifalı suları ve tabiî zenginlikleri üzerinde duruluyor. Yedinci bölümden itibaren bölgenin tarihine dikkat çekiliyor. Geçmişte bugüne Alemdağ'ın âdeta bir filmini seyrediyoruz. Osmanlı'nın son döneminden Cumhuriyet'e, oradan da günümüze Alemdağ'da yaşananlar ayrıntılı biçimde işleniyor. Alemdağ'ın köyleri, folkloru ve gelenekleri güzel eserin son tarafını doldurmuş. Bu eser için Alemdağ Belediye Başkanı Mehmet Yaşa'yı tebrik etmek gerekiyor. Nisyana terkedilmiş bir bölgeyi kültür hayatımıza bir eserle kazandırdığı için.

BİR ZAMANLAR BEYKOZ
Beykoz Belediyesi'nin yayımladığı bu güzel eseri Mustafa Yavuz hazırlamış. İstanbul'un en güzel semtlerinden bazılarına sahip olan Beykoz ilçesinin dününü ve bugününü bu eserde görebiliyoruz. Siyah beyaz fotoğrafların o büyülü te'sirine kapılmamak mümkün mü? Yalılar, köşkler, sahil yerleri, balıkçılar, hamallar, esnaf, ahşap evler, kısacası bütün bir Beykoz geçmiş yılların ardından bugüne bize gülümsüyor.

DÜNYANIN BAŞKENTİ EMİNÖNÜ
Eminönü Belediyesince yayımlanan ''Payitaht-ı Zemin: Eminönü/Bir Dünya Başkenti'' kitabı da çok değerli. Eserin tanıtım toplantısı Sepetçiler Kasrı'nda düzenlenmiş ve burada bir konuşma yapan Eminönü Belediye Başkanı Nevzat Er, ilçedeki kültürel çalışmalarını bu kitapla taçlandırdıklarını söylemişti. Kitabın yazarlarından Prof. Dr. İlber Ortaylı da Suriçi'nin tek ilçe olmasının, hizmetlerin verimliliği ve koordinasyonu noktasında doğru bir karar olduğunu belirterek, Eminönü Belediyesinin imkânları ve bütçesinin, Avrupa 2010 Kültür Başkenti kapsamındaki çalışmalar için yeterli olmadığını kaydetmişti.
Ortaylı, Prof. Dr. Vahdettin Engin ve Yrd. Doç. Dr. Erhan Afyoncu tarafından iki cilt halinde hazırlanan ''Payitaht-ı Zemin: Eminönü/Bir Dünya Başkenti'' kitabının, İstanbul'un tarihî merkezi Eminönü'nü kuruluşundan bugüne bütün yönleriyle ortaya koyduğunu ifade etmişti. Ortaylı şunları söylemişti: “Bu kitap alışılmış bir turistik rehber değil. Yaklaşımımız şudur, görünen hadiselerin arasında görülmeyenleri ortaya koymak ve onların da ardında tarihî bir şehri anlatmak. Bu kolay bir çalışma değildir ama şunu söyleyeyim. Elimizden geldiğince diğer kaynakları da kullanarak kaleme aldığımız bu eserde, Bizans İstanbul'unun Osmanlı etkisinin şu ana kadarki en önemli rehberlerinden birini hazırladık. Maalesef dönem içerisinde buralarda bir takım eserler tahrip edilmiştir Bu kitabı incelediğimiz zaman göreceksiniz ki, üç bin yıllık İstanbul burada buram buram kokmaktadır.”

KİTAPTA NELER VAR?
Eminönü incelemelerine bir giriş ve hem araştırmacılara hem de tarih meraklılarına bir el kitabı sunmak arzusuyla hazırlanan Payitaht-ı Zemin: Eminönü kitabında, Eminönü'nün, aslında her biri ayrı kitap veya kitapların konusu olabilecek, siyasî, iktisadî, askerî, içtimaî ve mimarî mazisi ana hatlarıyla ortaya konulmaya çalışılıyor. Bu yüzden kitaptaki bölümler kalemi alınırken detaylara girilmeyerek yalnızca o konunun genel manzara ve mahiyetini belirtecek ölçüde yer verilmiş.
Giriş bölümünde Eminönü'nün tarihî seyri genel olarak ele alındıktan sonra, birinci bölümde, Sarayburnu'nda ilk Byzantion yerleşmesinin tarih sahnesine çıkışı, İmparator Konstantinos'un şehri yeniden inşa edip Roma'ya başkent yapışı ve 1453'deki Türk fethine kadar şehrin Roma dönemi bugünkü Eminönü merkezli olarak kaleme alınmış. İkinci bölümde Eminönü'nde Osmanlı merkezi idaresinin örgütlenmesi, fetihten sonra ilk kadılık teşkilâtından günümüz Eminönü İlçesi'ne kadar belediyenin kısa tarihi ile Fatih dönemi ve bu dönemden sonra teşekkül eden mahalleler konu edilmiştir. Kitabın 1. cildinde; “Byzantion'dan Eminönü'ne, Bizans Dönemi'nde Eminönü, İmparatorluk Merkezi: Eminönü, Tarihin Tanığı, Sosyal Hayat, Doğal Afetler ve İmparatorlukların İhtişamı” başlıklarına genişçe yer verilmiş.

Kitabın ikinci cildinde Eminönü'ndeki ticarî ve ekonomik hayat ana hatlarıyla inceleniyor. Ayrıca Eminönü'ndeki tarihî eserler de yine ikinci ciltte ele alınmış. Bu son bölümde, her eserin mimarî vasıfları etraflıca anlatılmaktan ziyade bu eserler hakkında katalog bilgisi verilmiş. Kitabın sonuna tarihî eserle ilgili bir liste konularak ilgili eserlere ulaşım kolaylaştırılmış ve bir ölçüde Eminönü tarihî eser envanteri çıkarılmış. İkinci cildin bölüm başlıkları ise; Ticaret, Ulaşım, Turizm, Tarihî Açık Hava Müzesi (Külliyeler, Camii ve Mescidler, Namazgâhlar, Kilise ve Manastırlar, Dergâhlar; Medrese ve Mektepler, Kütüphaneler, Müzeler, Türbeler, Hanlar ve Çarşılar, Hamamlar, Çeşmeler ve Sebiller, Sarnıçlar, Bir Dikilitaş Şehri, Saraylar, Köşkler, Konaklar, Kasırlar, Bazilika'dan Kılıçhane'ye, Mevcut Envanter ve Kayıp Eşya Paftası, Eminönü'ndeki Tarihî Eserler Listesi) şeklinde düzenlenmiş.

ESKİMEYEN İSTANBUL

Eskimeyen İstanbul kitabı, geçmişin güzelliklerini sayfalarına taşıyan bir kitap. Albüm-kitap, yitirdiğimizi sandığımız eski İstanbul'un unutulmayan levhalarını günümüze taşıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür AŞ tarafından yayınlanan Eskimeyen İstanbul'da İstanbul'un dünü ile bugünü birlikte veriliyor. 2. Abdülhamid'in emriyle hazırlanan Yıldız Fotoğraf Arşivi'ndeki pek çok mimari eser, yeniden fotoğraflanmış olarak okura sunuluyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, kitabın 'sunuş kısmında şöyle diyor:
“Eski İstanbul'un sivil mimarisi dünyanın gelip geçiciliğine vurgu yapan bir anlayışın ürünüydü. Bu mimari anlayışın ürünü olarak sadece dinî yapılarda dayanıklı taş malzeme kullanılmış, halkın oturduğu evler ahşaptan yapılmıştı. Çıkan yangınlarda İstanbul'un pek çok semtinin bir anda ortadan kaybolması bu nedenle doğaldır.”
Prof. Dr. İskender Pala'nın danışmanlığında hazırlanan kitabın Genel Yayın Yönetmeni, Kültür AŞ Genel Müdürü Nevzat Bayhan. 'Eskimeyen İstanbul'da, üç yüz yıl ve yüz yıl öncesi ile günümüzün aynı açıdan ilk defa bir araya getirildiğine dikkat çeken Bayhan, kitabın, birçok abidevî eserin hâlâ durduğunun belgesi olduğunu söylüyor. Kitaba aynı fotoğraflara dijital ortamda ulaşılabilmesi için bir de CD eklenmiş.

GEVHER NESİBE ŞİFAHANESİ VE TIP MEDRESESİ
Kayseri Gevher Nesibe Şifahanesi ve Tıp Medresesi kitabını Abdullah Kılıç hazırlamış. “Dünya tıp tarihinin muhteşem bir abidesi olarak bilinen şifahane ve medresenin fotoğraflarının mükemmel bir şekilde yer aldığı kitapta Türkçe ve İngilizce olarak bu ecdad yadigârı mükemmel bir şekilde okuyucuya takdim ediliyor. Görüntülü malzemenin yanı sıra muhteva da çok iyi. Üstelik Türkçe ve İngilizce olarak yayıma hazırlanmış.

GORA HALK SANATLARI
Dr. Tülin Çoruhlu'nun “Kayıp Mirasın İzinde Gora Halk Sanatları” isimli eseri emek mahsulü bir çalışma olarak göz dolduruyor. Eserin girişinde Şar Dağları ve köyleri ile yerleşim özelliklerine dikkat çekildikten sonra Prof. Dr. Aşar Çoruhlu'nun “Osmanlılardan önce Kuzey Karadeniz ve Doğu Avrupa'da Türk Sanatı” başlıklı makalesi okunuyor. Şehir ve Mimarlık bölümünde camiler, çeşmeler, türbeler, kitabeler, yollar ve sivil mimari ayrı ayrı işleniyor. Halk Sanatları bölümünde ise halılar, kilimler, bezler, kadın giyimi, erkek giyimi, takılar, taş ve ağaç içliği ile motif ve damgalar resimli ve geniş biçimde inceleniyor.

İRADE-İ MİLLİYE
Sivas'ta yayımlanan ve bir dönemin en etkili gazetelerinden biri olan İrade-i Milliye gazetesinin tıpkı basım ve yeni harflerle neşri Sultanşehir Kitaplığı'ndan ve Buruciye Yayınları arasından çıktı. Sivas Kongresinin 88. yılı hâtırasına tıpkı basımı yapılan gazetenin takdim yazısı Sivas Belediye Başkanı Sami Aydın'a ait. Gazete nüshalarını çevirmeye başlıyoruz. Osmanlı Türkçesi'yle basılmış nüshaların yanı sıra karşılarında da Lâtin harfleriyle günümüze aktarılmış metni var. Erdoğan Tunç'un proje koordinatörü, İbrahim Yasak'ın Yayın Yönetmeni, Bilal Tırnakçı'nın Sanat Danışmanı ve Harun Ş. Yaşar'ın Görsel Yönetmen olduğu eseri hazırlayanlar: Doç. Dr. Alim Yıldız, Doç. Dr. Şeref Boyraz, Yrd. Doç. Dr. Ahmet Bozdoğan, Yard. Doç. Dr. Yunus Ayata ve Dr. Mehmet Ali Şimşek. 334 sayfalık bu en büyük boy kitap-albüm kuşe kâğıda basılmış. Tebrike şâyân çok iyi bir çalışma. Emeği geçen herkesi kutluyoruz.

KAYBOLAN ÇEŞMELER
Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş. her yıl bir yitiği bulup ortaya çıkarıyor ve kültür dünyamıza armağan ediyor. Geçen yıl “Kaybolan Meslekler” kitabı ile bugün için unuttuğumuz, hatırımızdan çıkardığımız ve ne yazık ki çok ihmal ettiğimiz o güzelim mesleklere dikkat çekilmişti. Banka bu yıl da “Kaybolan Çeşmeler”i ibret nazarlarımıza sunuyor. “Su her şeye hayat verir.” Sözünden yola çıkan kurum yöneticileri Osmanlı'dan bize intikal eden sebil ve çeşmeleri gözler önüne seriyor. Eski yeni fotoğraf, gravür ve minyatürlerle âdeta bizi geçmişin aydınlık yolunda gezdirenler kuru dudakları ve kurak gönülleri musluklarından güzelliğin aktığı çeşmelerle serinletiyor. Prof. Dr. Oktay Aslanapa Hocamızın yayın danışmanı olduğu eserin Genel Yayın Yönetmeni M. Emin Oran, yazarı ise Gülşen Kılınçer.

MİNYATÜRLER KİTABI
Türk minyatür sanatının temel taşlarından Ord. Prof. Dr. Süheyl Ünver'in öğrencisi olan ve yakın zaman önce kurulan Geleneksel Sanatlar Derneği'nin başkanlığına seçilen Cahide Keskiner, sanatta 50. yılının hâtırasına “Cahide Keskiner Minyatürler Kitabı”nı yayınladı. Zeytinburnu Belediyesi Kültür Yayınları'ndan çıkan ve Keskiner'in 50 yıllık sanat hayatından örneklerin yer aldığı kitap, geçen ay düzenlenen bir kokteyl ile sanatseverlerle buluştu. Son Kale Çanakkale, Sürgün ve Ölüm belgeliklerinin yanı sıra Surların Öte Yanı Zeytinburnu, Zamanı Aşan Taşlar gibi önemli eserleri kültür sanat âlemine kazandıran Zeytinburnu Belediyesi, iyi bir sanatkârın 50 yıllık sanat geçmişinde yer alan çok özel çalışmalarını irfanımıza armağan etti. Türk minyatür sanatının temel taşlarından Ord. Prof. Dr. Süheyl Ünver'in öğrencisi olan Cahide Keskiner'in 1957'den bu minyatürler yapıyor. Proje yönetmenliğini ve editörlüğünü müzehhib Zehra Çekin'in yaptığı albümde Cahide Kesiner'in 74 özgün eseri bulunuyor. Her eserin yanında bire bir ölçülerinin ve yapılış tarihinin yer aldığı kitapta ayrıca Mehmet Akif Ersoy, Yunus Emre, Karacaoğlan, Necip Fazıl, Nedim, Yahya Kemal, Nabi, Fuzuli gibi ünlü şairlerin her bir minyatüre uygun beyitleri bulunuyor.

SEMAIN SADÂSI
Türkiye Finans Kurumu Sema'nın Sadası adlı eser ile bestekâr Ahmet Avni Konuk'un ilk kez yayınlanan Mevlevi ayinini okurlara sundu. Türk kültür hayatının gelişimine katkı sağlamak amacıyla kültürel yayın hizmetine başlayan Türkiye Finans Kültür Yayınları'nın ilk eseri Sema'nın Sadası kitabı ve Buselikaşiran Mevlevi Ayini albümü oldu. Sait Halim Paşa Yalısı'nda tanıtımı yapılan eser için bir çok kültür ve sanat adamı bir araya gelmişti. Türkiye Finans Genel Müdürü Yunus Nacar, Türk kültürüne hizmet adına bundan sonra da benzer çalışmalara imza atacaklarını kaydetmişti. Türk Tasavvuf Müziği üzerine önemli çalışmaları bulunan sanatçı ve öğretim görevlisi Timuçin Çevikoğlu'nun kaleme aldığı eserin editörü Osman Nalbant. Türk Müziği bestekârı Alaeddin Yavaşça'nın da iştirak ettiği toplantıda Türkiye Finans Yönetim Kurulu üyeleri Ali Doğan ve Mustafa Boydak'ın yanı sıra çok sayıda davetli katılmıştı.

TOPKAPI SARAYI'NIN BÜYÜSÜ
İlber Ortaylı'nın kaleme aldığı “Mekânlar ve Olaylarıyla Topkapı Sarayı” geçen yılın sonlarına doğru Kaynak Yayınları tarafından yayımlanmıştı. Sadece Türkiye'nin değil, dünyanın en çok ilgi çeken ve ziyaret edilen yerlerinden biri olan Topkapı Sarayı bu eserle güzelliğini, çekiciliğini, inceliğini, zarafetini bir daha gözler önüne seriyor. İyi bir tarihçiden, Osmanlı'nın göz kamaştıran bir köşesini okumak zevkli olsa gerek. Geçmişin yaşayışından dikkat çekici sahnelerin görüldüğü saray anlatılırken hem göze hem de gönle hitap edilmesi hedeflenmiş. Bir cd ile de taçlandırılan eser istifade ile okunabilecek çok değerli bir kaynak.

www.sanatalemi.net - Mehmet Nuri Yardım / Haber7

Kültür-Sanat Haberleri