Popüler popülizm ve GAP

İbrahim Kahveci'nin yorumu

Ekonomi yönetimi iki ana kesime ayrılır: Bağımsız Merkez Bankası'nın kontrolüne bırakılmış olan "para politikası" ve şu an hükümetin kontrolünde olan "maliye politikası". Türkiye, tarihinde en ağır borç krizini yaşadığı 2001'e önlem olarak, her iki politikanın temelini IMF tavsiyeleri ile sıkılaştırıcı önlemler olarak belirledi.

Politikanın temeli şuydu: Kamu kesimi toplayabildiği kadar fazla vergi toplayacak ve giderlerini kısarak borçlarını ödeyecektir. Kamu kesimi piyasalara borç ödeme gücünü göstererek vereceği güvenle faizler düşecek ve özel sektör düşen faizlerle yatırım - büyüme hamlesini sırtlayacaktır.

Programın temeli adeta kamunun hareketsizliğine bağlanmıştı. Gelirler artacak – giderler ise azalacaktı. Ama kamu birinci yolu yani gelir artırıcı imkânları daha yoğun kullandı. Gider tarafında büyük reformlar yeterince gerçekleşmedi. Ama sonuç itibari ile hedeflenen kamu fazlalığı politikaları büyük oranda gerçekleşti ve faiz dışı fazla, borç sorununu yarı yarıya düşürdü.

Global likidite ortamının ilk sekteye uğradığı Mayıs 2006 dalgalanmasında en fazla etkinin Türkiye'de yaşanması gösterdi ki; para politikasında da ciddi yanlışlar içerisindeymişiz. Para musluklarının aşırı serbest bırakılması enflasyona potansiyel bir zemin hazırlamış ve ilk dalgada sert etki göstermişti. Merkez derhal yüksek faiz ve sıkı para politikası önlemlerini devreye aldı. Artık sıkı maliye ve sıkı para politikası birlikte devrede idi… (maalesef)

Sıkı para ve maliye politikaları bir arada uygulanırken ilginçtir ki enflasyon hedefi de hiç tutturulamadı. Bu dönemde ekonomide bir başka önemli gelişme de büyüme trendi ilk kez büyük ivme kaybetti. İki sıkılık açıkçası toplumda her kesimi feci şekilde sıkmıştı (harici rant kesimi hariç).

Bütün bunları neden anlatıyoruz. Çünkü hükümet, yani maliye politikası bir karar aldı. Ve çok sıkı kemeri biraz gevşeteceğini açıkladı. Kamu fazlası ve borç sorunu birinci risk sırasından atılarak büyüme, işsizlik sorunları öne alındı. Sorunun çözümüne ise odak olarak GAP (Güneydoğu Anadolu Projesi) alındı.

Dünyada ve Türkiye'de tarım fiyatlarının insanlığı açlık ve sefalet noktasına taşıdığı bir dönemde alınan bu kararı tarihi bir adım olarak gördüğümüzü belirtmiştik. Hem içeride hem de dışarı da büyük bir oyuna karşı en büyük hamle yapılmış oluyordu.

Yeni ekonomik açılımı maalesef ki yine popülizm olarak yorumlayanlar çıkıyor. Hatta bu kesimin ortak bir özelliği her dönem popüler bir sorun olan borçlara takılmış olmalarından geliyor. Kamunun kıvraklığına alışılmamış ve bu büyük hamle anlaşılmamıştır.

Çözülen sorun; oy seçimi değil insanlık seçimidir.

Ekonomi Haberleri