Perinçek, Yalçın Küçük'e ilettiği bir notta 'ordunun yanındaymış gibi' görünmelerinin sebebini şöyle açıklıyor: "Bizim orducu görünmemize gelince; silahsız hiçbir şey yapılamaz bir durumdayız. Silah da orduda var..."
3. Ergenekon iddianamesinin sanıkları arasında yer alan Prof. Dr. Yalçın Küçük'ten ele geçirilen belgeler arasında 'ANF Fırat' ibaresi ile başlayan 4 sayfalık bir doküman bulunuyor. Neylan isimli şahsın Yalçın Küçük'e hitaben yazdığı belirtilen dokümanda Perinçek'le yaptığı görüşmelerden notlar yer alıyor. Doğu Perinçek, "Yalçın hoca benim görüşlerimi biliyor. Benim adıma kimi ilişkiler kurabilir." diyor.
Prof. Dr. Yalçın Küçük'ten ele geçirilen belgeler arasında 'ANF Fırat' ibaresi ile başlayan, 'Öcalan' ibaresi ile devam eden 23.6.2007 ibaresi ile biten 4 sayfalık bir doküman bulunuyor. İçeriğinde ilginç ifadeler yer alan dokümanın 4 ve 5 ile numaralandırılmış sayfalarında, Neylan isimli şahsın Yalçın Küçük'e hitaben yazdığı değerlendirilen bir not bulunuyor. Notta, şahsın Doğu Perinçek'le yaptığı görüşmelerden detaylar yer alıyor. Şahıs, görüşmede 'uzun notlar' aldığını ve bu notları Perinçek'in ağzından aktarmak istediğini anlatıyor. Notlara göre Perinçek, "Yalçın hoca benim görüşlerimi biliyor. Benim adıma kimi ilişkiler kurabilir." diyor. Neylan isimli kişi, "Sözlerinin İmralı'ya gittiği bilgisini verdiğimde ise Perinçek, 'Galiba ben yanlış anlaşılmışım' dedi." notunu düşmüş.
PKK'YLA GÖRÜŞEBİLİRİZ AMA ŞU AN DOST OLMAYIZ
Yazının devamı şöyle: "(Doğu Perinçek) şunları söyledi: "Biz Apo ile ilişki kurmak istemiyoruz. Yalçın hocanın onlarla bizim aramızda ilişki kurması doğru değil. Bir kez bu ilişkinin hapishane üzerinden kurulması doğru değil. İkincisi, partimizin organları var. Parti dışından birinin bizim adımıza ilişki kurması doğru olmaz. PKK ile görüşebiliriz ancak bu koşullarda dost olmayız.
BİZ ORDUYA GİTMEDİK, ORDU BİZE GELDİ
"Yalçın hoca, 'PKK merkez komitesinin yaptığı yeni dünya düzeni çok önemlidir, dünyayı o yönetiyor ve biz de buradaki yerimizi almalıyız' yollu açıklama yapıyorsa ben buna inanırım. Öcalan, Yalçın Küçük üzerinden bir ilişkiden çok rahatlar. Apo'nun İmralı'da kimin elinde olduğu belli değil ve sanıyorum Özel Kuvvetler Komutanlığı'nın elinde. Oradan gelen bilgileri ordudan geliyormuş gibi düşünmemek lazım. İmralı'da Genelkurmay değil, Özel Kuvvetler Komutanlığı etkili... Bizim orducu görünmemize gelince; silahsız hiçbir şey yapılamaz bir durumdayız. Silah da orduda var... Bu savaşta bizim yanımızda kim var diye baktığımızda ordunun olduğunu görüyoruz. Ayrıca biz orduya gitmedik, ordu bize geliyor. Bu nedenle bize orducu denmesinden rahatsız değiliz..."