Kağıttan kaplan tartışmasının arka planı ortaya çıktı. Emekli subay ve generallerin makaleler kaleme aldığı oguzyurdum.com sitesinde yayınlanan 'Origami harekat planı' adlı analizde 'Kağıttan Kaplan' tartışmalarının arka planı ortaya kondu.
Analizde; bu tartışmanın bilinçli bir şekilde çıkartıldığı, kısa vadede hedefin Işık Koşaner'i istifaya zorlamak olduğu, orta vadede TSK'ya olan güveni kaybettirmek olduğu, uzun vadede de Arap ülkelerinde ki gibi halk isyanını örgütlemek istendiğini belirtildi. Alper Tunalı imzasını taşıyan analizde; sol örgütlerde ki hareketliliğe dikkat çekerek Balyoz davası öncesi yapılan bu tartışmanın yeni bir harekat planı olduğunu farklı açılardan yaklaşılarak deşifre ediyor.
Alper Tunalı/Oguzyurdu.com
Origami Harekat Planı
"Bu açıdan bakıldığında TSK mensuplarına (muvazzaf ve emekli) son dönemde kurulan kumpasların anlamını kavramakta güçlük çeken, gerçeği bildiği halde, düzmece dava ile araya mesafe koymaya özen gösteren, "iş adalete intikal etti" biz müdahil olmayalım zırvasına sığınarak, yaşanan trajedilere sessiz kalan lider konumundaki kişilerin "bağlanan basiretleri" kendilerini halk nazarında yüceltmediği gibi, TSK'nın duruşunu simgeleyen bu ilgisiz tavır ve atılan iftiraların olumsuz etkilerinin, kamuoyunda tereddütler yarattığı da bir gerçektir."
Bu açıklamalar Çetin Doğan'ın 'Kağıttan Kaplan' tartışması üzerine sarf ettiği sözler.
Amacı da basit. Balyoz davasında kendisine sahip çıkması için Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner üzerinde baskı kurmak. Bir süredir medyada gündeme getirip durdukları ve Işık Koşaner'e karşı da yoğun bir şekilde yürütülen 'belgelerin sahte olduğu' tezine dayanan psikolojik harekatın, tesirli olmaması canlarını sıkmış olsa gerek. Öyle zannettiler ki Işık Koşaner de İlker Başbuğ gibi tava getirilebilir.
Işık Koşaner'in her defasında gündeme getirdiği hukuka bağlılık söyleminden rahatsız olan bu çevreler, Işık Koşaner'in "iş adalete intikal etti" biz müdahil olmayalım sözünü zırva olarak nitelendirmekte ve selefi bazı komutanları işaret ederek mesaj vermek istemekteler. 'Bağlanan basiretleri' diyerek hakaret ettikleri Işık Koşaner'i, 'TSK'nın duruşunu simgeleyen bu ilgisiz tavır' demek suretiyle de açıkça Balyoz ve Ergenekon muhiplerine hedef göstermektedir.
İŞARET ÇAKILAN GÜRUH
Dahası 'TSK'nın zirvesinde bir zamanlar "Kağıttan Kaplanların" olması elbette kuruma zarar vermiştir ama, meydana gelen hasar kalıcı olamaz. TSK'nın iç dinamiği, bu zevatın sisteme verdiği hasarı süratle giderme yetisine sahiptir.' diyerek Işık Koşaner'e karşı; TSK'nın iç dinamiği diye adlandırdığı, 'rahatsız genç subaylar' güruhuna işaret çakmaktadır.
Bu beklentiler ve sitemler, bu tartışmayı bilinçli olarak başlatan çevrenin hedeflediği sonuçlardan sadece birisidir. Bu planlı bir hareket ve geniş kapsamlı bir organizasyondur. Hedefledikleri kısa vadede Işık Koşaner ya da hukuka bağlı diğer generalleri tahrik ederek ve alt kadrolarını onlara karşı konumlandırarak bir nevi çevreleme hareketidir. Zaten göreve geldiği andan itibaren bu şekilde baskılamakta ve istifaya zorlamaktadırlar.
ORTA VADELİ HEDEF
Orta vadede ise planlanan bu dava süreçlerine duyarsız olan ama esasında AKP seçmeni olmayan kitleyi manüpilasyona açık hale getirmek. Laik ve endişeli kesim olarak anılan kesim, esasında ciddi bir şekilde askere bel bağlayan kesimdir. 'TSK arkamızda olduğu müddetçe bizim başımıza bir iş gelmez bizi korur' diyen bu kesimi, bu konuda kaygılandırarak TSK açısından ümitsizliğe itme ve 'kendi savunmanı kendin yap' argümanını geliştirerek bir duyarlılık oluşturmak istenmektedir.
ARAP ÜLKELERİ GİBİ...
Uzun vadede ise AKP'nin bu seçimden de galibiyetle çıkacağını gören çevre, seçimler sonrası Arap ülkelerinde olduğu gibi bir halk hareketini başlatmayı düşünmektedir. Doğu ve Güneydoğu'da PKK kullanılarak sivil itaatsizlik ve çatışmalar ile çok kolay başlatılacak bu direniş; Batıda laik ve endişeli kesim olarak adlandırılan grupları direniş adına örgütleyerek, tüm ülke sathına yayılmak istenmektedir.
SOL ÖRGÜTLER DEVREYE GİRECEK
Batıda bu işi yapmak zordur. Bu nedenle de bu işi ateşleyecek çevreler; üniversite ve liseler de altyapı çalışmalarını tamamlamış olan DHKP-C ve diğer sol örgüt mensuplarıdır.
Zaten 'Kağıttan Kaplan' sözü Marksist çevrelerin kullana geldiği Mao'nun Amerikan ordusu için sarf ettiği sözlerdir ve marjinal gruplarda sembolik anlamı vardır. 'Amerika ve CIA bizim ordunun içini oymuş oymuş' söylemi de bu marjinal grupların emperyalizm olarak gördükleri Amerikayı hedef göstererek bu grupları heyecanlandırmıştır.
Bu marjinal gruplarda son zamanlarda yaşanan hareketliliğin nedeni budur ve bu gruplar ile içli dışlı olan Çetin Doğan'ın 'TSK'nın iç dinamiği' diye adlandırdığı kimi marjinal TSK mensupları da bu gruplara destek vererek Cumhuriyet mitinglerinde de olduğu gibi sözde halk direnişini örgütleme niyetindedir. Tabi ilk örgütledikleri direniş de Işık Koşaner'e karşı olacaktır.
elmahaber