'Özal ve Bitlis'in ölümü şüpheli'

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Turgut Özal ve Eşref Bitlis'in ölümünün şüpheli olduğunu söyledi.

Abant Platformu'nun 'Vesayet ve Demokrasi' konulu sempozyumunda dün konuşan Bakan Ergin, 1993 yılı 90’lı yılların en karanlık yılı olmuştur. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın şüpheli ölümü, Eşref Bitlis’in şüpheli bir kazada hayatını kaybetmesi ve Uğur Mumcu’nun katledilmesi aynı yıla rastlar." dedi. Bakan Ergin konuşmasını söyle sürdürdü:

' Arkasından bir siyasal ve sosyal kaos dönemi olan 1970’li yıllar… Hükümet krizleri, faili meçhuller, katliamlar, toplumsal provokasyonlar, ekonomik krizler, yokluklar, kıtlıklar… Derin güçler yine iş başındaydı. Aynı silah sabah sağcıyı akşam solcuyu vuruyordu. Terör olaylarının en şiddetlileri ve en kanlıları gerçekleştirildi. Kanlı 1 Mayıs olayları, ardından Maraş, Çorum olayları… Siyasi suikastlar… Bir kez daha oluşturulan şartların ardından gelen 12 Eylül darbesi…

Aylarca, yıllarca süren gözaltılar, tutuklamalar, işkenceler, idam edilen gençler…

Kenan Evren’in ardından seçilen ve ilk sivil Cumhurbaşkanı olan rahmetli Özal’ın bu makama seçilmesi, yine derin güçleri rahatsız etmişti. 1993 yılı 90’lı yılların en karanlık yılı olmuştur. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın şüpheli ölümü, Eşref Bitlis’in şüpheli bir kazada hayatını kaybetmesi ve Uğur Mumcu’nun katledilmesi aynı yıla rastlar. Yine Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Çetin Emeç, Ahmet Taner Kışlalı, Hiram Abas, Memduh Ünlütürk, Kemal Kayacan, Hulusi Sayın ve diğerleri bu dönemde suikasta uğradılar. Tırmandırılan PKK terörü, faili meçhul cinayetler, suikastlar 90’lı yılları yine bir kaos ortamına sürükledi.

Ve arkasından tahmin edeceğiniz gibi 28 Şubat 1997 müdahalesi… İstifaya zorlanan bir hükümet, Cumhurbaşkanın eşsiz katkılarıyla parçalanan partiler ve demokrasinin bir kez daha askıya alınması…

27 Mayıstan itibaren yaşanan bu süreçte, vesayet rejiminin tüm ortakları yani bir kısım asker ve sivil bürokratlar, vesayet rejiminin özellikle yüksek yargıdaki temsilcileri, cumhurbaşkanları, MGK, HSYK, YÖK gibi kurumlar, bazı siyasi partiler, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları vesayet rejiminin devamına zaman zaman önemli katkılarda bulunmuşlardır.'

Gündem Haberleri