Terör örgütünün “PKK'yı din, Apo'yu peygamber” ilan etmesinin kayıtlarının ardından şimdi de PKK'nın Cuma imamının gerçek yüzünü gözler önüne seriyoruz. KCK'ya bağlı DİAY-DER üyesi olduğu kaydedilen BDP imamı Abdullah Taş'ın, kardeşinin eşi K.T. ile aşk yaşadığı saptandı.
İstanbul'da BDP'nin organize ettiği sivil cuma eylemi ile adını duyuran Cuma imamının, kardeşinin eşi ile yaşadığı ilişki, bir kadın teröristin K.T.'nin evinde saklandığı ihbarı ile ortaya çıktı.
SAPIK İLİŞKİ İHBARLA ORTAYA ÇIKTI
Edindiğimiz bilgilere göre İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne yapılan bir ihbarda, “K.T.'nin yaşadığı Balat'taki adreste Eruh'tan gelen bir kadın terörist K. isimli bir kadının evinde kalıyor, Abdullah isimli bir akrabası da ona yardım ediyor” şeklinde bir iddianın yer alması üzerine İstanbul Emniyeti harekete geçti.
TEKNİK TAKİP SONRASI BASKIN DÜZENLENDİ
Bu ihbarın ardından İstanbul Emniyeti önce evde bulunan şahısları teknik takibe aldı, ardından da şüpheli konuşmalar üzerine eve baskın düzenledi. Baskında evde yalnız bulunan K.T. ile birlikte sahte imam Abdullah Taş, gözaltına alındı. Teknik takipte iken şahısların yaptıkları şifreli görüşmeler ve ortaya çıkan yasak aşkın şahıslara sorulduğu kaydedildi. Ayrıca A.T.'nin, evde yalnız olduğu zamanlarda kardeşinin eşi K.T.'nin yanına gittiği de tespit edildi.
YASAK AŞKI İTİRAF ETTİ
BDP'nin evli ve 5 çocuk babası olan Cuma imamı Abdullah Taş'ın, ifadesinde 4 çocuk annesi kardeşinin eşi K.T. ile yaşadığı yasak aşkı itiraf ettiği ve “Bunlar ailevi görüşmeler” ifadesini kullandığı belirlendi.
İşte sahte imamın ifadesinde bulunan o konuşmalar:
1.
K.T. : Efendim
ABDULLAH TAŞ : Nasıl bakabildin mi?
K.T. : Hı zor vallahi
ABDULLAH : Vallaha
K.T. : Çok bitkinim
ABDULLAH : Niye
K.T. : Çok yorgunum nasıl diyeyim
ABDULLAH : Niye
K.T. : Yorgunum hastayım
ABDULLAH : Niye
K.T. : Bilmiyorum her tarafım ağrıyor sen ne yaptın
ABDULLAH : Ordan geçtim aradım bakmadın
K.T. : Baktım göremedim ondan sonra geldim çaldırdım
ABDULLAH : Nasılsın
K.T. : Hı
ABDULLAH : Nasılsın
K.T. : Bilmiyorum karnım sırtım şu boşluğum böyle üç gündür sanki çıkacak sol böbreğimin altı dedim ruhum çıkacak
ABDULLAH : Sen kendini bana teslim etmessen tabikide hastalanırsın
K.T. : Hı
ABDULLAH : Dedim sen kendini bana teslim etmessen tabi hastalanırsın
K.T. : Güle güle
2.
K.T. : Efendim
ABDULLAH TAŞ : Ne yapıyorsun
K.T. : Oturuyordum valla ne olduki
ABDULLAH : Hı
K.T. : Ne olduki
ABDULLAH : Anlamadım
K.T. : Dedim oturuyoruz bişi yok evde oturuyorum
ABDULLAH : Tamam
K.T. : Sen ne yapıyorsun
ABDULLAH : Bende ordan geçiyorum
K.T. : Çıkacan mı yukarı
ABDULLAH : Yok
K.T. : Niye
ABDULLAH : Geç kalmışım seni öpmek, tamam erken dönersem sen ne yapıyorsun
K.T. : Hı
ABDULLAH : Ne yapıyorsun nasıy gidiyor
K.T. : Kötü
ABDULLAH : Niye
K.T. : Bilmiyorum
ABDULLAH : Hı
K.T. : İşte bildiğin gibi
ABDULLAH : Nasıl ne kötüsü
K.T. : Neyin ne kötüsü herşeyi bilmiyormusun nasıl ben anlamadım ki
ABDULLAH : Nasıl ne anlamadım ne söyledin
K.T. : Neyi sordunki anlamadımki
ABDULLAH : Nasıl gidiyor diyorum kötü gidiyor diyorsun
K.T. : Dedim çünkü hastayım rahatsızım
ABDULLAH : He şeymisin hı
K.T. : Hı hı hemde bayağı bi gecikmiş
ABDULLAH : Anlamadım
K.T. : Bayağı bi gecikmişti bu gün sana soracaktım kürtaj çokmu günah diye
ABDULLAH : Yeni mi oldu
K.T. : Bu gün bugün
ABDULLAH : Tamam hadi
K.T. : Ama sevindim çok korkmuştum
ABDULLAH : Tamam hadi
K.T. : Hadi güle güle
K.T. : Efendim, alo
ABDULLAH TAŞ : Alo ne yapıyosun
K.T. : Uyuyordum
ABDULLAH : Uyuyorsun
K.T. : Sen nerdesin
ABDULLAH : Ben Taksim deyim o tarafa doğru geliyorum
K.T. : Uçtun gittin Taksime bu sabahtan
ABDULLAH : Ney
K.T. : Uçtun gittin Taksime Sabah sabah
ABDULLAH : Hı hı. Evde güzelcene yıkan ben gelicem
K.T. : Evdeyim
ABDULLAH : Tamam öptüm
3.
K.T. : Efendim alo
ABDULLAH TAŞ : alo, Ne yapıyon?
K.T. : ...(anlaşılmadı)
ABDULLAH : uzanıyorsun, öyle uzan
K.T. : Birşey mi oldu?
ABDULLAH : Yok birşey olmadı ,hıı
KADER : Sen ne yapıyorsun?
ABDULLAH : ben de oturuyorum
KADER : ....(anlaşılmadı)
ABDULLAH : Zalım gidi zalim, gerçekten çok zalimsin
KADER : Gördüm seni rüyamda, çok kötü gördüm rüyamda Allah hayr etsin
ABDULLAH : İnşallah öldüğümü görüyordun
KADER : Hayır
ABDULLAH : Yaa? Hayırdır İnşallah
KADER : Hayırdır İnşallah
ABDULLAH : Nasıl görüyordun?
KADER : Boşveeer
ABDULLAH : Söylesene Hayırdır dedim işte
KADER : Evlenmiş...
ABDULLAH : Kiminle?
KADER : Yabancı biriyle bilmiyorum kim
ABDULLAH : Hayırdır İnşallah
KADER : Vallah İnşallah al benden de o kadar
ABDULLAH : Hıı?
KADER : D edim al benden de o kadar İnşallah
ABDULLAH : İnşallah. Ne yapıyorsun gelsene buraya
KADER : Gelemem ...(anlaşılmadı) kapıyı çaldı çalacak ...(anlaşılmadı) yani
ABDULLAH : Yaa zaten aradığım zaman hep öyle söylersin
KADER : Söylerim
ABDULLAH : kendimle
KADER : Bildiğim birşey var ki söylüyorum
ABDULLAH : Nasıl?
KADER : Dedim bir bildiğim birşey var ki öyle söylüyorum demek ki uygun değil
ABDULLAH : Nasıl?
KADER : Dedim bildiğim bişey var ki öyle söylüyorum demek ki uygun değil.
ABDULLAH : Nasıl bişey? nasıl uygun değil?
KADER : Değil.
ABDULLAH : Ne uygun değil?
KADER : Oraya gelmem.
ABDULLAH : Vallahi uygundur niye uygun değil?
KADER : Evde misin?
ABDULLAH : Hı hı evdeyim geleceksen çıkmıyacağım gelmeyeceksen zaten çıkıyorum.
KADER : Çok bekleme beni
ABDULLAH : Tamam beklemiyeceğim zaten bundan sonra beklemem doğru da değil. Çünkü o gün sana o kadar söyledim gelmedin. Aslında aramıyacaktım ama işte yine de aradım.
KADER : ...(anlaşılmıyor) çünkü gelemezdim Abi sen öyle anlayışsızlık yapıyorsun beni deli ediyorsun tamam mı?
ABDULLAH : Vallahi hayırsızlık yapma vallahi?
KADER : Bu tehditlerinle anlayışsızlığınla yemin ederim çıldırtıyorsun beni. Ben ...(anlaşılmıyor) senin son kelimen sen o kelimeyi kullandın. Yemin ederim gitmedim bu beni tehtit etmeye dedim alışmış yemin ederim.
ABDULLAH : Tamam öyle olsun. Şimdi geliyor musun gelmiyor musun?
KADER : Gelemem
ABDULLAH : Tamam o kadar, hepsi o kadar işte biliyorsun. Bu tehtittir değil mi?
KADER : Bu tehtitti ...(anlaşılmıyor)
ABDULLAH : Senin sevgin senin..
KADER : Yemin ederim benim sevgim keşke yarısı kadar senin olsaydı başka bişey demiyorum.
ABDULLAH : Öyle olsun
KADER : Öyle olsun ha? ...(anlaşılmıyor)
ABDULLAH : ...(anlaşılmıyor) geliyor musun?
KADER : Çocuklar gelecek şimdi ne diyorum sana?
ABDULLAH : Gelsin çocukları içeri al öyle gel? Gerizekalı.
KADER : Oraya biri gelir
ABDULLAH : Buraya kimse gelmez gelse de kimseye kapıyı açmam tamam mı bekliyorum çabuk gel. Çabuk gel dedim?
KADER : Dedim beni kızdırma yeter yeter tamam mı yeter.
ABDULLAH : Biraz göğüslerini biraz emeyim çıkacağım.
KADER : ...(anlaşılmıyor)
ABDULLAH : Tamam.
KADER : Başka derdin işin yok senin zaten tek o var.
ABDULLAH : İşte odur, dudaklarındır, aşağı dudaklardır, her taraftır.
KADER : Hee
ABDULLAH : Gel gel hadi gel. Hadi gel dedim. Tamam?
K.T. : Gelemem.
ABDULLAH : Geleceksen ben Emineyi arayacam Jiyanı eve göndermicek Kur ana gelsin ondan sonra haydi bekliyorum
K.T. : Boşver yemin ederim hazır değilim boşver
ABDULLAH : Gel dedim
K.T. : Sinirliyim bugün rahat bırak beni
ABDULLAH : Bugün de gelmesin de bak var ya
K.T. : Ya nolursun hiç hiç istemiyorum yemin ederim hiç bana dokunmanı istemiyorum
ABDULLAH : Tamam dokunma gel illaki dokunman mı lazım imansız
K.T. : Keşke öyle olsa
ABDULLAH : Vallahi öyledir sen yapabilirsen hiç oraya dokunmana gerek kalmaz
K.T. : Ne demek ...(anlaşılmıyor)
ABDULLAH : Sen de boz
K.T. : Hayır
ABDULLAH : Hayır işte demek yalancısın.
K.T. : İllada olmak zorunda mı
ABDULLAH : Bak şimdi televizyonda var ya
K.T. : Eee öyle sapıtma ...(Anlaşılmadı) böyle şeyler yapar mı?
ABDULLAH : İşte senin yüzünden
K.T. : Zaten
ABDULLAH : Evet
K.T. : Zaten öylesin o tür şeyleri izlemene gerek yok
ABDULLAH : Geliyor musun gelmiyor musun?
K.T. : Yarabbil ne zaman vereceksin belamı, nereye kaçayım bilmiyorum ki?
ABDULLAH : Gel bekliyorum haydi tamam mı?
yeni akit
İşte o sahte imam;