Kıbrıs’ta sivil direnişi örgütleyen isim olarak bilinen emekli Orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu, “Halkın mukavemetini artırmak için düşman yapmış gibi bazı değerlere sabotaj yapılır. Mesela bir cami yakılır. Kıbrıs’ta biz bunu yaptık. Bir cami yaktık” dedi
Tülay ŞUBATLI'nın haberi
İSTANBUL’da gayrimüslimleri hedef alan 6-7 Eylül Olayları ve 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın suikastına karıştığı iddialarıyla gündeme gelen eskiMilli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Emekli Orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu, Özel Harp Dairesi’ni HABERTÜRK’e anlatırken tarihi bir sırrı ağzından kaçırdı: “Halkınmukavemetini artırmak için düşman yapmış gibi Kıbrıs’ta bir cami yaktık.”
İDDİALARI YALANLADI
Ahmet Özal’ın Turgut Özal suikastı ile ilgili iddialarını yalanlayan Yirmibeşoğlu, yıllar önce gazeteci Fatih Güllapoğlu’na söylediği, “6-7 Eylül olayları Özel Harp işidir vemuhteşembir örgütlenmedir” şeklindeki sözlerine de açıklık getirmek istedi. Yirmibeşoğlu, “1971’de Özel Harp Dairesi’ne Kurmay Başkanı oldum. 6- 7 Eylül olayları 1955’te oldu. O tarihte Özel Harp Dairesi yoktu zaten. Kıbrıs için kurulan Seferberlik Tetkik Kurulu vardı” dedi.
BOŞ BULUNUNCA...
Yirmibeşoğlu, Özel Harp Dairesi’nin çalışma sistemini HABERTÜRK muhabirine anlatırken tarihi bir sırrı ağzından kaçırdı. Yirmibeşoğlu şöyle konuştu: “Gazeteci bana ‘Bu olay neden yapıldı?’ diye sorunca ona akademik düzeyde konuştum. Şunun için yapılır dedim; ‘eğer bir yerde halkın galeyana gelmesini birmukavemet hareketini göstermesini arzu ederseniz sizin saygın değerlerinize düşmanın, karşı tarafın bir şey yaptığını, küçültücü hareket yaptığını gösterirseniz, halkı galeyana getirirsiniz. Özel Harp’te bir kural vardır; halkınmukavemetini artırmak için düşman yapmış gibi bazı değerlere sabotaj yapılır. Bir cami yakılır. Kıbrıs’ta cami yaktık biz. Cami yakılırmesela.” HABERTÜRKmuhabirinin “Cami mi yaktınız?” diye sorması üzerine ağzından kaçırdığını fark eden Paşa “Mesela diyorum...” diyerek toparlamaya çalıştı. Seferberlik Tetkik Kurulu’nun 1953’te kurulduğunu belirten Yirmibeşoğlu, “Kurulun üç tane subayı vardı Ankara’da Karanfil Sokak’ta. Yeni bir teşkilattı, Kıbrıs’ta EOKA’ya karşı silah göndermek için” dedi.
GÜNEYDOĞU ÖRNEĞİ
Benzer bir itiraf da emekli Korgeneral Altay Tokat’tan gelmişti. Tokat, 2006 yılında verdiği bir röportajda, Güneydoğu’da görev yaptığı yıllarda, bölgeye yeni gelen memur ve hâkimlerin ‘işlerini ciddiye alıp hizaya girmeleri” için evlerinin yakınına birkaç bomba attırdığını’ itiraf etmişti.
Camilere sayısız bomba atıldı
KIBRIS’ta 1955-58 yılları arasında 16, 1963-74 arasında ise 100’den fazla cami, mescit ve türbe Rumlar tarafından tahrip edildi. Baf’taki Cami-i Cedit 1964’te yakılarak yerle bir edildi. Lefkoşa‘daki Ömeriye ve Bayraktar camileri de defalarca bombalandı.
HABERTÜRK