Fatih'in, Papa'nın kendisini Hıristiyanlığa davet mektubuna cevabı, "Müslümanlığı kabul edip sünnet ol seni şeyhülislam yapayım" olmuştu.
Türkiye'de zaman zaman bazı tarihi hadiseler ilk defa bulunmuş gibi ortaya çıkarılır. Geçtiğimiz günlerde Fatih'le ilgili hazırlanan bir belgesel için Papa II. Pius'un sultana gönderdiği mektup, Vatikan arşivlerinde ilk defa bulunmuş gibi zikredildi.
İnsana günaydın derler. Bu mesele tarihçiler arasında neredeyse bir asırdır tartışılıyor. Zinkeisen'den Jorga'ya, Gaeta'dan Babinger'e, Pfeffermann'dan Setton'a, Toffanin'den Schwoebel'e kadar birçok araştırmacı mektubu didik didik etti. En son Özden Mercan bu konuda bir tez hazırladı.
Çaresiz Papa
II. Pius, Hıristiyanlık açısından şanssız bir zamanda papa olmuştu. 1458'de papa seçilmesinden 1464'te ölümüne kadar geçen yıllar Fatih komutasındaki Türk ordularının zaferden zafere koştuğu yıllardı. II. Pius, Hıristiyanlar'ı bir araya getirip, Haçlı Seferi düzenlemek için çok uğraştı ama başarılı olamadı. Türk fütuhatı engellenemediği gibi her geçen gün Hıristiyanlık açısından tehlike büyüdü.
Papa, yazılarında Fatih'e hakaret edip, Tanrı'ya karşı en hürmetsiz barbar olarak tasvir etmişti. Ancak Mantua Kongresi'nde hayal kırıklığı yaşayınca daha önce dediklerini unutup, yeni bir yöntem izlemeye karar verdi. Yorgun, cesareti kırılmış ve Haçlı ordusu gayretleri boşa çıkmış papa, Fatih'i Hıristiyan yaparak Avrupa'yı kurtarmayı düşündü. Zaten uzun süredir Avrupa'da bu yönde söylentiler dolaşıyordu.
Fatih, Patrik Gennadius ile Hıristiyanlık akaidi üzerine tartışmış ve patrikten İncil'in 20 bölümünün çevirisini de istemişti. Bu durum Batı'da birtakım şayialara sebep olmuş ve Fatih'in Hıristiyanlığa meylettiği yönünde birtakım fikirler ileri sürülmüştü. Ayrıca Fatih'in annesinin Hıristiyan olduğu ve oğlunu kendi dinine göre yetiştirdiği, Osmanlı sultanının Pater Noster'i ezbere okuyabildiği, hatta onun gizli bir Hıristiyan olduğu bile söyleniyordu. Aslında bütün bu dedikodular Hıristiyan dünyasının Türkler karşısında aciz kaldıkları için sığınacakları bir yer aramalarının sonucuydu.
Hıristiyan ol
Papa III. Alexander, 1179'da Selçuklu Sultanı Kılıçarslan'a yolladığı, din değiştirmeye davet eden bir mektup göndermişti. II. Pius da 1461'de Fatih'e hitaben bir mektup yazarak birkaç damla su ile vaftiz edilmek suretiyle dünyaya hükmedeceğini söyleyerek, sultanı Hıristiyanlığa davet etti.
Papa, Fatih'e dünya hakimiyetini vadediyordu ama arkasında daha büyük şeyler vardı. Bu dünyada her şey fani idi. İnsanlar ölürdü, krallıklar devrilirdi, şöhretler solardı. Daha güzel şeyler, her şeyden önce Hz. İsa ile kurtuluş aranmalı idi. Papa, "Böylece sen kuşkusuz en ünlü olacaksın, eğer bizimle basiretli İsa'ya hürmet edersen ve Konstantin'e benzersen.
Romalılar nasıl Konstantin'le Hıristiyan oldularsa Türkler de seninle birlikte olacak ve hükümdarlığın yeryüzünde tüm diğerlerinin üstünde olacaktır ve hiçbir çağ adına sessiz kalmayacaktır. Seni Latin, Yunan ve barbar (yabancı) harfleriyle kutlayacaklardır" diye yazar mektubunda.
Papa, Rönesans belagatinin bir örneği olan bu mektubu (Epistola ad Mahumetem/ Mehmed'e Mektup) Fatih'e göndermemiş veya gönderememiştir. Ancak mektup Fatih'in sağlığında 1469'da Köln'de, 1475'te ise Treviso'da basıldı.
Müslümanlığı kabul et
II. Pius, mektubunda yalnızca Hıristiyanlığın İslam'a üstünlüğünü kanıtlamaya çalışmıyordu. Papalık makamının ruhanî hakimiyeti altında bir Doğu İmparatorluğu kurmak istemişti. Sultan Mehmed'e Doğu'ya ve Balkanlar'a hakim olduğu gibi rahatça İtalya'ya hakim olamayacağını ispatlamaya çalışmıştı. II. Pius, Hıristiyan olmasına mukabil sultanın Bizans'ın fethini meşrulaştırmayı teklif ederek Batılı hükümdarlarını da korkutmayı ümit etmişti. Ancak mektubu göndermeye bile cesaret edememişti. İşin ilginç tarafı ise Prof. Dr. Kemal Beydilli tarafından Papa II. Pius'un epistolalarının, yani mektuplarının arasında tespit edilen Fatih'in Papa'ya cevabıdır. Fatih tarafından yazılıp, yazılmadığını tam olarak bilemediğimiz bu mektupta sultan, Papa'ya Müslümanlığı kabul edip, sünnet olması şartıyla şeyhülislamlık teklif etmiştir.
Hıristiyan olursan dünyaya hükmedersin
Hans Pfeffermann'ın "Rönesans Papalarının Türklerle İşbirliği" isimli eserinde yer verdiği mektupta Papa, Fatih'e şunları söylemişti:
"Eğer sen, Hıristiyanlar arasında hükümdarlığını yaymak ve şanına şan katmak istiyorsan, paraya, silahlara, ordulara ve filolara ihtiyacın yok. Ufacık bir ayrıntı seni bugün yaşayanların en büyüğü, en güçlüsü ve en ünlüsü haline getirebilir.
Bunun ne olduğunu mu bilmek istiyorsun? Bulunması zor değil, aramak için uzun yol katetmek gerekmiyor: Kendini vaftiz ettireceğin, Hıristiyanlığa döneceğin ve İncil'e inancı kabul edeceğin birkaç damla su. Bunu yaptığın takdirde, dünyada senin şanından daha fazla şana sahip olacak ya da senden daha fazla güce sahip olacak hiçbir hükümdar olmayacaktır.
Seni Rumlar'ın ve Doğu'nun imparatoru tayin edeceğiz ve şu anda zorla zaptettiğin ve haksız yere işgal ettiğin yerler bundan böyle yasal olarak sana ait olacaktır. Bütün Hıristiyanlar sana saygı gösterecek ve anlaşmazlıklarında senin hakemliğine başvuracaklar. Baskı altındakiler ortak bir hamileri gibi sana sığınacaklar; dünyanın neredeyse tüm ülkelerinden sana başvuracaklar. Çoğu sana gönüllü olarak teslim olacak, huzuruna gelecek ve haraç ödeyecek.
Tiranlara boyun eğdirecek, iyilere yardım edecek ve kötülerle mücadele edebileceksin ve Roma kilisesi doğru yolda olduğun sürece karşına çıkmayacaktır. Papalık makamı seni diğer krallar gibi sevgi ile kucaklayacak, hatta makamın daha yüksek olacağı için o denli daha fazla bağrına basacaktır. Bu şartlar altında savaşmadan ve kan dökmeye gerek kalmadan birçok zenginlikler edinebilirsin."
Papalar ve Haçlı Seferleri
İstanbul'un Fethi üzerine Avrupa'da yeni bir Haçlı Seferi düzenleme fikri hakim oldu. Papa V. Nicolas ve III. Calixtus papalıkları dönemlerinde heyecanla Hıristiyan birliği kurmaya çalıştılarsa da, bir sonuca varamadılar
Şanssız Papa
III. Calixtus, 1458 Ağustos'unda gözü açık hayata veda ederken, yerine II. Pius adıyla eski Siena Başpiskoposu Aeneas Silvius geçti. II. Pius, yeni bir enerjiyle Fatih Sultan Mehmed'i durdurmaya çalıştı ancak zafer hep Türkler'in oldu.
Erhan Afyoncu/Bugün Gazetesi