WASHINGTON (AA) - ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Suudi Arabistan'ın kayıp Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı konusunda gerçeklerin belirlenmesi ve sorumluların bulunmasına dair ciddi taahhütleri olduğunu savundu.
Başkan Donald Trump'ın isteği üzerine kayıp gazeteci Kaşıkçı'nın akıbetini görüşmek için Suudi Arabistan'a giden Bakan Pompeo, görüşmelerine dair yazılı bir açıklama yaptı.
Pompeo açıklamasında, Kral Selman bin Abdulaziz, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ve Dışişleri Bakanı Adil el-Zübeyir ile görüştüğünü belirterek, "Direkt ve içten bir görüşme gerçekleştirdik. Geniş, saydam ve zamanlı bir incelemenin önemini vurguladım ve Suudi liderliği de bu konuda yardımcı olacağına söz verdi." ifadelerini kullandı.
Trump ile Veliaht Prens arasında gerçekleşen telefon görüşmesine atıfta bulunan Pompeo, Prens Muhammed bin Selman'ın "ciddi ve güvenilir bir soruşturma başlatıldığını" söyleyerek, Suudi liderliğin İstanbul konsolosluğunda yaşananlardan haberleri olduğu iddialarını "kuvvetle reddettiğini" belirtti.
Bakan Pompeo, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Bu görüşmelerden çıkardıklarıma göre, Suudi yönetimi, Suudi üst düzey yetkililer de dahil olmak üzere, yaşananlardan sorumlu olanları bulma ve tüm gerçekleri ortaya çıkarma konusunda ciddi kararlılık içerisinde. Başkan Trump, Türkiye'yi ziyaret etmemi ve yetkili kişilerle görüşmemi istedi. Türk ve Suudi yetkililerle, incelemelerini bitirip bulunanları açıklayıncaya kadar yakın temasta olmaya devam edeceğiz."
- Olay
Suudi reformistler için önemli bir platform olan Al Watan gazetesine katkı veren ve aynı zamanda Washington Post gazetesinde yazılar yazan Cemal Kaşıkçı'dan, 2 Ekim Salı günü resmi işlemler için Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'na gittikten sonra bir daha haber alınamamıştı.
Emniyet kaynaklarınca yapılan değerlendirmede, Kaşıkçı'nın gittiği Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'ndan bir daha çıkmadığı teyit edilirken, başkonsolosluk binasında aynı saatlerde, 2 uçakla İstanbul'a gelen ve aralarında yetkililerin de yer aldığı 15 Suudi vatandaşının bulunduğu, bu kişilerin daha sonra geldikleri ülkelere döndüklerinin belirlendiği kaydedilmişti.