SÜRGÜN Prof Dr Fuad SEZGİN: TRT BELGESEL'de Fuad Sezgin belgeselini seyrettim. Vurgu yapılması gereken ciddî eksiklikler var:
Özetle: 1924 Bitlis doğumlu Fuad Sezgin, sonradan bakanlık da yapmış olan İsmet Sezgin ile amcaoğludur. Bu iki amcaoğlu daha 4 yaşlarında iken Bitlis'ten aynen Milliyetçi bir partinin başkanlığını ve 1983 anayasasını hazırlayan Kurucu Meclis üyeliği de yapacak olan Mehmet Pamak'ın ailesi gibi batı illerine sürgün edildiler. Sebebini sormayın. Fuad Sezgin öğrenimin merhalelerini tek tek aşmaya başladı. 1960 ihtilalinde üniversitede Doçent bulunan Fuad bey, 147 kişiden oluşan İSTENMEYENLER listesinde yerini aldı. Bu 147 kişi üniversiteden atıldı. Fuad beyin hocalarından Alman şarkiyatçı Prof Helmuth onu Almanya'ya davet etti. Almanya, Fuad beye kucak açtı, kütüphaneleri emrine verdi ve Fuad bey dünya çapında ödüllük ilim adamı oldu.
Düşünebiliyor musunuz: Biz önce sürgün ettik. Niye? Hiç! Sonra üniversiteden attık. Niye? Hiç! Almanya onu yetiştirdi! Dünya çapında ilim adamı etti. Şimdi ise BİZ; Büyük Türk bilim adamı diye onun adına kurumlar kuruyoruz. Ona 'Fuad Sezgin yılı' programları yapıyoruz. Yani biz, adamı önce idam ediyoruz, sonra darağacının altında ona ağıtlar düzenliyoruz! Ne tuhaf değil mi!
BİZ bu tuhaflıklardan, yobazlıklardan, artık ne derseniz, daha ne zaman kurtulacağız! Bu menfur tavrın; moğolların kütüphane yakmasından ve Endülüs'ü yok edenlerin kütüphane yakmasından ne farkı var. Tarih daha ne kadar ucubelerle doludur, kim bilir! Neyse; selam. Prof Dr Orhan ÇEKER