Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü terör örgütü PKK'nın şehir yapılanmasına yönelik operasyonun perde arkası aralanıyor.
Elde edilen belgeler ve Emniyet Genel Müdürlüğü'nün hazırladığı rapora göre PKK, Avrupa'da yaşayan Sabri Ok'u Abdullah Öcalan sonrasının yeni lideri olarak belirledi. PKK'nın derin yapılanması olarak gösterilen Kürdistan Demokratik Topluluğu'nun (KCK) da genel sorumlusu olan Ok, il ve ilçelerde 'Kent Meclisleri' adıyla devlete alternatif bir yapı oluşturmaya çalıştı. Operasyonda gözaltına alınan şahıslardan 51'i dün cezaevine gönderilirken, Emniyet raporunda terör örgütü üyesi veya yöneticisi oldukları gerekçesiyle tutuklanan şahısların emri kimlerden aldıkları konusunda da önemli bilgiler yer aldı. Bu kişiler, Abdullah Öcalan başta olmak üzere Kuzey Irak ve Avrupa kamplarında bulunan Cemil Bayık, Murat Karayılan ile Avrupa'daki Sabri Ok'tan bizzat aldıkları talimatları uygulamaya koydu. Raporda Ok'la yapılan yüz yüze görüşmelere dair bilgiler de bulunuyor.
KCK soruşturmasının kilit ismi Sabri Ok'u, derin bağlantıları öne çıkarıyor. İddialara göre 28 Şubat sürecinde Batı Çalışma Grubu'nun PKK ile görüşmeleri Ok üzerinden yürütülüyordu. Ok'un adı PKK'nın ilk kadrosu arasında geçiyor. Ok, örgütün ilk eylemi olan 1984'teki Siirt ve Eruh baskınlarının planlayıcılarından.
1985'te yakalandı. Bursa Cezaevi'nde 20 sene yattı. 1999'da Öcalan hapse atıldığında yanına istediği tek kişi Sabri Ok'tu. Hapisteyken bile örgütün en kilit isimlerinden biriydi. Milli Güvenlik Kurulu toplantılarına dahi konu oluyordu. 26 Temmuz 2000 tarihli MGK toplantısında, PKK ile ilgili istihbarat raporları masaya yatırıldı. Bursa Cezaevi'nde yatan Sabri Ok'un örgüt üzerindeki etkisinin arttığı kaydediliyordu. Ok'un, faaliyetlerini rahatça sürdürdüğü belirlendi.
Sabri Ok'u asıl öne çıkaran özelliği, sahip olduğu bu derin bağlantılar. İddiaya göre, 28 Şubat sürecinde Batı Çalışma Grubu'nun PKK ile görüşmeleri ve bağlantıları Sabri Ok üzerinden yürütülüyordu. Eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Hanefi Avcı, 5 Temmuz 1998'de bir TV programında "devlet içinde bir grubun PKK ile işbirliği yaptığını, İstihbarat Daire Başkanlığı'nın söz konusu o kişiyi tespit ettiğini" söylemişti.
'Ateşkes için aracı oldu' iddiası
PKK terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan, 1999 yılında tutuklu bulunduğu İmralı'da yargılanırken mahkemeye bir tutanak sundu. 2 Haziran 1999'da Star Gazetesi, bu tutanaklara dayanarak, Öcalan'ın bir aracıyla ateşkes için ilişkiye girdiğini iddia etti. Hürriyet, 3 Haziran 1999'da "Kim bu esrarengiz aracı?" sorusunu ortaya attı. 4 Haziran 1999'da Enis Berberoğlu "İstihbarat oyunu Apo'yu kandırdı" başlığı ile yayınladığı makalesinde, askerlerin Öcalan ile yakın temasta bulunduğunu, ama bunun tuzak olduğunu ileri sürdü: "30 Temmuz 1998'de, PKK'ya cezaevinden ateşkes isteniyor haberi gelmiş, hatta Türk tarafının iyi niyetini kanıtlamak için Süleyman Demirel'in Mehmet Ağar'ın düğününe gitmesine izin verilmediği mesajı PKK liderine ulaştırılmıştır. Apo da buna inanarak 1 Eylül 1998 günü ateşkes ilân etmiştir. Halbuki ateşkesin akabinde, Kara Kuvvetleri Komutanı Atilla Ateş, ondan hemen sonra da 1 Ekim'de, Süleyman Demirel, PKK'yı kovması için Suriye'yi tehdit etmiştir."
PKK'ya cezaevinden bu ateşkes talebini ileten isim Sabri Ok'tan başkası değildi. Öcalan yakalandıktan sonra DGM savcılarına verdiği ifadelerde Sabri Ok'un rolünü şöyle açıklıyordu: "Ateşkes önerisi bize Avrupa temsilcimiz Kâni Yılmaz ve Şahin kod adlı Ferhat Abdi isimli arkadaş tarafından getirildi. Abdi Şahin isimli arkadaşımıza da Selim Okçuoğlu isimli ve avukatlık yapan, HADEP'te de faaliyet gösteren kişi getirmiş. Bu belge sanırım şimdi Avrupa arşivimizdedir. Aynı konuda, cezaevleri temsilcimiz Sabri Ok'la bir görüşme yapılmış. Sabri Ok, kendisi ile de görüşüldüğünü ve aynı önerilerin kendisine de yapıldığını söyledi. Yine sanırım Genelkurmay'ın Toplumsal İlişkiler Başkanlığı'nda çalışan bir albay, Brüksel'deki temsilciliğimize kadar gelmiş ve aynı önerileri getirmiş. Ben önerilerin ciddiyetine inandım."
Sabri Ok, 2007 yılından beri Avrupa'da yaşıyor. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma da derinleşiyor. KCK soruşturması PKK'nın derin bağlantılarını da gün yüzüne çıkarmaya aday. Savcılığın yürüttüğü soruşturma, bölücü örgütün DTP'liler dahil seçilmiş insanlar üzerindeki baskısını da ortadan kaldırmaya vesile olabilir.
20 yılı hapiste geçti
Sabri Ok, 20 yıl hapis yattı. Cezasının bitmesi yakınlaşınca, Abdullah Öcalan avukat görüşmesinde Sabri Ok'un Leyla Zana ve arkadaşlarının kuracağı partiye üst düzey yönetici olmasını istedi. Sabri Ok, 2005'te tahliye olduktan sonra askere alındı. Manisa'da askerlik yaptıktan sonra Kandil'e gitti. Burada PKK'nın derin troykası olarak bilinen Duran Kalkan, Mustafa Kalkan ve Ali Haydar Kaytan üçlüsü ile hareket etmeye başladı. Bu ekip, Ergenekon'a yakın görüşler taşıyor. PKK'dan ayrılarak Kuzey Irak'ta yaşamaya başlayan Osman Öcalan, bu ekip için şunları söylemişti: "PKK'nın içinde de Kemalistlerden daha çok Kemalistler var. Solcular ve Aleviler de yer alıyor ayrıca. Özellikle solcu Aleviler PKK içinde her zaman güçlü ve etkin oldular. Türkiye'deki bazı güçlerle çalışıyor, onlarla birlikte hareket ediyorlar."