Perinçek, "Hiç Orhan Pamuk'a benzeyen birileri öldürüldü mü? Hrant Dink de bizden biriydi, ondan öldürüldü" dedi.
Ergenekon davasının bugünkü duruşmasında geçtiğimiz celse serbest bırakılan Gazeteci Vedat Yenerer ile Orhan Tunç duruşmada hazır bulundu.
Duruşmada savunmasına devam İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, "İddianamede Kürt liderlerine yazdığım mektup suç kanıtı olarak alınmış. Bu mektuplar savcılar tarafından ortaya çıkartılmamıştır. Daha önce Teori Dergisi'nde yayınlanmıştı.
Öcalan'ın avukatları 2000 yılında ziyaretime geldiler ve benim görüşlerimi aldılar. Daha sonrada bana benden aldıkları görüşleri Öcalan'a ileteceklerini söylediler. Bende herhangi bir anlatım yanlışlığı olmasın diye görüşlerimi yazıya döktüm ve posta yoluyla Barzani, Talabani ve Öcalan'a gönderdim. Gönderdiğim mektubun her satırı çok değerlidir. Mektupta demokratik çözümün batıyla iş birliği yaparak değil, batıya karşı durarak bu sorunun çözülebileceğini söylüyordum. Kürt+Türk= demokratik çözüm, Batı+Kürt= çözümsüzlük, Türkiye'ye karşı olmaktı. Kuzey Irak'ta bir Kürt devletinin kurulamayacağının altını çizdim. Biz Atatürk devrimini sonuna kadar götürememişiz. Güney Doğu'daki halk halen ağanın yanaşması, marabası oluyor. Halkı kazanan, savaşı kazanır. Biz Güney Doğu'da örgütlenip, Güney Doğu'daki halkımız mitinglerimizde ellerinde Türk bayraklarıyla olduğundan ötürü biz buradayız. Eğer biz Güney Doğu'da örgütlenmekten vazgeçersek ve halkımız ellerindeki Türk bayraklarını bırakırsa biz buradan serbest kalırız" dedi.
Perinçek daha sonra savunmasını Zürih'te "Ermeni soykırımı uluslararası bir yalandır" demesine ilişkin görüntülerini, devamında yaşananları ve oradaki mahkeme sürecini duruşma salonunda görüntülü olarak anlattı. Perinçek davanın hala İnsan Hakları Mahkemesi'nde olduğunu belirterek, "Bırakın beni gideyim. AİHM'de Türkiye için Ermeni soykırımı yalandır, davasını kazanıp geleyim" diye konuştu.
"Olan darbeleri yargılayamıyoruz. Çünkü arkasında ABD var" diyen Perinçek savunmasını şöyle sürdürdü;
"Olmayan darbelerden yargılanıyoruz, çünkü arkasında ABD var. Ergenekon şemasında Eşref Bitlis yönetici konumunda. Eşref Bitlis'i öldürdünüz, hıncını alamadınız ondan sonra gelen komutanları şemaya yazdınız. Hangi komutan ABD'ye karşı durduysa, Hüseyin Kıvrıkoğlu gibi şemaya yazıldı. Hiç Orhan Pamuk'a benzeyen birileri öldürüldü mü? Hrant Dink'te bizden biriydi, ondan öldürüldü. Avrupa sözde Gladyo'yu temizlemiş, peki Sarkozy kim? Gladyo'nun başkanı. Fransa'nın eski cumhurbaşkanlarına bakın, bir de buna bakın. Bu bir zirzop cumhurbaşkanı. Berlusconi kim? Ağabeyi bir hırsız, mafya tarafından getirilip başa konulan biri. Can dostum Uğur Mumcu'yu ben ve İlhan Selçuk mu öldürtmüşüz? Bu kadar büyük yalan olur mu? Susurluk olayını tek başına İşçi Partisi ortaya çıkarmıştır. Bu komisyon raporunda da ortadadır. Eşref Bitlis'in uçağının düşmesinin ardından araştırmalar yaptık ve uçağın düşmesinde pilotoj hatası, yapım hatası ve buzlanmanın söz konusu olmadığını öğrendik. O zamanlar görevli bir general yanındaki 3
albay ile birlikte Aydınlık Dergisi muhabirine uçağında ABD tarafından düşürüldüğünü söyledi. Biz bunu yazdıktan sonrada hiçbir şekilde bu yalanlanmadı, tekzip edilmedi."
Perinçek daha sonra Ergenekon soruşturmasının Susurluğun üzerine giden değil, Susurluğu kapatan bir soruşturma olduğunu iddia etti. Duruşmaya 14.00'a ara verilirken, duruşmanın başlamasının ardından Doğu Perinçek savunmasına kaldırğı yerden devam edecek.