'ÖZGÜRLÜK İÇİN 10 MİLYON İMZA'

Gündoğdu, temel hak ve özgürlüklerin tam anlamıyla sağlanması, din ve vicdan hürriyetinin en geniş şekilde yaşanabilmesi için birçok eylem ve etkinlik gerçekleştirdiklerini belirtti. Savundukları değer ve ilkelere yönelik dayatmaların her zaman karşısında durduklarını söyleyen Gündoğdu, "Bu kararlılığımızın yansıması olarak 30 Kasım 2012’de TBMM önünde kamu görevlilerinin kılık kıyafet özgürlüğünü elde etmeleri kapsamında başörtüsüne özgürlük eylemi gerçekleştirdik. Konfederasyonumuza bağlı Eğitim-Bir-Sen de bu sürecin içinde, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü'nde 81 ilde basın açıklamaları yapmış ve yeni yılın ilk mesai gününde ülke genelinde gerçekleştirdiği 'serbest kıyafetle işe gitme' sivil itaatsizlik eylemiyle bu yöndeki taleplere dikkat çekmiştir." dedi.
 
Bugün bu çalışmalarına, vatandaşları da dahil ederek 'Özgürlük için 10 Milyon İmza' kampanyası başlattıkları bilgisini veren Gündoğdu, kampanya sonucunda toplanacak imzaları, Başbakanlığa sunacaklarını kaydetti.
Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmelik'in darbeci zihniyetin bir kalıntısı olduğunu belirten Gündoğdu, çalışanların saç tarama şekline, ayakkabı modeline, etek boyuna, gömlek yakasına, bıyığına, favorisine ve süveterine karışan bu yönetmeliğin bir an önce kaldırılmasını istedi.
TBMM içtüzüğünün 56. maddesinde 'Bayanlar tayyör giyerler' maddesi sebebiyle başörtülü milletvekiline izin verilmediğine dikkat çeken Gündoğdu, 'Karşımızdaki tablo şudur: Milletin seçtiği vekiller, kendi kıyafetini seçememektedir. Başbakanı, cumhurbaşkanını seçen kadınlarımız, çalışma hayatında kendi kıyafetini seçememektedir. Başı açık çalışabilen kadınlar varken, başını örterek çalışma hakkını kullanamayan kadınlar gerçeği de göz ardı edilmemelidir.  Milyonların oyuyla milletvekili seçilen Merve Kavakçı'ya, darbe dönemi ürünü bir içtüzükle haddi bildirilmiştir." ifadelerini kullandı.
 
Okullardaki kılık kıyafet özgürlüğünü takdir ettiklerini söyleyen Gündoğdu, derse ve okula tanınmış ayrıcalık ve özgürlüğün öğrencilerin ve öğretmenlerin tamamına tanınmış bir hak olmadığına dikkat çekti. Okula ve derse özgürlük tanıyan anlayışın, bireyi görmezden gelmemesi gerektiğini ifade eden Ahmet Gündoğdu, özgürlüğün herkese tanınması beklentisine karşılık vermesi çağrısında bulundu.
 
Referandumda kadınlara ayrıcalık hakkının onaylandığını da söyleyen Gündoğdu, "Kamuda kadınlar kategorize edilmekte ve kadınlar arası ayrımcılık uygulanmaktadır. Ülkenin hür ve eşit bütün yurttaşları aynı hakları kullanamamakta, kadın kadın eşitsizliğine neden olunmakta, özellikle inancı gereği başörtüsü takan kamu çalışanlarına zorla başları açtırılmakta ve bu uygulamayla bizzat devlet tarafından kadına psikolojik şiddet uygulanmaktadır. Yapılan, cinsiyet ayrımcılığıdır, demokratikleşme yolunda önemli adımlar atan ve lider ülke olma konumunda olan Türkiye, bu ayıbından en kısa zamanda kurtulmalıdır." şeklinde konuştu.
 
Kampanya süreciyle ilgili de bilgi veren Gündoğdu, başörtüsü yasağının kalkması taleplerini de içeren ve 30 günde toplayacakları imzaları hayata geçirilmek üzere Başbakanlık’a sunacaklarını söyledi. Daha sonra konuya ilgi ve destekleri için başta Cumhurbaşkanlığı olmak üzere TBMM ve siyasi partilere bilgi vereceklerini söyleyen Ahmet Gündoğdu, toplumsal duyarlılığı olan sivil toplum örgütleriyle, kurum ve kuruluşlarını da kampanyalarına destek olmaya çağırdı.
 
Ahmet Gündoğdu ayrıca, kampanyayla ilgili olarak www.ozgurlukicin10milyonimza.com adıyla internet sitesi de açtıklarını da sözlerine ekledi. Ahmet Gündoğdu daha sonra, imza dilekçesinde yer alan metni okudu ve ilk imzayı attı.
 
Memur-Sen Genel Merkezi'ndeki basın toplantısına Memur-Sen Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri ile bağlı sendikaların genel başkan ve genel merkez yönetim kurulu üyelerinin yanı sıra, şube başkanları ve üyeler katıldı.